bugün

ilk zamanlar çok naziktir bu uyumalar, uykuda bile dikkat edilir ve mümkünse sarılmadan uyuma olmaz. gece uyanıp sevgilinin kolunun uyuşmasına kıyamayıp kolu çekilir, siz sarılıp yatarsınız. sabah kalkınca nezaket devam eder, mırıldanırsınız.
zaman geçer, ilişkide bi rahatlık başlar yani şu herkesin başına gelen talihsiz, lanet olay. artık kızların sürekli kuaföre gittiği, "aşkım sümüğün çıkmış yaa ne tatlı ihihi" denildiği anlar çoktan geride kalmıştır. artık arkadaş ortamında "bizimki bi uyuyuo hoorrr horr sorma yani, uyutmuyo gece resmen" denilmiştir, ok yaydan çıkmıştır, geri getirene aşkolsundur, şu etsindirli, olsundurlu fiiler bitsindir. sevgililer artık düşman gibidir, horlama videoları çekilip sabaha kankasıyla alay eder gibi davranır. olur bunlar. işte bu noktaları çoktan geçtiğinizde sevgiliyle uyurken sarılmak birden unutulur, kesilir. kıçını dönüp uyumaktan bahsetmiyorum, kaşık pozisyonu gibi de olur ancak o sarılmalar ilahi bi biçimde biter. sarılınca da "aşkım kolum ağrıdı çekiim bi" filan denilir, olur yani bunlar. eskiden o kol noluyodu, uyuşuyodu di mi? ama diyemiyordun çekeyim, alayım filan yoktu bu hunharca davranışlar. eskiden o kol kangren de olsa orda kalırdı. kırılırdı yen içinde kalırdı.
bi de alışkanlık yaratıyor. sevgiliyle beraber kalmaya başlayınca yani başka yerde insan yerini yadırgıyor, yeri dar oynayamıyor. sanki ananın karnından beri sevgilinle uyuyo gibi hissetmeye başlıyorsun.
sevgiliyle uyumak, ilişkinin dönemleri hakkında başka hiç bi sözde, davranışta bulamayacağınız kadar tespit üretmenizi sağlar. ha pek mi gerekli bu tespit, değil maalesef değil.
özlenesi şeydir.insan kendini bi başka mutlu ve huzurlu hissediyor herşeyi unutuyor bir anda.
kendini onun gözbebeklerinin içinde görerek, ona sımsıkı sarılarak, onun kokusunu hissederek, onunla konuşarak, onun anlattığı masallara inanarak, ellerini göğsünün üzerinde tutarak, ellerini hissederek, nefesleriniz birbirine karıştığını hissederek, onun kalbinin senin vücudunda attığını hissederek, kalp atışlarını dinleyerek uyumaktır...
sağdan sola dönerken aralanan gözlerinin heyecanla onu araması ve sadece onu görmesidir, sen hareket ettikçe onun daha da sarılmasıdır, güvendir, huzurdur, mutluluktur ve tabi ki uyandığında aynı anda göz göze gelmek ve yanağına konduracağı öpücüğü beklemektir...
saçlarının ağzınıza, burnunuza girmesine ses çıkarmamaktır.
evlilik dışı cinsel ilişkiyi beraberinde getirir. akabinde gayrı meşru çocuk ve kürtaş sıkıntısı vs.
(#6374786)*
ilk sevgiliniz ise ve ilk defa beraber uyuyacaksanz yataga gıtme anının hem gelmesını hem de gelmemesını heyecanla bekledıgınız andır.beraber yataga gırınce o heyecan bıter yerını bambaska bir şey alır.hele bir de soguk bir geceyse loş te bi ışık vuruyorsa.hafiften salak bir gülümsemeyle sevgiliye bakılır.sırtınızı döndügünüzde ıkı tane el sarar belinizi,kulagınıza bir kızın duymak isteyecegi bütün kelimeler fısıldanır.o eller hiç bırakmasın sizi istersiniz sanki dünya yansa bana bir şey olmaz dercesine.tarifsiz bir huzurla uykuya dalınır.gece bi ara uyanırsınız.oda ne? yanınızda biri alışık olmadıgınız bir sahnedir.yüzünüze yine bi aptal gülümseme gelir birazcık ızlersiniz.hiç bitmesin dersiniz.ALLAH'IM SABAHLAR OLMASIN! diye dua edersiniz.wc ye gider işinizi halleder onun üstünden zıplarken onu uayndırırsınız halbu ki wc ye giderken ne güzel zıplamıştım dersiniz.sonra sımsıkı sarılır tekrar huzurla uykuya dalarsınız.böyle sabahlara uyanmakta bambaşkadır.şap şup diye öpülerek uyandırılırsınız.keşke her sabah böyle uyansam diye iç geçirirsiniz.ve son bir kez daha sevgiliye sıkı sıkı sarılırsınız böyle bir sabahın ardından da paşa paşa okula gidersiniz...
sana sesleniyorum genç! bu an hayatta yaşadığın en güzel anlardan biri. doyasıya sarıl ve kokusunu en derinlerine kadar içine çek. her şeyi unut ama o sıcaklığı unutma...
karı-koca olmak için yapılan stajyerlik zamanıdır.
uyursun rüyalara dalarsın uyanırsın daha güzel rüyalara.
öyle başka bir şey ki bu, sevişmek gibi değil. özlemek gibi bir şey değil. tam ikisinin karışımı gibi. değişik bir şey, cümlesi yok sanki. cümlesiz bir masal gibi sanki.
soğuk havalarda ısınmak için birebirdir.
aranızda bir de bebek varsa dünyalar güzeli, işte o zaman tadından yenmeyendir.
uzun zamandır yapamadığım.
(bkz: çok yalnızım be sözlük)
anlatılamayan bir şeydir. hele ki nadir görüşebiliyorsanız...

(bkz: rakı da söyle)
ölmeden önce her insanın yapmak istediği olay.
zordur vesselam. öyle uzaktan bakıldığı gibi kolay değildir, duygusal değildir. acaba tekme attım mı, osurdum mu, yorganı çok mu aldım? gibi düşüncelerle uyumanız pek mümkün değildir.

(bkz: sevgiliyle uykusuz her gece)
bir türlü gerçekleştiremediğim güzel hayaldir.
sevgilinin ertesi gün uzaklara gideceğini bilmek. geri döneceğinin bilinmesine rağmen gitmesini istememek (sevgili lan bu! kolay kolay bırakılır mı!). sabaha kadar uyumasını izlemek. horlamasının kulağa en güzel bi şarkı gelmesi. arada bir pencereden dışarı bakmak. havanın karanlık olduğunu gördükten sonra "ohhh, daha çok var," deyip rahatlamak. derken alacakaranlık zamanlarında durmayacağını bile bile zamana "dur mınakoyim! hiç değilse iki dakika dur! dursana zalim!" yakarışlarıyla yalvarmak. zamanın akması. sabah olması. sevgilinin gitmek üzere toparlanması. gözyaşlarını ona göstermemek için insan üstü çabalar harcanması. sevgilinin bunu zaten hissetmesi. otogara gitmek. son kez olmadığını bilmenin rahatlığıyla, en az bir ay yari görmeyecek olmanın verdiği acıyla ona kocaman sarılmak. yine çaba sarf etmek gözyaşlarını akıtmamak için. kokusunu derin derin içine çektikten sonra onu göndermek zorunda kalmak. gözden kaybolana kadar giden otobüse bakmak.

aynı günün gecesinde üstüne bulaşmış kokusunu hissedip onu yanına görememenin verdiği şokla "daha sabah yanımdaydı ama... daha bikaç saat önce yanımdaydı..." diye gözlere hakim olamayıp ağlamak, ağlamak, ağlamak... üşüyerek... çok üşüyerek...
huzurdur.
o uyku, uyku değildir ki artık. tenin tenindeyken, başını boynuna gömmüş dünyanın en güzel kokusunu içine çekerken, bi yandan alev alev yanarken uyumak da mümkün değildir. gözünü kapatsın istemezsin, kıyamazsın da, dayanamazsın uykusuz kalmasına. uyursun nihayetinde, o da uyur. o en güzel dudaklarla bir güne başlamak üzere...
en çok özlenendir geçmişe dair.
henüz hiç yaşanmamış olandır.*
özlemi duyulmadığında geçmişin ne kadar da beyhude şeylerle harcandığını hatırlatıp pişmanlıklar yaşatan eylemdir. bak yaşandığında demiyorum, hayali kurulan anlardan bahsediyorum, o derece.

-beyhude- güzelmiş, arada bir kullanmalı.
gecenin bir yarısı korkup, onu uyandırıp sarılabilme lüksü. yüksünmenin zerresini görmeden, her daim gülümseyen gözleriyle, ardına kadar açılmış kollarıyla karşılanarak.

üşümüş titrerken, sıcaklığında ısınabilme, kollarındayken dünyadaki hiçbir kötülüğün erişemeyeceğinden emin olarak rüyadan rüyaya atlayabilme rahatlığı. biraz baba, biraz koca, biraz sevgili, biraz ağabey; ama hem hepsi, hem de hiçbiri. hepsinden farklı, bambaşka bir şey.

o uyanmadan uyanıp, onu seyredebilmek. peri masalında olduğunu zannedip afallamak. kokusunu içine çekerek yüzünü öpmek, bir türlü doyamamak.

tüm bunların değerinin, o askere gidince kafaya balyoz gibi inmesi. beraber uyunulan yatağın ölü gibi sakin, mezar kadar soğuk olması.

o yokken uyuma eylemini anlamsızlaştırandır, sevgiliyle uyumak.
güncel Önemli Başlıklar