bugün

ayrılık durumunda, sevgilinin hayatın merkezinden sana koyması ile sonuçlanabileceğinden tehlikeli derecede risk taşır.
+nalan'la ayrıldık.
-sıkma canını olur böyle şeyler.
+ama ben onu merkezime yani hayatımın merkezine koymuştum.
-eeee
+eeeesi merkeze mıçtı gitti. şimdi her yer .ok kokuyor.
ilişkideki on kusurlu hareketten birincisi.
sevgilinin gidişiyle hayatının başka bir tarafına koyulmasıyla sonuçlanması kaçınılmaz olan büyük hata.
kesinlikle kimse içn değmiyecek bi durumdur.
yanlış harekettir. elinde oyuncak olmanıza sebep olur. kadınlar hayatınızın merkezinde olduklarını anladıkları anda o gücü sonuna kadar kullanmaya meyillidirler ve erkek de kullanılmak adına her şeyi yapacak kadar saf ya da salaktır bazen.
sonuç olarak; yapılacak en büyük yanlışlardan biridir, biri için yaşamak, hayatını birine endekslemek, biri olmadan olmaz demek. bırakın herkes önce kendi hayatını yaşasın, buluştukları ortak paydada o ilişki yürür zaten.
çoğu zaman insanın haaytını kaydıran bir durumdur.

değmeyecek kişileri hayatın merkezi yaparsan o gittiğinde hayatını da kaybedersin.
Ayrılırken adama çok acı çektirir.
amorosentrizm olarak adlandırılabilecek durumdur. bir tür egosentrizm'dir.
gittiğinde yıkılırsın.
merkez dediğimiz yer denge noktasıdır. denge noktasına bir şeyi tam olarak oturtmalısın, yoksa hafif sağa ya da sola kayarsa tüm denge alt üst olur, yıkımlar meydana gelir. sevgiliyi de hayatın tam merkezine oturtursak eğer, sevgilinin en küçük hatasında hayatımızda büyük oynamalar meydana getirerek hayatı bize zehir edecektir. en iyisi en güzeli aşkı da sevgiyi de hayatın bir parçasıymışçasına yaşamaktır.
iyi öpüşen bir sevgili, dünyanın yarısı demektir.*
hayatın merkezi, konulacak bir yerse, bence hatadır.
(bkz: amma ve lakin), kanatlanıp uçulacak bir yerse, ne ÂlÂdır.
hiç bir şeyin sonsuza dek süremeyeceğinin bilincinde olduktan sonra sorun oluşturmaz. ama masallar ülkesinin bir ferdi olmayı hayal ediyorsan yandı gülüm keten helva. hayatın garantisi yok ki hayatının merkezindekinin garantisi olsun. mantıklı olmak lazım.
merkezkaç kuvvetinin varlığından habersiz sevgilidir.
sık yapılan yanlışlardan biridir. her seferinde hüsranla sonuçlanır ama bu yanlıştan asla dönülmez. ilginç!
o zamana kadar kurduğu hayalleri gerçekleştirmeme sebebidir. ilgi duyulan şeylerden uzaklaşmaktır.

dil öğrenmek mi?
yurt dışına çıkmak mı?
kimseye bağlanmadan özgür yaşamak mı?
duygusallığı yıkıp mantığı ön planda tutmak mı? tanrım! zaten mantığını ön planda tutamadığın için hayatının merkezine koyuyorsun, hayatının merkezine koyduğun için de mantıklı davranamayıp ideallerini gerçekleştiremiyorsun. döngü... döngü...

diğer yandan, hayatının merkezine koyduğuna göre, mutlu ediyor seni, onunlayken huzurlusun. o halde sorun var mı? yok.
mantıklı olanı koymamaktır. fakat her zaman mantıklı olanı seçemeyiz , bu pek mümkün değil. bir kadın herzaman çok sevilmek ister , bir erkek de bunu ister. sevgi ruhu besler ve yatsınamaz bir şekilde onarıcı etkisi vardır.

olaya mantıken bakıldığında ; bir feridun düz ağaç şarkısından destek alarak 'kimse kimsenin her şeyi olamazmış'.doğrudur.
insanlar birbirlerini ne kadar iyi algılayabiliyor. ailemiz , kardeşimiz , eşimiz sevgilimiz. durum buyken tutupda her şeyi birine bağlamak hiç tutmayacak bir kupona tüm hayatını yatırmak gibidir.

tutar hayatınıza bir kadın/erkek/biseksüel herneyse birini sokarsınız.önce merak vardır her konuda.sonra alışırsınız ve beraber zaman geçirmeye başlanır.diğer herkes yavaş yavaş geri plan'a itilmeye başlar.yavaş yavaş bir birlerinin hayatına müdahale edilmeye başlanır.şu arkadaşınla konuşma , şunu yapma , saçını şöyle tarama , şu elbiseyi giyme bu alır başını gider.bir tek siz ve o kalırsınız.bir müddet sonra vakti zamanında var olan sevginin dozajıyla sorgulama yapılmazken birden bire herşey batmaya başlar .sorgularsınız neden o ? neden bunu yapıyor ? neden ? neden ?.. sonrasımı ?
bir adam dolusu yanlızlık!

aşkta mantık olmalıdır , bu bir zorundalıktır! her iki tarafın kendi arkadaş cevresi kendi hobileri , kendine ait bir sosyalliği olmalıdır.aksi taktirde sevgiyle başlayan bu olay sadece kötü hatırlanılacak bir anı olarak kalır hafızalarda.
ve hayatımızın ondan sonraki kısmınıda bir şekilde etkiler.
kıymet bilmez, değer bilmez, her boku yiyen nasıl olsa ben onun hayatının merkeziyim benden vazgeçemez mantığında olan adamın kollarına kendini bıraktığının resmidir esirisindir artık onun.kısacası sıçmışsındır.
mantıksızlık, saçmalık, delilik, en büyük hata vs. vs. vs vs. dir. lakin, zaten aşk da mantık yoktur ki...

hamiş: valla bu durum bile tecrübe işidir. yersin kazıkları, alırsın bileşkesini o zaman bir dahakine daha temkinli olursun. keşke "bir daha ki" olmasa, hayatının merkezine koyduğun kişiyle yaşayıp gitsen ama nerdeee....
bir insanı hayatının merkezine koymaktır.
bir insanı hayatın merkezine koymaksa, söz konusu insan kendimiz dahi olsak bir hayal kırıklığından öteye götürmez. hem zaten sevgiliyi hayatın merkezine almak da bir nevi kendini almak değil midir?
kendi rüyanda başrolü başkasına vermektir. zamanla kabusa dönüşecektir.
"eksen kayması" ihtimalini artıran durumdur.
aşkın temel kuralı içsel yaptırımların karşı gelinmezi .
onunla yatıp onunla kalkmaktır tabiri caizse..

merkeze koyarsan bir kişiyi o gittiğinde dünyanın merkezi değişeceğinden dolayı alt üst olursun, o varken çevrenden sildiğin tonlarca arkadaşın o seni terkettiğinde yanında olmayacaklar. tek başına güler tek başına ağlar olacaksın..

evet her şey "beni anlayan tek kişisin" demekle başlıyor.

insanın hem dostu hem arkadaşı hem ailesi rolünü üstlenen sevgilisi olmamalı. ondan sonra çok ağlayanlar gördük, o varken sallamadığın kız arkadaşının omzunda ağlayamazsın o gittiğinde.

yapmayın gençler.

edit: sallanmayan arkadaş modundayım.
sevgili siktir olup gittiğinde, tüm dengeleri altüst edecek hadisedir.
Yanlıştır efenim, hayatını bir insana göre şekillendirmek çok riskli bir karadır.
güncel Önemli Başlıklar