bugün

milattan sonra 40-50 yılları arasında yaptırıldıgı bilinen tarihin ilk kiliselerindendir. vatikan tarafından hac yeri ilan edilen bu kilise hatay ilimizde bulunmaktadır.
hz isa'nın havarilerinden olan saint pierre * tarafından hristyanlıgı yaymak için yaptırılmıştır. her yıl papa dahil olmak üzere binlerce katolik tarafından ziyaret edilen bu kilise habib neccar dagının eteklerindedir. dagın içi oyularak magaralar halinde yerleşim yerleri de bulunmakta ve bu magaraların halep'e * kadar devam ettiği bilinmekte.
Saint Pierre Kilisesi Stauris dağının (Haç dağı) batısında kayalara oyulmuş 13m derinliğinde, 9,5m genişliğinde, ve 7m yüksekliğinde bir mağaradan oluşmaktadır. Antakya'daki ilk Hıristiyanların gizli toplantıları için kullandıkları bu mağara Hıristiyanlığın en eski kiliselerinden biri olarak kabul edilir.

Kilise avlusuincil'in 'Resullerin işleri' (11:25-27) bölümünde Barnabas'ın Tarsus'a giderek Pavlos'u Antakya'ya getirdiği, Antakya'da bir yıl birlikte çalışarak Hıristiyanlığı yaydıkları ve bu dine inananlara 'Hıristiyan' adının verilmesinin Antakya'da gerçekleştiği bilinmektedir. Bu bilgilere ek olarak Pavlos'un Galatyalılara yazdığı mektupta (Galatyalılara 3:11-21) Antakya'ya gelen Petrus ile Hıristiyanlığın o günkü durumunu tartıştığını belirtmektedir. Hıristiyan geleneği Petrus'u Antakya Kilisesi'nin kurucusu ve burada oluşan Hıristiyan topluluğun ilk başpapazı olarak kabul etmiştir.

Kilisenin içindenKilisenin erken döneminden günümüze sadece taban mozağinin parçaları ve sunağın sağında, duvar boyamalarının izleri kalmıştır. Dağa açılan tüneli bir zamanlar burada toplanan Hıristiyanların baskınlar sırasında kaçmak için kullandıkları sanılmaktadır. Kayalardan sızarak yalakta toplanan su vaftiz için kullanılmıştır. Son yıllara kadar ziyaretçilerin şifalı kabul ederek içtikleri, hastalara götürdükleri bu su sızıntısı depremler nedeniyle azalmıştır.

SunakKilisenin ortasındaki taş sunağın üstünde eskiden 21 Şubat tarihinde Antakya'da kutlanan Saint Pierre Kürsüsü Bayramı için yerleştirilen taştan bir kürsü vardır. Sunağın üzerindeki mermer Saint Pierre heykeli 1932 yılında yerleştirilmiştir. 1098 yılında Antakya'yı ele geçiren haçlılar kiliseyi birkaç metre daha uzatıp iki kemerle ön cepheye bağlamışlardır. Bu cephe 1863 yılında, Papa IX. Pius'un isteğiyle restore işlerine girişen Kapuçin rahipleri tarafından yeniden yapılmıştır. Restorasyona III. Napolyon da katkıda bulunmuştur. Kilise girişinin solunda duran kalıntılar bir zamanlar ön cephenin önünde bulunan revaktan geriye kalmıştır.

Bahçenin birkaç yüzyıl mezarlık olarak kullanıldığı bilinmektedir. Kilisenin iç kısmında da özellikle sunağın çevresinde de mezarlar bulunmuştur. Günümüzde bir müze olan kilisede Valiliğin izniyle Müze Müdürlüğü denetiminde ayin yapılabilmektedir.

vikipedia
Tarihi değerlerimize sahip çıkmadığımızın en iyi örneklerinden biridir. Zira etrafını resmen bok götürmektedir. Gidenler bilir, kiliseye çıkan merdivenlerde; boş içki şişeleri,insan dışkıları vb. Rezillikler vardır. Turistler'e büyük bir ayıptır.
hiç bir nanesi olmayan kilisedir. ilk kiliseymiş tamam eyvallah da hacı içinde görüp görülecek bir şey yok. daha 1 ay evvel oradaydım giriş 8 lira idi. 10 liraya müze kartı çıkarttım ve merkezdeki arkeoloji müzesini de gezdim de verdiğim para gözüme gelmedi. ama 8 lirayı sadece saint pierre yi görmek için verseydim üzülürdüm.
hatay-antakya'da bulunan dünyanın ilk kilisesidir.
antakya'Yı yukarıdan gören

görsel

dağa yaslı hatta dağın içinde

görsel

görsel

içerisi:

görsel

bir kilise. iş bankası müze kart anlaşması ile bedavaya ağustos 2015'te girdim. normalde bilet 10 tl. değer mi derseniz, ta o tepeye çıkacaksanız ve tarihe şahit olayım, hristiyanım gibi seçenekleriniz varsa değer. para verip girseydim belki içim acırdı. çünkü nice cami, kilise, tarihi alan ücretsiz iken burasının 10 tl olması çok. belki 5 tl olabilirdi. hani o bile çok. en iyisi siz, müze kart çıkartın böyle şeylere takılmayın.

tarihçesi:

görsel
Antakya merkeze çok uzak mesafede değildir. Palladium'dan yürüyerek 30 dk, uzun çarşı'dan yürüyerek 40-45 dk civarında ulaşılabilmektedir.

Çok tarihi ve kutsal bi mekan doğru ama gidip görülmeye değer mi? Bilinmez. Çıtayı çok yükseğe koyarsanız hayal kırıklığına uğrarsınız. Çünkü klise kaya oyması ve içinde sadece bi heykel ve lahit var. Evet hepsi bu kadar.

Kliseyi gezdikten sonra dağın yukarı kısmında Cehennem kayıkçısı Kharon oyması beni daha çok etkilemişti ama cehennem kayıkçısına ulaşmak gerçekten çok yorucu ve tehlikeli. Yolu yaşlılar ve çocuklar için uygun değil.
Antakya.

görsel
görsel
görsel
görsel
görsel