bugün

hiçbir zaman devlet görmemiş bir türkiye bölgesidir. devlet hiç uğramamıştır, cumhuriyetin kuruluşundan ilerleyişine kadar hiçbir dönemde sorunları dinlenmemiş bir bölgedir. cumhuriyetin kurucuları batıda elit kesimin problemlerini dinleyip "size bi fabrika açalım" diye konuşurken, sivas'ın doğusunun tümünü aşiret ellerine bırakmışlardır.

şimdi düşünün bakalım, 1000 yıldır aşiret ellerine bıraktığınız bu topraklara şimdi ne hakla "benim toprağım" diye çıkışabiliyorsunuz? insnalarına bir kez gülmediğiniz, bir kez sorunlarını dinlemediğiniz ve bir kez olsun aşiretlerin zalim ellerinden kurtarmaya çalışmadığınız bu topraklar ne zamandır sizin toprağınız?

kurtuluş savaşı'nda bile tek mermi yardım yapmadığınız sivas'ın güneydoğusu ne zamandır sizin toprağınız oldu? ve ne zaman buradaki halk "biz olmasaydık siz doğmamış olurdunuz, archie ve şota olurdu adınız" olmuştur? kendi çabalarıyla, kendi halklarıyla ve türk ordusundan tek bir destek almadan kovdukları ingiliz ve fransızları ne zaman siz kovmuş oldunuz ki bu topraklarda hakkınız olduğunu düşünüyorsunuz?

eğer ki, gitmediğiniz, görmediğiniz; bütçenizi, adaletinizi ve devletinizi asla götürmeyeceğiniz bir toprağa sahipseniz, o toprak sizin değildir.

şu salak notu da ekleyeyim: ne solcuyum, ne sağcıyım, ne kürdüm ne de türküm. ancak insanların toprakları sahiplenmesini hazmedemiyorum. hele ki o topraklarda bir karış hakkı olmayan insanların sahiplenmesini hiç hazmedemiyorum.
uzun entry girmek için kısa başlık açmak. (bkz: hele bi otur soluklan yiğidim)
zara dır.
batıda feodal düzen doğuda ise aşiret düzeni olarak vücud bulan sistem halkın korku ve dehşet içerisinde yönetilmesine dayalı bir yönetim sistemidir. elini taşın altına bile koyamayacak kadar korkak olan halkların da hakettiği bir yöntemdir. o yüzden sivas'ın doğusu olan türkiye cumhuriyeti topraklarının halkının bende farklı düşünceler uyandıran bir halktır.
(bkz: herşeyi devletten beklemek)
nankör insanların barındığı bölge. ne verirseniz verin hep daha fazlasını isterler.istemekle de kalmazlar hainlik yapıp dağlara çıkarlar. dağdan indirirsin bankaya molotof atarlar. ekmek verirsin polise taş atarlar. yağmur yağar ıslanırlar devlet nerede derler. bizi vururlar bizden hesap sorarlar. *
doğrusu sivas'ın güneydoğusu olması gereken bölge.zira sivas'ın doğusun da erzurum ve erzincan iki kentimiz de bulunmaktadır ve bu kentler de bahsi geçen olayların hiç biri vuku bulmamaktadır .
devlet yardımı almadan ayakta kalan şehirleri örnek alması gerekir.
herşeyi devletten beklemek bir doğulu klasiğidir.
ısrarlı cehaleti bırakmak birinci adımdır.
her değişim bir normal doğumdur.
tam ortasında acıdan vaz geçecek olursun. vazgeçmezsen değişimi, doğumu gerçekleştirip bir sonraki aşamaya geçersin.
doğumdan vazgeçmek ölümleri getirir.
doğanın değişim yasasına karşı gelenler mutluluğu bulamaz. bu da ısrarlı cehaletle olmaz ağam.
devletin bile el sürmeye korktuğu aşiretlere halkın karşı koymasını bekleyenlerin "yok öyle şey" dediği olaydır. var.

devlet, asker bile aşiretlere elini sürüp dağıtamazken, sen ne hakla "halk ayaklansın, her şey idevletten beklemeyin" diyebiliyorsun ki? aşiret kontrolündeki insanların kendine ait hiçbir şeyi yok, kendine ait hiçbir şeyi olmayan insan kendi şehrini nasıl geliştirecek? aşiretler için çalışıp aşiret kararıyla yaşıyorlar.

devletinizin bile dokunamadığı aşiretleri, halkın defetmesini beklemek cehalettir. her şeyi devletten beklemeyeceklermiş, bırakın allasen.
erivan'ın batısındandır.

"kurtuluş savaşı'nda bile tek mermi yardım yapmadığınız sivas'ın güneydoğusu ne zamandır sizin toprağınız oldu? ve ne zaman buradaki halk "biz olmasaydık siz doğmamış olurdunuz, archie ve şota olurdu adınız" olmuştur? kendi çabalarıyla, kendi halklarıyla ve türk ordusundan tek bir destek almadan kovdukları ingiliz ve fransızları ne zaman siz kovmuş oldunuz ki bu topraklarda hakkınız olduğunu düşünüyorsunuz?"

demek ki neymiş? bölücülük yapmak için bile belli düzeyde bir zeka, az da olsa tarih bilgisi ve mantık gerekiyormuş.
bilindik tayyip zırvalamaları..aklı sıra zihnindeki gibi türkiyeyi etnik köken bazında bölecek..bir başbakan eğer zihninde bu haritayla dolaşıyor,gavur dağı sivas çizgisinin doğusu gibi laflar ediyorsa zaten o ülke çoktan ona göre bölünmüştür..
akp'liler tarafından chp ve mhp'nin gidemediği iddia edilen topraklardır.

fakat sivas'ın hemen doğusundaki erzincan'da chp %30 oy almakta, mhp belediye seçiminde akp'yi zorlamaktadır. değil sivas'ımızın, türkiye'mizin en doğusu olan ığdır'da mhp birinci parti olmuştur, yine sivas'ın doğusunda bulunan erzurum, elazığ, kars gibi iller mhp'ye oy vermese de mhp çizgisindeki insanların çok yoğun yaşadıkları illerdir. sivas'ın doğusunda yer alan trabzon'da geçen dönemki belediye chp'dedir, artvin'de hali hazırda chp'li belediye vardır. chp ve mhp'nin yerlede ve genelde etkin olduğu onlarca ilçeyi ise hiç saymıyorum...
ilk olarak sevr haritasında, sonradan da cia kurumsal internet sitesinde ve bazı ab haritalarında şimdilerde ise terörist sevici partinin söylemlerinde/haritalarında türk toprağı olarak gösterilmeyen türk toprakları.

rte hangi üst akıl etkisiyle bu söylemi kullandı bilinmez ancak bir gerçek var ki; "sivas'ın ötesine gidemiyorlar/oy alamıyorlar" lafı düz söylenmiş bir laf değildir.
http://www.izlesenya.com/...kpyi-darmadagan-etti.html
sivasın doğusu diyerek pkknın etkin olduğu toprakları kastetmişse bilmesi gerekir ki malatya, sivasın doğusundadır ve halkı devletini seven bir halktır. terör yoktur ve hdp sadece %7 oy almıştır.
malatya gibi erzurum, erzincan, kahraman maraş, gazi antep, adıyaman gibi pek çok türk şehride sivasın doğusundadır ama devletine ve milletine bağlı insanlardır.
kısacası sivasın doğusu diye bir tanımlama ve genelleme yapamazsın.
ayrıca yazarın üslubundan kürt yada kürtçü olduğu belli oluyor.

(bkz: kürt lütfen)
Anlam kargaşası olan sözdür. Sivas şehrinin doğusu mu yoksa sivas şehrinden sonra kalan doğu illeri mi kast edilmekte?
belki sivas'ın doğuşu demek istemiştir. Her bi şey olabilir bu sözlükte.