bugün

Dayanamadim ve son kez ona mesaj attim sozluk en azindan icimden geleni yaptim diye avutuyorum simdi Kendimi.
seninle sevgilim hakkinda konusmamaliydim. Hersey biraktigimiz yerde kalmaliydi. Neden anlattim ki. Neden dinledim ki onu öptügünü, o yaz yaptiklariyla seni kendine bagladigini, güya yazin sen giderken seni yollamak amacli kasabanin cikisinda bekledigini neden dinledim ki...
günlerdir ölüm hakkında düşünüyorum. ölüm acaba zamanın durması mı?
BANA YALAN SÖYLEDiĞiNi BiLiYORUM VE SUSUYORUM. BEKLEMEDEYiM,YADA SALAĞIM NE DERSENiZ HAKEDiYORUM. VELHASIL: bugün kederliyim kötüyüm bugün
her geçen gün umudum yavaş yavaş azalırken içimdeki acı hızla büyüyor. sona geldiğimde ne kadar acı çekerim bilemiyorum. her şey yolundaymış gibi yapmaya çalışıyorum. olmadığını hatırladığımda bütün tadım kaçıyor, depresyonun kıyılarında geziyorum.
sözlük yazarının ertesi gün çok sevdiği insana kavuşup, o'na destek olacağını bilmesine ve bunu delice istemesine rağmen, bu kez de ailesini özleyeceğini * düşünüp, mutsuz olması ne tür bir rahatsızlığa işarettir?
komik olmayan birisi kankam olamazmış gibi geliyor sözlük. yanımdayken beni güldüremeyen, mizah yeteneği 0 olan adamla hiç işim olmaz yani. bir de kibar insanla yapamıyorum, bok desen "hiiii çok ayıııap" diyen tipler var ya, heh onlarla. küfretmeyen insanı samimi bulmuyorum, cins adamın teki oldum çıktım.
5 haftadır sakal traşı olmuyorum. bugün fakültede bankta otururken arkadaşım önümde diz çöküp çok günahım var papaz efendi günah çıkartmak istiyorum deyince fark ettim.
yarin ingilizceden 5. vize var ve ben yine calismadim diger 4 vize gibi. oysa ki hoca benden derece bekliyo ve top class puan almami istedi bu sefer yani 100. ama alamicam tabikide fakat istikrari koruyup her vizede oldugu gibi bi onceki vizeden daha yuksek alcam. 97. ah sonra bide istanbula gitmesi yok mu! iste bu super duygu.
prensi beklerken sonunda ata kalacağım.
bundan eminim artık.
evet çok eğlenceli biriyim.

seviyorum bu özelliğimi, aslında eğlenceliyken birilerine hayatı dar edebilme özelliğimi daha çok seviyorum.

hedonist olmak suç mudur ? bence değildir, her şeyden haz duymak acı çekmekten bile haz duymak gerçekten çok lüks.

günde 200 tane türkü dinliyorum ve dinlerken acı çekmek istiyorum.

türküler boşuna yazılmış olamaz diye düşünüyorum sözlük, bir insan hiçbir sebep yokken o sözleri yazamaz.

kul ahmed'im gönül versem
bağrında gülünü dersem
senden gayrı yar seversem
öldür beni öldür beni

kul ahmed bunu canı sıkıldığı için yazmış olamaz sözlük.

çok sevmek istiyorum aslında sevmek değilde; şu dinlediğim türküleri birine kondurmak, ondan başka yar seversem ölmek istiyorum.

ve herkesi çok sevdiğimi sanıyorum bazen de buna inanıyorum, ama sevmek değil benimki çünkü sevdiğimin haliyle hallenmiyorum o bunu hak ediyor mu diye düşünüyorum, zaten sevmek karşılıksız değil midir ?

birini sevmeden önce ona ön şartlar koşup "beni seveceksin lan" mı dememiz gerekiyor yoksa ?

ohannesss!!! katıp karıştırdım resmen.
hani bu tuvalet arkasında yazan numaralar varya.. ışte ben onları arıyorum lan!!!
bir insanın götünü çok kolay kaldırıp, aniden indirebilme yeteneğine sahibim.
kola bağımlısı olmamdan dolayı bugün diyaliz merkezinde başhemşire ile doktor bana kolacı diye takıldılar.
"hayatta sevdiği kız için herşeyi yapan iki erkek tanıdım... biri mario, biri hugo.."
Çok özledim, biliyorum pek karaktersizim yine de özledim.
şafak 101. yarın izine çıkıyorum ve çok mutluyum..
çok yedim. öyle böyle değil bayağı yedim. rekorumu kırdım. yemeğin yanında 2 somun ekmek yenir mi la! yaptım oldu. ama beni korkutan birşey var. o kadar hayvanca beslenmeme rağmen, henüz birkaç saat geçmesine rağmen yıllardır birşey yememiş gibi açım. korkuyorum bir rahatsızlığa yakalandım diye. çocukluğumdan beri ilk defa doktora gitmek ihtiyacı hissediyorum.
ozluyorum.
hayatımın içine eden o insandan nefret ediyorum kendimden de nefret ediyorum. *
kendimi çok yıpratıyorum lan! insan en çok en sevdiğini yıpratır mantığından yola çıkarak kendimi çok seviyor olmalıyım. Kendime aşıkmışım ben oysa
bir asansöre bindiğimde eğer asansör eski tipse ve kapı tarafı açıksa elimi ya da parmağımı o açık kısımda sürtmeyi seviyorum sözlük. küçükken çoğu ebeveynin "yapma parmağını sıkıştırırsın" sözünü benim ailemde söylüyordu. sanırsam bu onlara karşı oluşan ufak bir isyanım.**
bu gece ölmez de sabaha çıkarsam, uzun yıllar yaşarım herhalde. nasıl çekilmez bir ağrıdır bu yaa. *
4 gündür öyle çok ders çalıştımki kafamda dünyayı taşıyomuşum gibi büyük bir agırlık hissediyorum.
bildiğin tavla oynamayı bilmiyorum lan. bi de biliyorum diye artistleniyorum. bilmiyorum işte. sokaktan geçen tavla bilmeyen koca karı teyze bile yener beni.

şu feysbuk dalgasına sardım, puan yapıp seviniyorum falan ben.

sonra, bağlantım bi kesildi. 30.000 kaybettim.

bugün de aynı puanı kaybettim. hiç iyi değilim. tırlatabilirim bunun için.

uyumaya çalışıyorum, gözümün önünden tavla taşları geçiyor. olur ya hani, çok bakınca bir şeye. dikkat edince. hiç bilmiyorum yeminle. of.
oysa biliyor sanıyordum kendimi ya.

bi de, sanırım yanlış karar verip duygusal boşluğum sebebiyle bi ilişkiye başlayacağım bu günlerde. kısmet. belki sonradan severim.