müthiş bir şiiri vardır son mektup diye, akif oktay'ın sesinden çok güzeldir.

--spoiler--
Önce telefon numaranı unutacağım.
Sonra seni…
Bunlar sana gönderdiğim son çiçekler
Gönül bahçemdeki tüm çiçeklerin hasadını yaptım.
Papatya, sümbül, nilüfer, menekşe, sardunya, gelincik…
Sevdiğin bütün dikensiz çiçeklerden bir demet yaptım.
ister gözyaşlarınla kurut çiçeklerimi hatıralarının arasına sakla
istersen yeşert yüreğinin henüz taş bağlamamış bir köşesinde
Ya da koklama at gitsin…
Bu sana yazdığım son mektup…
Kelimeler tükendi
Mürekkebim bitmek üzere…
ister oku satır satır ve her satırda kendini bul
istersen hiç açmadan zarfı yırtıp at çöpe
Sen masumiyeti yakmayı seversin
Mektubumu da yakabilirsin
Korkma! Ateş bulmakta zorlanmazsın
Her harf bir kibrit çöpüdür
Kâğıdım benzin kokar
Satırlaşmış sevgilerin küle dönmesi sadece bir elveda’ya bakar.
Yak gitsin…
Bu sana yazdığım son şiir.
Ortadan kırıp attım yazdığım kalemi
Adı yok şiirin kafiyesi yok
Çünkü sen yoksun bu şiirde
Sensizlik var…
Her mısranın sonu soru işaretiyle bitiyor
Ve her soru seni bende bitiriyor
Bitiyorsun bulamadığım cevapların arasında…
Çöl ortasında avuçlarıma yağan kar tanesi gibisin
Eriyip gidiyorsun veda serinliği bırakarak dudaklarıma
ister oku bu şiirimi mani tadında
ister ben okuyayım sana
Ama önce sustur ne olur içindeki sürekli gürültü yapan yaramaz çocuğu
Firar mı edecek bırak gitsin…
Bu seni telefonla son arayışım
Bilirsin aklımda tutabildiğim tek telefon numarası seninki
Ha bide 118 i unutmam
Sesim kısık çıkarsa
Sana duyduğum heyecanımdandır…
istersen açma telefonu
Çalar çalar susarım
Belki meraklanır da kısa bir mesaj geçerim gecenin bir vakti telefonuna
Meraba… Naber…
Cevap göndermesen de olur
Aya en yakın yıldıza el salla pencerenden yeter
Mesajın telefondan önce ulaşır bana
Önce telefon numarandan başlayacağım seni unutmaya
Kararlıyım.
Unutsam da 118 e sormayacağım numaranı
Sende benimkini unut gitsin…
Bu sana son doğum günü hediyesi
Aceleye geldi güzel paket yaptıramadım kusura bakma
Çam sakızı çoban armağanı işte
Ne olur hediyemi kabul et
Çok seveceğin, elinden hiç düşüremeyeceğin bir şey aldım
Ne mi?
Sapı sedef kakmalı ağaçtan yapılma işte eski bir el aynası
Baktıkça beni sana hatırlatır
Üstelik yalnızlığını da paylaşırsın
Kıskanç olur aynalar
Yıllar sonra güzelliğini yansıtamadığını görürsen
Hatırasını hiç düşünmeden kır gitsin…
Bu sana şarkılardan son fal tutuşum
Birlikte yaşanan yılların şerefine kaldırdığım son kadeh
Bu seni son arzulayışım
Son gelişim sana
Zilinde ayrılık melodisi çalan kapını ilk ve son kez çalıyorum
Bu hüzün kadrajlı fotoğrafına son bakışım
Son gülüşüm gözlerine
Son dokunuşum yokluğuna
Ve bu senin için aldığım son nefesim
ister tut ister bırak gitsin…
--spoiler--

akif oktay yorumu: http://www.youtube.com/watch?v=cduervIRUl0
bursa yerel medyasının önemli isimlerinden. farkı, yazılarının daha eğlenceli olması. iğnelemeyi sever. gerçekten tarafsız olan nadir gazetecilerden. şu an enbursa com'da yazıyor.
bursa'nın "en radikel" gazetecisidir. eğlenceli adamdır. yazıları sıkmaz. enbursa com okuma sebeplerindendir.