bugün

aslında solcuların ve 70lerden itibaren içlerinden çıkmış kürtçülerin söylemek istedikleri basit : "evet biz insan hakları savunucusuyuz. fakat bize göre sadece bizden olanlar tam insan sayılabilir. diğerlerinin önemi yoktur."
tabi bunu hiçbir zaman açık açık söyleyemezler.

insan hakları, demokrasi kavramlarını solcucanlar hep kendilerine tekelleştirmiş. önemsedikleri olayı sürekli ısıtıp ısıtıp gündeme getirip asla unutturmuyorlar, önemsemedikleri olay içinse parmağını kımıldatmıyorlar. önemsedikleri katili sürekli önümüze getirip ayıplatıyor, önemsemedikleri katiliyse asla haber yapmıyorlar. öyle bir çifte standart oturtmuşlar ki bir kişinin katili mehmet ali ağca ile yapılan röportaj çok ayıplanıyor; öte yandan hasan cemalin murat karayılan, can dündarın şemdin sakık röportajlarıysa (yüzlerin, binlerin katilleri) çok başarılı bulunuyor.
bir solcu veya kürtçü öldürüldüğünde büyük yankı yaratıyor, bazı insanlar bağırmaya başlıyorlar, gazeteler kanallar günlerce konuyu işliyor, ilerleyen demlerde hadise bize tekrar tekrar hatırlatılıyor, unutmamıza fırsat verilmiyor. ama pkk birilerini öldürdüğü zaman ? bugün öldüler, yarın toprağa verildiler. öbür gün tısss.. aynı hafta içinde isimlerini unutuyoruz.
ki bazı kişilerin solcular tarafından ayıplanmasının nedeni katil olmaları değil, "faşist bir katil" olmalarıdır. yoksa aynı kesimin pkk ve sol örgütlerin katillerine karşı son derece toleranslı oldukları gayet de bilinen bir gerçek.
sadece 51 kişinin idamında rol oynamış kenan evreni adeta canavarlaştıranlar milyonlarca kişiyi katleden ve tarihin insan öldürme rekorunu elinde tutan stalin, mao, pol pot gibi sapık vahşi barbarlara gelince sus pus olmaktalar.
solcuların aslında fazla bir zekası yoktur. sadece bol acıtasyon ve slogan saçar ve kendilerinden olanı överler..

not : bu arada dinciler ve solcular zaten her daim çatışan, hiçbir zaman yolları kesişmeyen kimseler değillerdir. akabenin bugünkü gücüne medya sosyalistleri/solcuları ve liboşlarının yoğun desteği ve toplumda gerçekleştirdikleri algı operasyonlarıyla ulaştığını bilen bilir.
kendi düşüncelerini kabul edenlerle sınırlıdır.

aynı şey muhafazakarlar için de geçerli.

bu ülkenin insanı kendisine benzemeyene düşman kesilir.
Bu başlığı açan arkadaşın Marksist literatüre hiç bakmadığı, sadece siyasi olaylardan farazi çıkarımlar yaptığı gün gibi belli. Althusser'in dediği gibi Marksizm asla hümanist bir düşünce değildir. Sosyalizm halkın yanındadır, halkı gerici bir ideolojiye hapsedenlerin yanında değildir. Pol pot, Mao ve Stalin'in sebep olduğu savaş, çatışma ve katliamları sayan arkadaş Cengiz, Hitler ve Musollini gibi dindar ve milliyetçi diktatörleri unutmasın. Ayrıca uygarlık tarihi boyunca süren din, toprak ve ırk savaşlarını da unutmasın. Sen-ben savaşı yapacağına açsın biraz kitap okusun. insanlık için yeni alternatifler arasın. Cioran'ı ve Freud'u okuyarak başlayabilir mesela.
Milliyetçi olan Mussolini dindar olan Cengiz. Ayrıca Mussolinin Ateist olması onu Marksist yapmaz. Sonuç olarak gelmiş geçmiş en önemli Marksistlerden Antonio Gramsci'yi zindana atmıştır.
Bende dindar veya milliyetçi yazacaktım yanlışlıkla ve yazdım. Ayrıca Hitler ve Musollininin dindar olmadığını biliyorum. Ama zamanın dindarlarindan destek almadıklarını kimse inkar edemez. Ve dindarların Lenin'e duydukları kinin yarısını Hitler ve Musolliniye duymadığını da herkes bilir. Hatta dindar ve milliyetçi duygular bazen "Keşke Hitler bütün yahudileri yok etseydi" de dedirtir. Ayrıca Hitlerin fikirlerinin ardında Nietzsche'den çok protestan alman din adamları ve muhafazakarlar vardır. Ama nedense Hitler deyince birilerinin aklına direk Darwinizm ve Nietzsche gelir.
Özet olarak dünya tarihine, siyasi ve toplumsal olgulara analitik ve objektif bir bakışla değilde sağ-sol gibi ideolojik ve idealistik bakış açılarıyla bakarsak sadece baskıyı ve düşmanlığı arttırmış oluruz.
Bazı solcuların kudurmasına neden olmuş masaldır. Gerçekler gün yüzüne çıkınca, gerçek yüzleri tespit edilince nasıl çemkiriyorlar ama..

'Sol'ucanların, hümanizm masalına gelirsek, solcu olmayan insanları ve hatta en sağcı insanları bile etkileyebilen bir masaldır. Özellikle kardeşlik, paylaşma, eşitlik, adalet gibi kavramlarla süper propaganda yapar bunlar. Halbuki, bunların 'eşitlik' anlayışları sadece kendi taraflarından olanadır. Bunu neden diyoruz? Çünkü solcular, devrim uğruna askere ve polise kurşun sıkmayı sorun olarak görmemektedirler. Eğer yoldaşları, bu uğurda ölürlerse, onları ölümsüzdür diye şişirirler. Propaganda yetenekleri aşırı güçlüdür. Kendi yoldaşlarının pislikleri ortaya çıkmasın diye her türlü manipülasyonu yaparlar. Bunun en büyük kanıtı da, bu başlıkta görüldüğü üzere sağcılara sallamaktır. Hitler'in ve mussolini'nin yaptığı katliamları savunduğumuzu veya görmezden geldiğimizi kim söylemiş ki? Bizi kendileri gibi ideolojilerden bağımsız düşünemeyen kölelerden sanmaktadır bunlar.

Düşük zekâlı türk solcularına gelince, pkk'yı gerilla diye bize kakalamaya çalışırlar, medya ve gazete aracılığı ile. Cumhuriyet, bir gün, taraf, radikal gibi gazeteler, pkk şakşakçısıdırlar. Bunu kimse inkâr edemez. Pkk'nın bir fikre dönüşmesinde, cihangir solcularının payı çok büyüktür. Ece temelkuran, mehmet ali birand, yıldıray oğur, yıldırım türker, murat belge, oya baydar, nuray mert, hasan cemal, ismail beşikçi, halil berktay, ufuk uras, baskın oran, ahmet şık, ömer laçiner, ahmet altan, mehmet altan, can dündar, osman kavala, cüneyt özdemir, şirin payzın, büşra ersanlı gibi cihangir solcuları, pkk'yı devrim örgüt, kürtlerin acı çığlığı, diyarbakır cezaevi'nin öcü diye yutturdular millete. Halbuki gerçekler, bambaşka..

Kürtler hiçbir zaman ezilmedi.. Anadolu'ya girişleri bile katliamla oldu. Alevi türklerin katledilmesiyle oldu.. Yavuz ve kürt idris-i bitlisi ortaklaşa 40.000 alevi türkü katlettiler. Yani alevi katliamı gerçektir. Sonucu ise bize çok ağır patladı. Güneydoğu'nun tamamen kürtleşmesine ve alevi türklerinin kürtleşmesine neden oldu.. Haydi bu geçmişte oldu diyelim.. 1806'dan bitmeyen bir kürt isyanı ile karşı karşıyayız. Buna ne diyebilirsiniz? Aslında, kürt sorunu kürtlerin anadolu'ya girmesiyle çoktan başlamıştı. Kürt sorunu 40 yıllık değil, görünüşte 200 yıla kadar gidiyor.. Gerçekte ise temeli 500 yıllık.. Kürtlerin, anadolu'ya girmeden önce iran'daki zagros dağlarında yaşadıklarını ve o zamanlar safevilere isyan ettiklerini biliyoruz. Yavuz, çaldıran savaşı'ndan sonra kürtleri, güneydoğu'daki alevi türkmenlere tampon olsunlar diye anadolu'ya soktu.. Kanuni ise kürt beylerine çok güç verdi.. Güneydoğu'nun kürtleşmesi ise böyle başladı.. Sonra turgut özal, ırak'tan 900.000 kürdü alarak pkk'nın geniş bir taban bulmasına neden oldu. Sanıldığı gibi kenan evren'den sonra, pkk geniş taban bulmadı..

80 darbesinden önce de pkk çok güçlü bir örgüttü. Dağlara çoktan konuşlanmıştı ve devlet oralara elini bile atamıyordu.. 80 darbesinden sonra, diyarbakır cezaevi'nde pkk'lılara bayağı ayar çekildi bu doğru. Diyarbakır cezaevi'ndekilerin hepsi pkk'nın aslî kurucusuydu.. Ya da sol terör örgütlerinin mensupları da vardı orada..

işte geldik sol terör örgütlerine.. 80 darbesinden önce solcular ve sağcılar birbirlerini kesip duruyorlardı.. Şöyle bir şey de var, solcular militanlarını, kürtlerden ve alevilerden devşiriyorlardı. Çünkü kürtler, pusu konusunda ve silah kullanma konusunda zaten uzmanlardı.. Sağcılar, daha o zamanlar tekme-tokat aşamasındaydılar. 80 darbesinden önce, sadece 5000 kişi katledildi.. 300'ü, sol terör örgütlerinin mensuplarına aittir. Sol içi infaz yani.. Minnoş solculara bak sen.. insanlık filan fıstık.. Yeri gelmiş, kendi yoldaşlarına bile acımamışlar. Mkp, tikko, mlspb, dev yol, dev sol, kawa, rızgari, TKP/ML, DKP, TKEP/L, TiKB, THKP-c, dhkpc, tkkkö gibi sol terör örgütleri, katliam üzerine katliam yapmışlardır. Birçoğu ülkeyi kana bulamıştı, 80 darbesinden önce. Bunların hepsinin tek bir hedefi vardı, kemalist cumhuriyeti yıkmak.. Onun yerine proleterya diktatörlüğü kurmak..

Özellikle şu komünistlerin, atatürkçülük oyununa bitiriyorum.. Atatürk'ü bile "devrimci" diye kendi yanlarına çekmeye çalışıyorlar.. Atatürk, ihtilalcidir. Atatürk'ü iyice anlamamış adamların, ona devrimci demesi normaldir. Atatürkçülük ve sol ideolojiler birlikte yürüyemezler asla. Çünkü bir tane ortak yönleri var, o da cumhuriyet kavramı.. Diğer ilkelerin sol gibi gözükmesi, kemalizmin sol olduğunu göstermez. Siz sadece kendinizi kandırmakla meşgulsünüz. Hep kendinizi kandırdınız hep.. Sizin ideolojileriniz bile hayalperestlikten ibaret çünkü.

80 darbesine dönecek olursak, o zamanın hükümetinin, ülkedeki duruma çare olamadığını ve bir türlü koalisyon kurulamadığını da hatırlatmamız gerekir. Kenan evren, en son çare olarak darbe yaptı.. Çünkü darbe, en sona bırakılan bir olaydır.. O darbe yapılmasaydı, ülke kesinlikle iç savaşa sürüklenirdi. O asılanlardan 20 katı ölürdü. idam edilen 51 kişinin onayı darbeden önce verilmişti zaten. Kenan evren, bunun uygulayıcısı oldu sadece o kadar. Kenan evren de iki yüzlü sol medyayı hiç sallamazdı bu arada. Hitler bu, diktatör bu denilen adama açılan dava sayısı 340 kadar.. Uzun adamın dava sayısı binleri geçti..

Solcular, kenan evren'e amaçlarını engelledikleri için çok düşman olmuşlardı.. Ahmet altan bunun en büyük örneğidir. Orduya zarar verebilmek için, malum part ve fetö'yle iş yaptı bu soysuz. Nefreti, 80 darbesine idi. Dinciler ve komünistler, türk ordusuna ölümüne düşmandırlar bu yüzden. iş, türk ordusuna düşmanlığa varınca, kesinlikle bir araya gelebilirler.

Mesela, erdal eren bir jandarma katili. Mahir çayan başkonsolos katili. Deniz gezmiş, banka soyguncusu. ibrahim kaypakkaya, ağır kemalizm düşmanı.. Solcular tarafından hep şişirildiler bunca vukuatlarına rağmen.. Çünkü onlar devrimciydiler. Kendi yollarında gidiyorlardı. Ne yaptıklarının önemi yoktu.. Amaca giden her yol mübahtır hesabı.. Proleterya diktatörlüğünün önünde asker duruyorsa, biz de onlara kurşun sıkarız dediler ve sıktılar da.. O ütopik ideolojileri uğruna bunları yaptılar. ideolojisi zehirlenmesi yaşamışlardı.. Belki de en büyük suç, onlara gaz verenlerdeydi.. Gazı verenler, şimdi rahat bir şekilde yaşıyorlar emin olabilirsiniz.

Sosyalizm meselesine gelince, halkın yanındadır ama halklara da en çok bu ideoloji eziyet etmiştir.. Kıtlıklar, baskı, dünyadan kopukluk, eşit derece fakirleşme katliamlar, her şeyin devletin eline olması falan.. Sscb'de, küba'da, kuzey kore'de, vietnam'da, çin'de, venezuella'da bunları gördük. Solcular böyle pratikte felakete dönüşen ideolojileri benimseyeceklerine, insan doğasına daha uygun olan düşünceleri benimsemeliler asıl..

Hitler ağır katoliktir bu arada. Mussolini de ateisttir. Mussolini de gençliğinde, çok koyu bir komünistti. Eskiden çok koyu bir komünist olan, mussolini'den faşizm gibi bir ideoloji çıkmış.. ilginç bir durum.

Özetle solcular, birilerini şişiriyorlarsa veya çok seviyorlarsa kesinlikle o kişilerin geçmişlerinde bir pislik vardır. Solcular, düzgün adam sevmez çünkü. Solcu romancı olsun veya başka bir başka bir meslek sahibi olsun hep abartırlar. Bunun için çeşitli propagandalar yaparlar.. En zekiyiz biziz derler fakat başkaları tarafından güdülürler.. ideolojik gazla çalışırlar bayağı. Stalin, pol pot, mao gibi insanlık düşmanlarını çok severler, bir de utanmadan başkalarına ırkçı, faşist derler. insanlık dersi vermeye çalışırlar.. insanlığı yüksek olanın kişinin, insanlık düşmanlarını sevmemesi lazım mantıken.. Solcular, kendileriyle en alakasız kişileri bile kandırabilme yeteneğine sahiptirler.. Bu unutulmamalıdır..
bak güzel kardeşim, mesele senin dansözlüğün, kıvraklığın, ikiyüzlülüğün, çirkefliğin. "insan hakları" kavramıyla top gibi oynaman. hırantın için, berkinin için kıyametler koparıp ortalığı birbirine katarken doğuda öğretmenler öldürülünce "olur böyle şeyler" modunda dolanman.

sonra da "büyük hümanist ve insan hakları savunucusu" maskesiyle ortada dolanıp önüne gelene "faşist, ırkçı, katil" diye çemkirmen.