bugün

mesaj verme kaygısından başka bi sıfatı olmayan sıla dizisinde cansu dere'nin gereksiz repliği. ya allah aşkına hangi erkek çocuğun oyuncak silahı olmadı ki! doğuda ya da batıda değil, bu bütün dünyada alışılagelmiş bir olgudur. erkek çocuklar oyuncak arabalarla, silahlarla, kızlar da bebeklerle büyür. ya kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün ben oğluma en kallavisinden şööyle şatafatlı çetrefilli bir oyuncak silah alıcam. * *

ya bir de şunu düşünsenize, su tabancasıyla arkadaşınızı ıslatmak kadar eğlenceli bişiy var mıydı ya?..
(bkz: cansu deren)
(bkz: kendime engel olamıyorum)
Her anne babanın arzulaması gereken düşüncedir. Bir insan hangi amaçla çocuğuna silah alabilir küçücük beyinlere şiddeti empoze edebilir anlaşılmış değildir.

Öğlen vakti balkonumdan kedileri izliyordum ki sokakta elinde yapmacık silah ile birbirini öldürüp bundan zevk alan mahallenin küçük veletlerinden biri elinde mandal ve tahta parçasından yapılmış silahı ile kediye yanaşarak bir tekme savurdu. Bir an duraksadım "sapık mısın evladım ne istiyorsun kediden" dedim gayet sevecen bir sesle kaçtı gitti elindeki oyuncak ölüm makinesi ile. Bir insanın masum ve savunmasız bir canlığı acımasızca tekmeleyebileceğini gördüm daha öncede görmüştüm de bu kadar küçük yaşta, altı yaşında var yok, ben o yaşlarda kedileri evime getirirdim. (Hacdan gelen bir amca bana tüfek getirmişti onun dışında da silahım olmadı.)

Peki şiddeti nereden öğreniyor bu çocuklar, eline verdiğimiz silahlardan değil mi? Militarizm destekleniyor bilincimizde erkekler askerdir, kadınlar anadır onlara da oyuncak bebekler ile oynatıyoruz kadın ve erkeğin görevini yıllar önce belirlemişler. Bize büyüyünce ne olacaksın diye sormaları saçma seçme hakkımızı zaten almışlar elimizden. Ne olacağımız aşikar. kadın çoçuk doğurup ona bakacak, erkek savaşacak
eş olacak kişiye ricada bulunmaktır.

anne ya da baba silahın kötü taraflarını yaşamış, çocuklarının da silahla büyümesini istememesidir.

silah kullanılış amacı ile üzüntü, keder, acı verici olabilir, doğrudur.
lâkin o küçük bir çocuk. bunu nasıl anlatabiliriz?
militarizm'in ne olduğunu nasıl idrak edecektir.
o oyuncak onun hevesi olacaktır, kendi akranları silahlarla oynayacak, "dan! dan!" diye birbirlerini koşturacak, üzerine su püskürtecekler o özenmeyecek mi?
çocuk bu, istiyorsa mutlaka yaptırır. yapılmaz ise, kendi bir yolunu bulup yapar.
militarizm denen şeyi, silahın kullanılış amacına göre kötü birşey olabileceğini bırakın kendisi öğrensin.
yatağının altında, evin bodrumunda oyuncak silahını saklamak zorunda kalmasın, hevesini alana kadar "dan! dan!" desin, balkondan, camdan aşağıya su fışkırtsın. sonra kendisi başka oyuncaklara yönelecektir zaten.
teoride doğru, pratikte asla yanlış olmayan ama hata payı içeren istek.

dünyanın hemen hemen her yerinde, erkekler koruyucu, kadınlar bakıcıdır. yani genel özelliklerle erkekler savaşçı, kadınlar fedakar yapıya sahiptir. bir çocuğu silahtan tamamen uzak tutmak yanlıştır, ama o çocuğu sadece silaha, şiddete özendirmek de yanlıştır.

mitto'nun küçükken annesiyle olan diyaloglarına bakıp fikir sahibi olalım.

mitto, küçük yaşlardan beri oyuncak sahibidir. ama hep oyuncaklarını bırakıp kalem, kağıda koşturur. inek midir nedir, üç yaşında söktü okuma-yazmayı. oyuncakların içinde ise en sevdikleri, telefonu, sallanan atı, ışıklı silahı..vs. vardır. en çok da telefonu sever. mühendis olacak abisi. * * ama komşunun çocuğu silahıyla artistlik taslar. mitto da, evde ışıklı silahla antrenman yapar.

mitto : daan, daan !
annesi : aah, öldüm ben ! sen şimdi annesiz kaldın, ne yapacaksın ?
mitto : çok üzülürüm, ağlarım. ( anneye sarılır. )
annesi : ya, işte öyle silahla falan oynama.
mitto : ama asker abiler, polis amca ?
annesi : onlar büyük. kötü adamları yakalıyorlar onunla.

mitto baktı, babası da silah falan taşımıyor ama dağ gibi, hep özendiği büyük adam. bunun üzerine mitto, büyüyünceye kadar silaha falan tövbe etti. arada power rangers oynadı ama silaha falan özenmedi yani. ışıklı silah da kendi kendine çürüdü, atıldı.

sosyal mesaj, şimdilik bu kadar. sıla konusuna gelirsek, çocuk büyüyünce aşiretin ağası olacak. boran'ın babası ise torununa ağalığı öğretmek, çocuğu kendine güvenen, aslan gibi bir adam, daha doğrusu aslan gibi bir ağa yapmak için sürekli oyuncak silah alacak. işte silah alma stratejisi orada başlıyor.

yani aile ortamı nasılsa çocuk da öyle büyür. * * *
"bak a$kım sözümü tuttum, çocuğumuza gerçek silah aldım" cevabı verilesidir.
Ne simdi cocugumuz asosyal mi olsun, alt tarafi silah, askere yollamicaz ki ?

"Silah seklinde gitar alalim ??? Ikna oldun mu? Olmadin dimi? Gel biz bi cocuk daha yapalim. Gec iceri"
(bkz: söz ver oğlumuz kimseye pipisini göstermesin)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar