bugün

uludağ üniveristesi türk dili ve edebiyatı bölümünün en sevilen hocası olmakla birlikte bulunduğu konumdan daha ilerisini haketmektedir.şahsım adına saygımın üzt düzeye cıktığı nadir hocalardan biridir.derste anlattıkları bildiklerinin %5 i bile olmayan değerli hocamızdır.
sınavdan aldığın notu haketmediğini düşünüyorsan odasına gidip, kağıda bakmayı rica etmen yeterlidir. dilekçe, formalite ona göre değildir. bazen sınav kağıtlarını derste dağıttığı bile görülür. o samimi ve dürüst olunması gerektiğini düşünerek blok derslerde ondan izin almadan gidilmemesini ister.
ayrıca 2. sınıfta osmanlıcadan aldığım düşük nota şaşırıp "bak bu soruyu finalde yine sorucam yapamamışsın çalış" diyerek beni şok etmiş, sevip saydığımız hocamızdır.
sade hocadır. uzak durur gibi görünse de ciğerini bilir. açıksözlü ol canımı ye der.

seçmeli derslerde onun dersini sçebilmek için ders seçiminden bir hafta önce okula gelip gidenler olmuştur.
her nedense hala yardımcı doçent olan ama simdiye kadar çoktan profluğu hakeden şahsımca bölümümüzün alev sınar uğurludan sonra en iyi hocasıdır...
derslerde verdiği kültürel bilgiler, anlattığı konular sonrasında şüphesiz herkesin içinde eski edebiata karşı bir sempati uyandıran nadide hocamız...
Öğrenci: iyi akşamlar hocam.
Sadettin Hoca: iyi akşamlar, nasılsın?

Evet. Alışılmış olan tabloyu hepimiz biliriz:
Öğrenci: iyi akşamlar hocam, nasılsınız?
Öğretmen: Sağ ol, söyle?

Öğrenciyle tokalaşan, öğrencinin halini hatrını soran, bir şey danışmak istediğinizde odasına rahatlıkla uğrayabileceğiniz nadide hocalardan... Önünde sınav kağıtları, işi başından aşkın olsa dahi kafasını kaldırıp can-ı gönülden sizi dinleyen ve başından savmaya çalışmayan büyük insan!
Üst sınıfların her zaman "mükemmel, süper, bilgili, kültürlü, çok iyi vb." sıfatlarla nitelediği profesör olması gereken yardımcı doçenttir. Ancak kendisi tarafından sene başından beri araştırmamakla, çalışmamakla azarlandığımız hocamızdır. Haklıdır.