bugün

Doğmadan evvel "annen-baban kim olsun evladım" diye sorulmayan bireylerin gerçekleştirdiği elim hadise. Tıpkı Milletini sevenlerde olduğu gibi... Lan insan seçmediği bir şeyi sever mi bu nasıl eziklik!
secme ile sevme arasindaki iliski nedir sorusunu akla getiren giri. sevdigimiz seyleri sectigimiz icin mi seviyoruz yoksa sevdigimiz icin mi seciyoruz? eger ilk ihtimal dogruysa o kisileri neden seciyoruz? ikincisi dogruysa sevmeye hakim olan mekanizma bizim elimizde mi? bu acidan bakilirsa esinle anne baban arasindaki tek fark sonrakileri degistirememen, yoksa ilkini sectigin degil.
secmediği evladını doğduğundaki o en aciz halinden itibaren bin bir emek ve özveriyle büyüten anne babaya kurban olacak aptaldır aynı zamanda.
anne babasını sevmeyen de en akıllı. yüz puan. sktir git şimdi.
Ulan anne ve baban sanki seni seçti a hayırsız evlat denilesi karşı gelme.
Hic kimse anne babasini kendi secerek dunyaya gelmiyor... anne baba kiymetini bilmeyen duygusuz bir insanin sitemidir...
seçtiği sevgilisini-karısını sevmeyen aptaldan beyince daha özürlüdür.
Sevgilini, dostunu sevdinde ne oldu dedirten hadisedir. Mis gibi bir geliyorsun o seni sen onu tüm kusurlarınla sevmeyi öğreniyorsun. Sonra sonsuza kadar birliktesiniz. Keşke hep böyle olsa.
bir insan; anne babasını onlardan aldığı karşılıksız sonsuz sevgi için sever. yani durup dururken sevmez. yanlış tespittir.
ne yazık ki biyoloji ve psikoloji bilmeyen cahillere meze olmuş durumdur. anne babasınıs evmeyen var mı? var. neden sevmez. çünkü alması gereken o mukaddes sevgiyi almamıştır.
işte bu içi nefret dolu ırkçılarda bunlardandır. ancak bölüştürmeyi bilirler.
başlığı uplayan kadar olmadığına eminim.
ona bakarsak insan olmayıda kendisi seçmedi, kendisinide mi sevmeyecek?
anne ve babanında evladını seçmediği gerçekliği göz önünde tutulursa bu ergence söylem ancak rahatsız edici bir sivilce niteliğindedir.
görsel
kendisinin var olmasını seçen ve kendisine şefkat gösteren kişilere aynı duyguları besleyen kişi. hesap yapabilme bakımından aptal olabilir, ama duygusal zekası yüksektir.
bu mantıkla gidersek yaşamayı da kendi isteğimizle seçmediğimiz için intihar etmemiz gerekir. bu yüzden bu insanın doğru yaptığını görebiliriz.
ha diyeceksiniz ki ikisi aynı şey değil, o zaman allahın seni bağladığı bu insanlara bir duygu duyman zorunludur. sadece insanda değil, doğadaki hayvanlarda da bu böyle. eğer ailen kötüyse, o zaman bu senin imtihanındır. her koşulda son karar sana aittir tabii.
şahsi görüşümce, doğru olanı yapan insandır.
tıpkı doğum yeri şans olduğu halde milliyetçi olmak gibi aptallığını sürdüren şahıstır.
(bkz: Seni annen doğurmamış seçmiş)
O anne baba biz nerde hata yaptık diyor. Duyuyorum. Sorgulama gücü bir tek buna yetmiş.
yani demokrasiye öyle bir aşık olmak ki o kadar olur yani. demokrasiyi ilah bilme durumundaki kişinin: ''banane ya banane ben seçmedim bunları'' demesi durumudur.
Seçilmeyen evladın sevilmesi durumunda yadırganacak düşünce.
'seçme şansım olmayan şeyleri seviyorum. ismimi, ailemi, memleketimi ve yüzümü.'
anne ve babasının seçmediği ama bir kere oldu diyip katlandığı kişilere ait olan düşünce.
Bir ergen masalı gişe rekorlarını alt üst etmiştir.
Seçtiğiniz seyeyse beslediğiniz duygu bunun adına 'sevmek' diyemezsiniz. Sevgi seçilerek yaşanmaz. Hisler seçilmez. Hele ki anne babaya. Bunu yönetme hissi aptalliktir aslında.
anne babası da çocuğunu sevmediği için bebekken kafa üstü apartmandan aşağıya bırakmış, daha sonra inşaat işçilerinin görevlerini yaptıkları sırada kendisini yapıya bırakıp kaçmışlardır. sonuç bu. üzülmemek lazım. anne babaya saygı sevgi duymamanın psikolojik boyutları büyüktür. küçükken sevgi ve saygı görmeyen kişi büyüdüğünde ebeveynlerine bunu aktarmakta zorlanır yazarın kendisi muhtemelen çok ağır bir travma geçirmiştir, sebebi de yukarıda yazdıklarım olabilir.
sevmek seçme ile olmaz, verilen emek karşılığıda oluşur.

anne-babanın emeklerini bilmediğin için seni 3 sikle uğurluyoruz.