bugün

çok seversin, çok bağlanırsın, değer verirsin, kendine bile vakit ayırmayıp onunla gece gündüzünü bir edersin. lakin bir süre sonra ihmal ettiğin birşeylerin olduğunun farkına varırsın. ne bir film izlemişssindir, ne bir kitap okumuşsundur, ne de neler yaptığının-yapacağının bilincine varmışsındır. onunla yaşadığın güzel anılardan başka hiçbirşeyin yoktur. bir süre sonra başını alıp gidesin gelir. istemediğin halde mecburen ayrılmak zorunda kalırsın. sebebi tabiki kendine vakit ayıramamak olmaz. neticede ayrılırsınız ve koca bir yükün üzerinden kalktığını görürsünüz. tabi bir süre sonra bundan da sıkılıp yine arayışa geçersiniz.
(bkz: kısır döngü)
ayrılınca gayri ihtiyari "ohh bee" sözcükleri dökülür dillerden.. artık acı veren, * kişi artık yoktur.. gerçi artık sen de yoksundur.. * *
ayrılık vakti gelmişse zaten o sevgili uzun zamandır omuzdaki ağır bir yük gibidir. ayrıldığında ise kendi kendine olmanın, sadece kendini taşımanın hafifliğinin verdiği güzellik hiçbişeye değişilmez...
oh denilir. ortamlara akılır.
gece yastığa başına koyduğunda hiç bir şeyin düşünüldüğü gibi olmadığı anlaşılır.
bir süre sonra eski sevgili özlendiğinde kalbe daha beter baskı yapıcak olan yüktür.