bugün

"Kendimi sana
kaptırdım Süheyla
Ellerinden
Bırakma beni."
Öldürüldür gozleri insani
Gamzesi, kaşlari, saclari   
Hele ki gülümsemesi
Öldürür insani...                         
Gözlerinden akan yaşları
Gülerken belli olan gamzesi
Öldürür insani..
Tatli tatli hareketleri
Hep yakisan kıyafetleri
Öldürür insani..
Yay gibi kaslari                   
 Sarma gibi dudakları
Öldürür insani..
Sırma gibi saçları
Öldürür insani...
Bir kere seni seviyorum demesi

Ölümsüz eder insani
...

Bir gece yarısı yazıyorum bu şiiri
Sanada bir gün okutmak dileğiyle
Ama sen anla hisset seni sevdiğimi
Çünkü; inan seni senden çok seviyorum.
dogarken gunes ardindan tepelerin

gotune koyayim butun teletabilerin.

napiyonuz la teletabiler. gene siir okuyup birbirinize mi sariliyonuz.
Güldüğün gün yaratıldı gülmeler
Kelime var oldu konuştuğun an
Yoktu ağlamasan göklerde keder
Yalnızlık bir hiçti yalnız kalmasan

Gönlüne borçludur aşk ahengini
Yaşadın diye var zaman ve mekân
Seninle tanıdı her şey kendini
Var bile bir yoktu sen var olmasan.
yaptığının farkına varırsın umarım,
belki de hayatının yanlışıydı.
Biliyorum affet beni

inattır o, şimdi çizimler yapıyor yada başka şeyler bilmiyorum
razıyım cezama, kızgın hala bana, düşüncesizliklerime biliyorum
eziliyorum ona olan sevgimin ağırlığında, nasıl anlatırım onu deliler gibi sevdiğimi bilmiyorum
mesele şu ki; o da beni çok seviyor biliyorum

Tweety'e, minik kuşuma sevgilerimle, aşkımla...

Seni çok seviyorum.
Şimdi gidiyorsun git 
Bütün sabahları üşüdüğüm 
Bütün gördüğüm senli günlerim onlar da gitsin 
içimde bir şarkı 
Gözünde bir ışık kalmıştı her şeye inat 
Kapat gözlerimi sevdiğim anlarda gitsin 
Yıldızları da alsana yanına gökyüzünden 
Sevdiğimiz şarkıları da 
Pencereme konan yusufcuklarıda 
Bana karanlığı bırak 
Beni bırak beni böyle bırak 
Böyle ansızın, böyle yakışıksız 
Böyle anlamsız, böyle dağınık 
Öyle kapıda susuşum 
Öyle sarsak, öyle serkeş, öyle çerkes duruşum 
Koy beni sensizliğe 
Ve otursun içime kül gibi kor yangını 

Şimdi gidiyorsun git 
Hadi git 
Hepsi hepsi bir sevda benimkisi al da git 
Hadi kanatma 
Hadi yıkma 
Hadi dokunma 
Zaten ben seni öylesine sevmiştim 

Şimdi gidiyorsun git 
Bütün sabahları üşüdüğüm 
Bütün gördüğüm senli günlerim, onlar da gitsin 
içinde bir şarkı 
Gözünde bir ışık kalmıştı her şeye inat 
Kapat gözlerimi sevdiğim anlarda gitsin 
Şimdi gidiyorsun git 
Hadi git 
Hepsi hepsi bir sevda benimkisi al da git 
Hadi kanatma 
Hadi yıkma 
Hadi dokunma 
Zaten ben seni öylesine sevmiştim

Ibrahim Sadri.
Oysa daha ne cümleler yazılmalıydı hatrına
Hangi kelime sığardı çekilen acıları anlatmaya
Karanlığında boğulurken ben yavaşça
Haykırdım defalarca
Özledim zannımca
Sevmiştim bir uykuya dalınca
uyandırmayın diye yalvarmıştım oysa
sigaralarım tatsız oldu senden sonra
kokunda sarhoş olmayı istedim yalnızca...
yüzümde nefesini hissetmediğim saatler bunlar, kısaltırsak,
vakitsiz geçirdiğim günlerim..
bu günlerde geçecek, ölürsek..
dinle o zaman, ölmediğimiz her günün bizde bıraktığı anlam ve önemidir bu...
kurduğum-
bu küçük-
tuzaklara kalbim takıldıkça...
fesleğenler geliyor aklıma
sözlerin ne taş
sektirmeye benziyor sularda
ne de gözlerin
o kar fırtınasında
ışıkların yanmasına
yüzün de benzemiyor
gece yarısında tutuşan bayraklara
neden başka bir çiçek değil de
fesleğenler geliyor aklıma
bir sırrım daha al senin olsun
koy bunu da ötekilerin yanına
geçen yaz aldıklarım-
kaskatı kesilmiş toprakları
bu yazsa güzel sözlerle övgülerle
çürüten benmişim onları
fesleğenlerbaşka bir çiçek değil de
elbette fesleğenler
her an düşünceli
her an tefekkürdeki
bir başı okşar gibiseven var mıdır
uykuma giren
ra
yi
ha
ları.
oysa ne iki ırmak
karışırmış birbirine dünyada
ne de göz yaşları aşkta
dostum, demiştim dostum
otuzumda bir gün
öğrendim ki bu günaşktan farkı yokmuş
dostluğun
öyle deme, öyle deme
ayrı ayrı düşüyor yaşlar
iki gözden bile