roman yazmak doğum sancısı gibidir

Bambaşka bir dünyada bambaşka bir hayatı ve kişilerini anlatıp yollarının çizilmesine yardım etmektir. Yoğun ama renkli bir yolculuğun yorgunluğunu yaşamaktır.

ama bu sancı alternatif hayatlar yaşamayı, tekillikten kurtulup çoğalmayı, hayatın sığlığını yenip romantik olmayı sunar insana.

Yazdığınız romanın üslup, kurgu ve biçim bakımından kusursuz olmasını istiyorsanız önce dünyayla tüm irtibatı kesmeli ve işinize yoğunlaşmalısınız. Tabii odanızda öbekleşmiş kağıt tepelerini de hesaba katmalısınız. Zira ödediğiniz en büyük bedel ona ayırdığınız zaman olacaktır fakat roman bitiminde bebeğini kucağını almış anne mutluluğunu yaşayacaksınız.. O hazzı tadacaksınız. Birde iyi bir şeyler ortaya çıktı mı tadından yenmez. Birde roman satarsa bu işe olan bağlılığınız ister istemez artacaktır. Roman yazmak demek büyük bir hayal dünyasına giriş bileti demektir. Roman yazmak demek bir binanın temellerini atmak, kaba inşaatı çıkıp dış restorasyonu tasarlamak gibidir. Roman yazmak dünyevi işleri bir kenara bırakıp inzivaya çekilmek demektir.