bugün

O zaman niye başta kız fotoğrafı paylaştın dostum?
iğrençsin ibne.
kim vurduya gitti bilinmez oldu
vatana bir rıza aramak boşuna felek

suçlu olsam buna razı olurdum
elbet halasıma çare bulurdum
isteseydim dövüşerek ölürdüm
hilebaz karıştı işime felek

yine sarpa uğrattılar yolumu
vatanıma feda ettim oğlumu
akibet sehbada gördüm ölümü
haksızı düşürdün peşime felek

dünya bir fırıldaktır dönüyor
hanümanlar harap olup sönüyor
ölüm kuşu her kapıya konuyor
zehir kattın tatlı aşıma felek

halil der inkılap sehpa kuracak
takdiri ilahi böyle olacak
rıza'nın hizmetin vatan bilecek
hiç bakmadın gözüm yaşına felek.
Biter Kırşehir'in gülleri biter efendim
Şakıyıp dalında bülbüller öter
Aman aman aman sebep aman aman aman
Ben yandım aman
Güzelleri çoktur ya kendine yeter efendim
Güzellerinin kaşı keman görünür
Aman aman aman sebep aman aman aman
Ben yandım aman
Çıktım kervansaraydan, seyreyledim efendim
Al, yeşil bahçelik aman görünür
Aman aman aman sebep aman aman aman
Ben yandım aman
Aynam düştü yerlere, karıştı gazellere
Tabiatım kurusun, bakarım gazellere
Topladım binek bağa alnım değdi yaprağa
Kız ben seni almadan girmem kara toprağ
görsel
görsel

Hayırlı olsun.
Taklit yapmıyor erkek kılığına giriyor.

Kadın o.
Sözlükte gördüğüm en boktan trolümsü.
Anavatanımsın baba yurdumsun
Ozanlar diyarı şirin Kırşehir
Uzak kaldım gurbet elde derdimsin
Hasretin bağrımda derin KırşehirKimi engin kimi yüksek evlerininen
Kimi fakir kimi zengin beylerininen
Kazaların nahiyelerin köylerininen
Gönlümün içinde yerin KırşehirFeleğin yazdığı kara yazıynan
Çok yürüdüm bağrımdaki sızıynan
Kara kaşlarıynan kara gözünen
Aşık ettin beni birin Kırşehir
(Yaktı bu ağrımı birin Kırşehir)Garibim engince gönüller alan
Aşkı feryadıynan sazını çalan
Ozanlar içinde pirimiz olan
Muharrem ustadır erin Kırşehir.
görsel
KUVAYI MiLLiYE'DEN

Düşündü birdenbire kayalardaki adam
kaynakları ve yolları düşman elinde kalan bütün nehirleri
Kim bilir onlar ne kadar büyük
ne kadar uzundular?
Birçoğunun adini bilmiyordu
yalnız, Yunan'dan önce ve Seferberlikten evvel
geçerdi Gediz'in sularını başı dönerek.

Dağlarda tek
tek
ateşler yanıyordu
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında
birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar: "Uc" dediler,
Sarisin bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun basına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı.

Nazım Hikmet ruhun şad olsun...
görsel
görsel
Türk düşmanı ibneleri her zaman yerin dibine sokacak olan, istiklal uğruna ali Fuat cebesoy ile kuvvayi milliye' yi kuran atatürk'ün Ankaraya gelmesini sağlayan, kuvvayi milliyeci istiklal madalyası sahibi bir sülalenin üyesidir.
görsel
görsel
Pkk'lı itler sevmez bu adamı, Türk düşmanı, islam düşmanı bu devletin düşmanı kim varsa onun en büyük kabusu olacak adamdır.
neden bu kadar çok fotoğraf eklediğine anlam veremediğim şahıs. tuhaf geldi. tanımam etmem.
ömür kime emanet edilir. diline değil de gözlerindeki derdi görene emanet edilir. iyiyim dediğin halde. iyi olmadığını görene emanet edilir. yalnız değilim dediğin halde. bağrına basanı emanet ederim. ömür seni kendi çıkarları için değil. seni sen olduğun için sevene emanet ederim.
oğlum sen neydin ne oldun lan. cillop gibi hatundun.
Bir çift yaprakmış dalında yumuşacık,
Tutmuşum tutmuşum ellerinden senin;
Düşmüşüz yavaşça bir sâkin derenin
içindeymişik, yeşilmişik, sazmışık.

Balıklar gibiymiş, sessiz ve karanlık,
Yüzermiş saçların, yüzermiş nefesin;
Susarmışız öyle, bir sâkin derenin
içindeymişik, yeşilmişik, sazmışık.
Dünyamın güzeli martılar
Sizden nasıl da yok yere korkmuşum
Kaşık Ada’nın orda!

Dalın üstüme dalın
Vurun beni, urun
Denizanası kokan gagalarınızla!
Ah sizden ben nasıl da yok yere korkmuşum!

Bilmiyordum ki çünkü
Ben hem balığım hem kuşum

Ben ama hala anlayamıyorum ki
Bunca zaman niye sizden ayrı oturmuşum
KUVAYi MiLLiYE'DEN

Düşündü birdenbire kayalardaki adam
kaynakları ve yolları düşman elinde kalan bütün nehirleri
Kim bilir onlar ne kadar büyük
ne kadar uzundular?
Birçoğunun adini bilmiyordu
yalnız, Yunan'dan önce ve Seferberlikten evvel
geçerdi Gediz'in sularını başı dönerek.

Dağlarda tek
tek
ateşler yanıyordu
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında
birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar: "Uc" dediler,
Sarisin bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun basına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı.
Şirin kırşehir
Ama vatanımsın baba yurdumsun,
Ozanlar diyarı şirin Kırşehir,
Uzak kaldım gurbet elde derdimsin
Hasretin bağrımda derin KırşehirKimi engin kimi yüksek evlerininen,
Kimi fakir, kimi zengin beylerininen
Kazaların nahiyelerin köylerininen
Gönlümün içinde yerin KırşehirFeleğin yazdığı kara yazıynan
Çok yürüdüm bağrımdaki sızıynan
Kara kaşlarıynan kara gözünen
Aşık ettin beni birin Kırşehir
(Yaktı bu ağrımı birin Kırşehir)Garibim engince gönüller alan
Aşkı feryadıynan sazını çalan
Ozanlar içinde pirimiz olan
Muharrem ustadır erin Kırşehir.
görsel