bugün

Sağ görüş ; kendi içinde homojen olamamış, uzantılarına baktığımızda tamamiyle birbiri ile çelişen bir siyasi koldur. Liberalizm, aşırı milliyetçilik, muhafazakar demokratlık gibi alt kolları birbirini red eden ve birbirleri ile savaşan dinamiklerdir. Bununla birlikte kendi çıkarları için zaman zaman işbirliği de yapabilen olgulardır. Bu siyasi kolun hiç bir zaman bir manifestosu olmamıştır ve olamaz. Alt kollarının uzlaştığı tek nokta yayılmacılık yani emperyalizmdir. Sağ görüş bunu ya ekonomik güçle, ya askeri güçle ya da din motivasyonu ile gerçekleştirmeye programlanmıştır. Kapitalizm , kitleleri çıkarı amacında kullanmak üzere milliyetçilik ve din kavramlarını sık sık kullanarak temelde eşitliğe dayalı insanlık kavramını toplumların zihninden silmeye çalışır. Temel felsefesinde para, milliyet, ırk veya din olgusu üzerinden insanın diğer bir insana üstünlüğü yatar ve bu felsefe de kendi düşünce sistemlerinde yayılmacı politikayı meşru kılar. Temel olarak tüm insanlar din, dil, ırk, ekonomik güç ayırt etmeksizin eşittir. insanlık tarihinin başında dünya bu şekilde kurulmuştur ve doğal yaşam sistemi de budur. Sonradan insan hayatına giren bu ayırt edici öğeler insanlık tarihine daima acı, savaş ve katliam katmıştır.
hoşgörü temeline dayanmaz, sosyal konuları çözemez, dinamik değil durağandır, dogmalarla hareket eder, eşitlik prensibini uygulamaz say say uzar gider boş ver.
eleştirel düşünceyi yeni keşfeden fakat uygulamakta ağır kalan bu yüzden yanılgıda olan devingenlik kazanması şart oluşumlardır.
global anlamda ülkeden ülkeye farklı yanılgılar vardır ama ülkemizdeki en büyük yanılgı; celal bayar, adnan menderes, süleyman demirel, mesut yılmaz, tansu çiller gibi sol görüşlü siyasilerin yıllarca sağ cenahtan oy alarak iktidarda olmasıdır. böyle bir yanılgı dünyanın hiç bir yerinde yoktur herhalde.
sol görüşün tamamını allahsız ve vatan haini görmek.
kutsallar ve menkıbeler üzerinden tarih sentezi yapmaları. o hale gelmiş ki osmanlı padişahlarının evliya olduğuna inanmayı neredeyse imanın şartı olarak görmeye başlamışlar.
istiklal mahkemelerinin tekrar açılıp bunların alayını asıp güzelce bir temizlik yapılması gereğini hatırlatan her gün televizyonlarda saatlerce dinlenen abuk subuk insanlardır. Bu konuda hassas olmamak gerekir. Çok tehlikeliler. Abd sırf bu nüfusa özel bir bütçe ayırmıştır.
sol görüşün kendi içerisinde ki fraksiyonel dağılımına bakıldığında kendi içerisinde bile tutarsız kalması, sağ kesimin homojen olarak neden adledildiğinin bir cevabıdır, sağ görüş her ne kadar manevi bağlardan kendini koparamayacak düzeyde fikirlere eğilimli olsa da ekonomik anlamda kapitalizme, liberalizme bakış noktasında aslında kendi içerisinde çok keskin ayrılıklara düşmektedir, ayrıca sırf mistik duygulara bakılarak siyasi yelpazenin sağ tarafını homjenize algılamak sığ bir görüş olacaktır, bugün bir selamet geleneğinin avrupaya bakışı ve türk dünyasına bakışı ile milliyetçi kesimin bakışı ya da yeni töreme akp nin bakışı arasında dağlar kadar fark vardır.
sol görüşün yanılgıları yanında pek dikkate alınmayacak yanılgılardır.
siyaset meydanını arıyodum nereye geldim amk.
güçlü ama kötü insanları küçümsüyorum ben üstünüm ben bilirim ben her şeyim ama şiddet uygulayanım zor kullananım doğru kim eğer ben biliyorsam zor kullanmama gerek kalmazdı doğru her yerde doğru olurdu değil mi?