sözde gelişmekte olan ülke türkiye'dir. ekonomisinin çalkantılı ve ağır yükünü inşaat sektörünün sırtından döndürmye çalışan hükümetin ekonomi politikalarının gün geçtikçe sıfırı tüketecek hale gelerek, özellikle orta ve küçük ölçekli işletmelerde amiyane tabirle kendini çevirecek nakit akışının azalmasına sebep olmuştur.

yine ekonomide ipi göğüsleyen inşaat sektörünün ve ona arka çıkan sanayii sektörünün belli alanlarının ispanyada olduğu gibi bataklığa sürüklendiğini görmemek için ya kör olmak gerekir ya da aptal. her yıl piyasaya milyarlarca lira pompalayan bu sektörün özellikle 17 aralık süreci sonucunda geldiği noktada bazı büyük firmaların bayrak indireceğine kesin gözüyle bakılmaktadır. sadece istanbul'da satılamayan 1,5 milyonun cıvarı konut vardır.

piyasaları canlandıracağı ümit edilen yabancı uyruklulara konut satışının beklenenin çok altında olması ekonomiyi ve düşük-orta gelirli vatandaşları yakın zamanda dar boğaza sokacağı besbellidir. siyasilerin ve cemiyetlerin rant ve iktidar kavgası ve bunları yönlendiren belli odakların bölgesel etkinliği arttırma çabaları malesef yine gariban yurdum halkını vuracaktır.

işsizlik hızla artarken paralel şekilde yükselen hayat pahalılığı ve bunun bilincinde olan hükümetin şiddetli şekilde alması gereken tedbirleri aksatması ve henüz komşu sınırları içerisinde meydana gelen iç savaşların zaten kötü durumdaki ekonomiye fren yaptırması toplumsal bir kaos'un yakın olduğunun habercisidir.
Yunanistan ve arjantindir. türkiye istikrarı yakalamıştır. özellikle darbeci zihniyetin siktir edilmesinden sonra.