bugün

Tahammül seviyesi bir anda doluveren, kelimeleri boğazına düğümlenen kişidir.
istemsizce salar ve ağlar.

Bu konunun duygusal olmakla ilgisi yoktur, tahammül eşiği ile ilgili olan insanı bir özelliktir.

Duygusallık konusunda madalyalı bir insan olsam da, sinirlenince ağlayamam, hatta o an duygularım sessiz ama kararlı pantere evrilir, çözüme odaklanırım, mücadele ederim.
Haaa ağlamaz mıyım?
Sonra ağlarım, sakinleşince, üstünden zaman geçince...
Salya sümük ağlar sonra kalkıp kendime çay koyarım.
Zira Hayat bunu emreder.
sinirlenince kavga edip hırsımı alamazsam ağlarım.
Ben pek sinirlenip kavga eden biri değilimdir ancak şunu bilirim: sinirlenince ağlayan insanları bir tek yine sinirlenince ağlayan insanlar anlar. Malesef ağlamak hassas insanların en büyük lanetidir. Bazen de ağlayamamak. Ama hassaslık güçsüzlükten gelmez, tam tersi, fazla düşünen ve en iyiyi-doğruyu bulmaya çabalayan güçlü bir zihnin ürünüdür. Bunun farkına vardığımdan beri ne ağlamayı, ne susmayı, ne de bir başka şeyi utanç kaynağı olarak görmeyi bıraktım. Asıl utanç kaynağı olan şey; yalnızca kendisini haklı gören, sığ ve ahlaksız kişilerin sahip oldukları sağlıksız-donuk zihinleridir. Böyle bir zihin bile tek başına bir utanç kaynağı benim için. Dostluklarından da düşmanlıklarından da her türlü zarar gelir kişiye. selam bile vermemeli bu tiplere, zararları boylarını aştığında dostluğunuzu bitirip rahat bir nefes alın derim. Zira sonradan farkediyorsunuz ki, bunların varlıkları tek başına çirkinlikten ibaretmiş.

Tabi kendisini haklı çıkarmak için ağlayanları men ediyorum bu tanımdan. Zira bu kişiler, her durumu kendi çıkarına kullanmaya çalışan aciz ve işe yaramaz insanlar olduklarından ne dostlukları ne de düşmanlıkları işe yarar ya da keyif verir. Varlıklarının kişilerin dünyalarında asla iz bırakmadığını düşünüyorum hatta, öyle sıradan ve silik bir değere sahiptirler. Ne yalan söyleyeyim, bu tiplere de üzülüyorum ben. Başlarda bana düşmanlık eden ama daha sonrasında çaresiz kalıp dost olan biri vardı lisans yıllarımda, ahan da bu o. Iyk.
Tam anlamıyla ne zaman böyle bir kişiliğe büründüm bilmiyorum ama bu özelliğimden ölümüne nefret ettiğimi iyi biliyorum. Bu o kadar iğrenç bir his ki karşınızdaki kişinin gözünde madara oluyorsunuz resmen.

Haklı veya haksız olmanız farketmiyor genelde konuşturulmayınca, sürekli sesiniz kesilince, gittikçe üzerinize yüklenildikçe cereyan eden bir durum.

Bir anda gözlerim doluyor, boğazımda kocaman bir yumru oluşuyor, yanaklarım kızarıyor, bedenim soğuyor ellerim, çenem ve vücudumun belirli kısımları titremeye başlıyor. Kendimi ağlamamak için tuttukça daha çok ağlayasım geliyor yutkunmamaya ne kadar uğraşsam da başaramıyor ve hemencecik gözümden bir yaş süzülüveriyor.

O kadar komik o kadar itici bir durum ki yaşamayan gerçekten bilmez. O kadar aciz bir görünüme bürünüyorsunuz ki olaydan sonra hem söyleyemediklerinizden hem de ağlamanın verdiği sinirden daha da çok ağlıyorsunuz.

Ben bir insanla tartışırken o insanı bile kendimden çok düşünüyorum 10 tane laf söyleceksem içlerinden en az kırıcı olan 1 tanesini seçiyorum buna rağmen insanlar üzerime yüklendikçe salak salak ağlamaya başlıyorum, konuşamıyorum.

Lanet olsun böyle işe!
Vurup kırmakdan daha iyi diyemeyeceğimiz durumdur. Öyle an gelirki herşeyi paramparça etmek kalbini kırıp göz yaşı dökmekten daha erdemlidir. Siz üzüleceğinize dünya yansın hani derler ya akışına bırakın.
sinirlenirsin kendini sıkarsın karşıdaki insana ağır konuşmayayım aman kırmayayım derken sinirden ağlarsın sonra neden ağladım diyip kendine kızarak daha çok ağlarsın.
Bir tür savunma mekanızmasıdır. Ama kişiyi zayıf gösterir. Ağlama beynin bir durum karşısında ne tepki vereceğini bilemediği zaman gerçekleşir. Neyse ki ben sinirlenince susuyorum.
Ben, ama köşede, kimse görmeden.

Sonrasında sinirlendiğim insandan kötü intikam aliyom ya orası pek masum olmuyor. Allahım sen affet yarabbi.
Olmak istediğim insandır. Lakin ben ağlayamıyorum. Sinirden elim ayağım titremeye başlıyor, kendime hakim olamıyorum. Bir yerleri kırıp dökmeden de kolay kolay sakinleşemiyorum. Keşke ağlayabilsem! içimdeki birikimi, enerjiyi atabilsem.
Ama olmuyor.
eğer söylemem gerekenler varsa o an söyleyemediysem ağlarım. allahtan aglayinca tatli oluyorum
Sadece bir kadının yaptığı şey.
Çok sevimli bir insandır.
Ya kendine acıyordur yaşadıklarından, ya suçluluk duyuyordur yaşattıklarından.

-her iki durumda da görev başarı ile tamamlandı demektir.

Ağlarım;
Ağlamanın samimiyetine inanırım.

Sonrası; katı bir ruhsuzluk hali.

https://youtu.be/Ngo5tqcCYOY
Sinirlenince hayvanlaşmaktan iyidir.
azaldığını düşündüğüm insan eylemi. çünkü, seviyesizlik o kadar arttı ki; sinirlenince ağlamak yerine, çıngar çıkartan, küfür eden, saldırgan insanlarla doldu etraf. bu sinirlenince ağlamak mevzusu insanın elinde olan bir şey değil elbette ama, sinirlenince ağlayan insanların, diğer insanların ; sinirlenince ağlıyor diye, zayıflık olarak görmelerini engellemek için, sinirlenince ağlamak isterken onu bile tutacak hale geldiler. insanın patlama noktasının nasıl şekilleneceğine bile karışıyoruz.
Sinirlenince gülen insanın yanında, nur nimettir.
Sesi titrer önce, sonra çenesi, gözleri doluverir, birden yelkenleri suya indirirsiniz, üzerine çok mu gittim diye sorgulamaya başlarsınız.

Üfff ağlamayın hemen bee!
Ne ağlıcam ya direk sayarım söverim.
Ben. Böyle birisi olduğumu düşünürken bile kendime sinirlenip ağlayasım geliyor. Sinirception.
benimdir.
sinirimi vurarak ya da kırarak dışarı atamıyorsam. ağlıyorum.
benimdir. bu yüzden insanlarla kolay kolay tartışmaya girmem. sinirlendiğim zaman yanımda kimseyi istemem. bunun nedeni de

(bkz: erkekler ağlamaz) mış.
benim ilkokul arkadaşımındır. nasıl rocky ringde dayak yedikten sonra kalkıp coşuyordu, arkadaş da ilkokulda kavga ederken kavga sırasında ağlamaya başlayınca coşuyordu. *
böyle insan samimi insandır. içtentir kimseye zararı dokunmaz.
ayy o benim işte çok pis bir durumdur sinirlisin ve ağlıyorsun içinde bulunduğun durumu anlatamıyorsun haklı olduğun yerleri açıklayamıyorsun laf sokamıyorsun kötü bir durumdur.
Hem ağlar hem konuşurum. Komedi resmen. Aglarken çirkinleşen tiplerdenim. Karşımdaki için gerçekten komik karsilaniyordur kesin.
benim bu, gerçekten oldukça berbat bir özelliktir. karşı taraf muhtemelen sinirinizi anlamaz, üzüldüğünüzü düşünür veya kendinizi acındırarak üste çıkmaya çalıştığınızı. bu ihtimali düşünüp siniri içinizde biriktirmeye çalışınca da boğazınızdaki yumru ağrıya dönüşür artık. yalnız kalıp rahatça ağlama hayali(?) kurarsınız.