bugün

ağlamaların en zorudur belki de. boğazdaki düğümün asla çözülmediği, göğüsteki ağrının gittikçe büyüdüğü andır. göz yaşları daha tazyikli akar. delikanlılığından ödün vermeyenler, kalabalıklarda yalnızlığının farkında olanlar başvurur bu yönteme. sessizdir ama gizli değildir.
yastığa var gücüyle kafayı koyup susmak, gözlerden akan biraz tuzlu su biraz da hıçkırmak..
insan çok mutlu olduğunda bir geleceği düşünmez birde bu kadar sakin ağlarken. sadece ağlamak ister, sessizliğine ağlar çaresizliğine, mutsuzluğuna, kendine küser bazen, sesini bile bomboş duvarlar arasında duymak istemez iste sessiz sessiz ağlar..
(bkz: yakamoz)
çok iç yakan ama insanın gururunu yanında dost olarak bırakan eylemdir. iyidir...
istemsiz olarak çıkan hıçkırık denen şeyin izin vermediği olay.

edit: (bkz: sessiz sessiz aglamak)
gözünüzden yaş gelmez. ama içiniz göl olur.
(bkz: gece yatakta ağlamak)
içinize akıtırken gözyaşlarınızı, haykırmasıdır bi yandan da o'nun adını gönlünüzün; çığlık çığlığa! hallerin en biçare olanında hem de! yapacak, söylecek bir tek sözünüzün bile kalmadığı bi zamanda!**
artık çok uzaklarda bıraktığım eylemdir. içinize akıttığınız her gözyaşı size bozuk bir sağlık olarak geri dönecektir.
gün boyu herkesten sakladığınız acınızı yada derdinizi tüm zorlamalara rağmen daha fazla tutamayıp, gözlerinizden damlaların akmasıdır. yaşlar süzüldükçe anlarsınız ki kötü durumdasınız. hiç bitmeyecek sanırsınız bu durum, eziyet. ama içten içe ağlayıp sabah feci bir baş ağrısıyla uyanmaya başlayınca geceleri artık düşünmemeye çalışırsınız fazla.
hüngür hüngür ağlamayı beceremeyenlerin durumu. içinden bağırarak ağlamak gelir ama yapamaz zorla değil ya.
istemsiz olarak çıkan hıçkırık denen şeyin izin vermediği olay.
bir güclü babanın zayıf anında ağlayacağı şekil.
o kadar sessiz ki kendisini bile kandırmaya çalışır. içindeki burukluğu düşünmek bile güç.
gözyaşlarını içine akıtmak ...
ağlamanın hasıdır.
içindekileri dışa vuramadığın gibi ağlamanı da dışa vuramamaktır.
Çok bunalınan bir anda kendini bir odaya kapatıp gerek platoniğini, gerek de diğer sorunları düşünüp ağlamak.
(bkz: içinden ağlamak)
gözyaşım akmadı ama etimden et koptu diye de betimlenir..
boğazınıza yumruk oturur, yutkunamazsınız..
sesi çirkin olduğu için kişilerce susturulması ile gerçekleşen durum. yazık bırakın döksün içini.
duyguları içinde yaşayı sonucunda aglamak ama ses cıkarmadan.genelde gerçek acıların sonucunda ses cıkarılmaz sinir bozucu bir olay yasanmamıs üzücü bir olayın sonunda verilmiş bir tepki türü.
zeki mürenden veda busesi dinleniyorsa yapılması muhtemel davranıştır. serde erkeklik var
dahada çok ağlayası gelir, boğazına düğümlenir sevimsiz tüm anılar. daha da sessizleşirsin tıkanırsın sesin çıkmaz artık istesende. sonrasıdır en fenası, hıçkırıklara boğulup bağıra çağıra yorgun düşene kadar ağlamakla son bulur.
öğrenci yurdunda öğrenilen bir eylemdir.
bu şekilde ağlayabiliyorum ne yazık ki.
hüngür hüngür ağlayanlara özeniyorum artık.