bugün

genellikle bahanesi maaşım yetmiyor olan, durdurduğu araçlarda bulduğu kuralsızlıkları görmemezlikten gelme karşılığı suçun getirdiği cezai yükümlülükten daha düşük parayı kendisine alarak devletin zarar görmesini sağlayan haksız kazanç elde eden görevini kötüye kullanan ülkemizde çok sık karşılaşılabilen polis memuru.
eski sovyet ülkelerinden herhangi birinde bulunduysanız ve oranın polisiyle karşılaştıysanız , bizim ülkemizdekine şükredeceğiniz polis çeşidi .. bu yinede sevinilecek bişey değildir ama gerçektir .. *
kendilerina maaş vermesen bile o gorevde kalması muhtemel, gorevini halkı soymak zanneden, polislerden nefret etmem için en büyük nedeni olusturan insanlar
(bkz: trafik polisine rusvet verme taktikleri)
asla rüşvet değil, çorba parasıdır aldıkları.*
eğer halkımız böyle birşey teklif etmese gerçekleşmeyecek durum.
çok söylenilen ancak hiç rastlamadığım olaydır.
(bkz: teşvik primi)
çok normal polis modeli
acaba almayanı var mı?
rüşvet mi hayır kesinlikle almam deyip anasını satan polis tipi... aile ortamında dürüst insan portresi çizen ama paranın o dayanılmaz hafifliğine şerefi satan ve işten atılma pahasına kanan yurdum insanı...
yeri gelir bir paket sigaraya tav olurlar, o derece.

sanırım sene 1997'ydi. en küçüğü ben olmak üzere beyaz renkte bir kartal'a doluşmuş bir öbek palyanço tipli erkek, kokareç yemek için bursa'dan mudanya'ya yol aldılar, aldık.

arabada ben dahil altı kişi, içinde ehliyeti olan yok, nüfus kağıdı olan bir kişi var, o da kendisi mi, meçhul.

bu vaziyette seyir halinde salakca ve gençlğin vermiş olduğu cesaretle yol alıyoruz.

geceyi gezdik, dolandık, alkolümüzü aldı eve dönerken pek sevimli trafik polis arabaları ve içlerindeki memurlar yolun sağında uygun bir yere pusmuşlar, sanki bizim gelmemizi bekliyorlar.

biz de kırmayıp bir görelim bakalım dedik ve durduk önlerinde müsait bir yerde.

dönüş için hiçkimsede beş para kalmamış, benim aldığım son bir sigara paketinden başka para edecek de bir şey yok elimizde, o derece açız.

pek sevgili polisler gerekli aramayı ve prosedürü yerine getirmişler, bize ait olan on kusurlu hareketi de bulmuşlardı.

yapılcak hiçbir şey olmamakla birlikte bize yalvarmaktan başka bi şey kalmamıştı. arabayı bağlamamaları için de hiçbir sebep yoktu.

yalvar yakar, havada taklalar, polis memuru nuh diyor peygamber demiyor. kırk yıllık polis memurunu iki dakkada komiser yaptık orada ama ona da tav olmadı.

aramızda bu konuda en deneyimli olan bir abimiz, polisin rüşvet ima ettiğini söyledi.

fakat cepte verecek tek kuruş paramız olmadığından kelli bu konuda polise yardımcı olamayacaktık. neyimiz var konusunda anlık beyin fırtınası neticesinde, yeni almış olduğum sigara paketinde karar kılındı.

az önce bahsettiğim abimiz tarafından polise sigara ikram edilmek istendi, paket uzatıldı, pek sevgili polis memuru paketi aldı, içinden iki dal bize uzattı, sonra sigara paketini torpidoya koydu ve;

"siktirin gidin lan"

diye yol verdi bize.
anlatım bozukluğudur.

rüşvet alan trafik polisi = trafik polisi

(bkz: biz böyle gördük)

he evet, arada bir iki adam çıkmıştı haklarını yememek lazım.
-sen benim kemal amcami taniyor musun ?
+birak ulan bana albüm saymayi...
marmara bölgesinde çokça bulunan trafik polisidir. *