bugün

Karaçalı'nın ustalık eseridir bana göre. Spotify versiyonu güzel değildir bence.

Fakülte çıkışı yaktığım sigaraydın.
bıraksaydın da son sözümü söyleseydim. arar bulurdun gerçekten özleseydin.” gibi harika sözlere ve ismini bilmediğim, ne anlatmaya çalıştığı hakkında hiçbir fikrimin olmamasına rağmen bir kadının büyüleyici bir sesle yaptığı vokale sahip şarkı.
aklıma geldi bi dinleyeyim dedim az önce.farkında olmadan 4-5 kez dinlemisim.karacalının ilk tek ve yapabileceği en iyi sarkısı.zira bundan baska sarkısı olmasa kendisini virtüöz olarak adletmeme bile yetebilecek bir yapıt olmasına karsın diğer sarkılarını da maalesef ki dinlemis bir insan olarak aklımın dehlizlerinde yalnızca bu sarkısıyla varlığını sürdürecek.
ey o zalim şüpheyi şakağıma çekiç vuran çelişki
ey onun elini tutunca dağılan kalabalık
gökyüzüne baktığımda saygın bi subay görüyorum
bu haydut kibrimi bi kenara bırakıp!

http://www.youtube.com/watch?v=dhmV5OC5xO0
Nakarattaki Fransız ablayı görmeden sesine aşık olabilirsiniz. Dehşet bir parçadır.
''arar bulurdun, gerçekten özleseydin''

bir cümlenin ne kadar ağır olabileceğinin cevabını bünyesinde bulunduran şarkıdır.

herkes dinlemesin istiyorum bazen, geriye kalan hüzün..
sözleri, vokali, beati... biraz melankolik. lirikal anlamda bütün hüzünleri mahvediyor.
''sor kaç semt kaç durak ağlanır
kaç eşya ayaklanır, kaç kadın yasaklanır''

https://www.youtube.com/watch?v=I1BE76o3oAI
ilk verseünden ve mercedes gibi turkuaz gibi yaz gibi derken ne anlattığına dair hiçbir şey anlamadığım ama geri kalanı çok çok güzel olan bir şarkı. Beat ve kullanılan sampleın da oldukça büyük etkisi var tabii bunda.

Edit: eksi veren arkadaş sanırım hiçbir şey anlamadım dediğim kısımları saçma bulduğumu sanmış, oysa dümdüz anlamadığımı söyledim, açıklamak isterse de dinlemeye hazırım merak etmiyor değilim.
Ben bu kişi yerine Türklerin zorla müslüman yapılması hakkında bilgi vereyim isteniyorsa.

Türkler islam'a normal bir şekilde geçiş yapmamıştır. ilk tanışma aşaması Hz. Ömer döneminde olmuştur fakat bu sadece bir görüşme şeklindedir. Daha sonra Hz. Osman döneminde saldırılar olmuştur Fakat Türkler tarafından yenilgiye uğratılmışlar ve geri çekilmişlerdir.

Bu şekilde sürekli bir iletişim olurken Araplar halen bir sonuç elde edememiştir tabi ki kubeyte bin Müslim denen Türk katili bireye kadar.

Kubeyte bin Müslim denen emevi komutanı olan şahıs Türkleri islamlaştırmak adına Türklerle bir savaşa tutuşmuştur. Ve de bu savaşı kazanarak her yeri talan etmiştir.

Şimdi savaştan bahsediyoruz zaten birileri çıkıpta saçmalarsa açıkçası gülerim. Savaşın gülle yapılmadığını hepimiz biliyoruz sanırım?

Her neyse bu komutanın saldırıları sonucunda kaybedildiği için iki seçenek vardır. Ya teslim olursun ya direnirsin. Şimdi sözde Türk islamcılara soralım o halde.

Türkler bağımsızlık sevdalısıdır diyoruz. Peki bu işgaller sonucu direnenlere ne oldu ? Tabi ki hepsi öldürüldü. Bir çok Türk öldürülüp ağaçlara asılmıştır bu çok açık şekilde bilinir zaten.

Peki teslim olanlar ne olmuştur? Müslüman ve bu şekilde ilerleyen zamanlarda tamamen bu din benimsenmiştir.

Ama gidipte Türkler zorla olmadı gök tanrı diniyle benzerdi gibi şeyler söyleyip tarih konuşmak komedi gibi bir şey.

Gök tanrı inancının islam'la uzaktan yakından alakası yok. Gök tanrı da tek tanrı var islamda da tek tanrı falan diyen kişiler var. Onlar göktanrı inancında bulunan tanrıyı farklı bir şey zannediyor. Halbuki ne olduğunu bilse.
(bkz: #35813992)

sabit olan kaynakları göster arkadaşım.

türkler şu kaynakta islama kılıç zoruyla geçmiştir diye göster.
Güzel parça
Ve güzel nick.
Sözlükte olması sevindiren yazar, iyiki varsın.
Sözlükte olması sevindiren yazar. iyi ki varsın.
Hatırlatıp iyi bok ettiniz başlığıdır.
Neyse ben gidip efkarlanayim biraz.
Bir Karaçalı şarkısıdır. Bir diğeri için ise (bkz: defolu caddelerde fotomontaj)
karaçalının farklı bi tarzıdır. güzeldir. dinlenir.
hayat böyle bir yerden sonra ne kadar karışsan da kalabalıklara...
Bilirsin hayat bi bakıma güzeldir dar sokaklar poz veren eski dostlar gibi mercedes gibi turkuaz gibi taz gibi..

Fazla bir mektup son bir şans gibi..
"bıraksaydın da son sözümü söyleseydim.
arar bulurdun gerçekten özleseydin"
hoşgeldin haziran. yine sigara yaktırdın bize..
"ne var yani adımlarını alsan geri." derken,sadece ses tonuyla ağlatabilen şarkı.

Suç olmadan dönerken bir otopsi sabahından
Doğrulurken öfkenden iki adım uzağında
Boynundan göğsüne denk düşen bulvar
Devrilen binalar Acıbadem Durağı'nda

Hayır, dudak payı yırtık ruhum ayrık
Mukadderat zift tut ki kaldık ayrı gayrı
Saklanma patika yol zaman zalim
Fezanın yangınlarından yadigar halim

Objeler ihvanlık nesneler objektif
Eskimez insanlık eskimoyu katletti
Kan döker kalbe vermez direktif
Zamanla ağır geldi taktığım sudan bileklik

Göstermez gündüz gözü camımda kör sineklik
Kör bıçaktım üstümü örtmeseydin
Bıraksaydın da son sözümü söyleseydim
Arar bulurdun gerçekten özleseydin

Aslında şaşkınım yıllar olmuş attığın
Kurşunun bıraktığı şuurumun sakatlığından
Yanında yattığımdan dibe battığımdan
Sesimi sildiğimden şarkımı kısalttığından

Fakülte çıkışı yaktığım sigaraydın
Bu aşkı kılıcım bile karşılayamazdı
Ölümle atlar nasıl yarışır
Böyle olmasaydı

Biz birbirimizi her zaman üzerdik
Bizim bütün düzenimiz kargaşada düzendi
Sen dudağını kilitlerden ağlayıp küserdin inan
Dokunulamayacak kadar güzeldin

Ey o zalim şüpheyi şakağıma çekiç vuran çelişki
Ey onun elini tutunca dağılan kalabalık
Gökyüzüne baktığımda saygın bir subay görüyorum
Bu haydut kibrimi bir tarafa bırakıp

Ruhun sevmek istediğinden nefret etmek zor
Onsuz ağaç gibisin hiç akraban yok
Sor kaç semt kaç durak ağlanır
Kaç eşya ayaklanır kaç kadın yasaklanır

Aşkın ilk nefes bilgeliğin son gasp edilir
Sabahın körü yüzümde tokat sersemliği
Odam boş diyelim ki bugün savaş bitti
Ne var yani adımlarını alsan geri

Bilirsin hayat bir bakıma güzeldir
Dar sokaklar poz veren eski dostlar gibi
Mercedes gibi, turkuaz gibi, yaz gibi
Fazla bir mektup son bir şans gibi
"Bıraksaydın da son sözümü söyleseydim
Arar bulurdun gerçekten özleseydin" sözleriyle derinlere dokunan şarkı.
Objeler ihvanlık, nesneler objektif
eskimez insanlık, eskimoyu katletti
kan döker kalbe vermez direktif
zamanla ağır geldi taktığım sudan bileklik
göstermez gündüz gözü camımda kör sineklik

Gecenin bu saatlerinde akla gelip içimize işleyen sözlere sahip parcadir. Yaman edebiyatciymissin karacali.
fakulte cikisi yaktigim sigaraydin.