soguk ve rüzgarli bir günde agir agir yürürken onun sicakligini özlediginiz an.
mutfakda birikmis dag gibi bulasik,yikanmasi gereken camasirlar , utulenecek pantalonlar .
31 çekilen andır.

itirazı olan?
bir kış film izlemeye yeltenip, yatağa girdiğinde o yatağın buz gibi olması onun yokluğunu hissettiğin andır.
yazın gelmesiyle arkadaşların kız arkadaşlarıyla tatil planları yaptıkları an.

-kendimi küçük emrah gibi hissediyorum.
herkes dansa kalktında sizin tek başınıza kaldığınız an.
rüyanda onu görmüşsündür ve ardından uyanırsın. tam da o zaman karşı konulamaz bir özlem hissedersin.
içerken adam gibi efkarınız olmaz ve bunun sebebi " allah belanı versin be ! " diyebileceğiniz bir sevgilinizin olmamasıdır, sağa sola sataşma gereği duyarsınız efkar kaynağı olarak kullanabileceğiniz bir sevgiliniz olmadığı içki anlarında. işte o an büyük boşluğu hissedersiniz.

ileri safhalarda ise ;

" at mı lan o ?! " cümlelerine dönebilir durum.
bileğinizden öpüldüğünüzde sakinleştiğinizi ondan başka kimsenin bilmediğini fark ettiğiniz ve sakinleştirilmeniz gereken andır.
telefonunuzun uzun süreli çalmadığı/mesaj gelmediği zamandır.
öyledir ki; telefonunuzu koyduğunuz yeri unutur, bir süre bulma mücadelesi gösterirsiniz. nasıl olsa arayan yok soran yok. * *
Telefona mesaj gelmemesi.
o anın adına istanbul denir.
sokakta tam yanımdan geçerken birbirini yalamaya başlayan çiftleri gördüğüm andır. yok lan aslında o kadar da hissetmiyorum. dur lan, aslında hiç "keşke şimdi bir sevgilim olsaydı." bile demedim. niye bu entry'yi buraya yazdığımı sorguluyorum şu anda. sadece başkaları çok mutlu lan o anlarda tam olarak. birbirlerine sarılmışlar, öpüşüp koklaşıyorlar, birbirlerinde kendilerini görüyorlar falan. ben yalnızlıkla sevişiyorum güzel oluyor. galiba hep böyle olacak.
Sabah alarm ile uyandıktan sonra telefona birdaha hiç bakma ihtiyacı duyulmadığı zaman o eziklik yaşanır.
sevgililer günüdür kesinlikle. sevgililer günü varda, yalnızlar günü neden yok lan. biz daha kalabalığız.
ah o geceler varya o geceler...
(bkz: ereksiyon)
özlem duymaya başladığın an.
nefes alıp vermek.
yanında dallamanın birinin mesajlaştığı an.
(bkz: yolculuk)
Tek bir kişi olmak yetmediğinde iki kişilik planlar yapmaya çalıştığın an.
sinema açıkışında elini tutacak kimseyi bulamadığınız andır.etrafınıza bakarsınız herkes el eledir siz sadece uzaktan bakarsınız işte yalnızlığın tavan yaptığı noktadır.
hasta olduğun an. hele annen de yoksa yanında yandın. kim gösterecek ilgiyi, kim içirecek nane limonu.
derin düşüncelere daldığın an, kahkahalar attığın an, dışarıda bir kahve içtiğin an, sinemaya gittiğin an, facebookta başka kızlar konuştuğun an *, güzel bir şeyler yazdığın an, bir film izlediğin an, müzik dinlediğin an, kitap okuduğun an. kısacası onunla ne kadar vakit geçirdiysen daha sonra yaptığın her şeyde onu görüyorsun. onu hatırlıyor ve acı bir şekilde gülümsüyorsun.