bugün

amerika daki ikinci kolonidirler. onları önemli kılan 1590 yılında kolonideki tüm herkesin birden kaybolmasıdır. şimdiye kadar supernatural, american horror story gibi diziler ile kayıp koloni adlı filmde bahsi geçmiştir.

(bkz: croaton)
Roanoke Adası'nda (günümüzde ABD'nin Kuzey Karolina eyaleti sınırları içinde) kurulan ingiliz kolonisi. Kraliçe I. Elizabeth döneminde Sir Walter Raleigh'in parasıyla ingilizlerin Kuzey Amerika'daki ilk daimi yerleşim yeri olmak üzere kurulmuştur.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Roanoke_Kolonisi
hala bulunamayan büyük ihtimalle ikinci dalga gelmeden amerikanın içlerine girerek hastalıklar veya yerliler gibi durumlar yüzünden yok olan kolonidir. supernatural dizisinin sezon ve bölüm numarasını hatırlayamadığım bir bölümünde konu olarak alınmıştır
1584 yılında Getirdikleri bitki örnekleri arasında patates de vardır. koloninin kurulduğu kıyılar I. Elizabeth onuruna Virjinya olarak adlandırıldı. 1585 yılı Nisan'ında yalnızca erkeklerden oluşan ilk göçmen grubu gönderildi. Gruptakilerin çoğu irlanda'da ingiliz egemenliğini tesis etmek üzere yapılan savaşa katılmış olan emekli askerlerdi. Grubun başkanı Sir Richard Grenville bölgede araştırma yaptıktan sonra sonuçları rapor etmek üzere ingiltere'ye dönme emrini almış bulunuyordu.

29 Temmuz günü göçmenler Amerika kıyısına vardı. Gemilerden birinin karaya oturarak parçalanması üzerine yiyecek stoklarının önemli bir bölümünü kaybeden göçmenler, önce koloni kurma düşüncesinden uzaktılar. Kıyı şeridini ve yerlilerin yerleşim bölgelerini inceleyen ingilizler Akwakogok köyü yerlilerini gümüş fincanlarını çalmakla suçladılar ve kabile başçısıyla beraber köyü yaktılar. Grenville bu olaya ve yiyecek stokunun azlığına rağmen, 1586 yılı Nisan'ında daha fazla insan ve yiyecekle beraber dönmeyi vadederek yaklaşık 75 kişilik bir grubu Roanoke Adası'nın kuzey ucunda bırakarak ayrıldı. Amerika'da bırakılan grubun yerlilerle sorunlarının devam etmesi, yiyecek kıtlığı ve Grenville'in vadedilen zamanda dönmemesi üzerine göçmenler, Karayipler'de yaptığı başarılı keşifin ardından ülkesine dönmekte olan Sir Francis Drake'in beraber dönme önerisini kabul ederek Amerika'dan ayrıldılar.

Grenville bu olayın üzerinden iki hafta geçtikten sonra Amerika'ya ulaştı ve koloniyi metruk halde buldu. Adadaki ingiliz varlığını devam ettirmek üzere 15 kişiyi orada bırakarak kendisi de ingiltere'ye dönme kararı aldı. Raleigh 1587 yılında ikinci göçmen grubunu gönderdi. 121 kişilik bu grubun başkanı Raleigh'in arkadaşı denizci ve ressam John White'tı.

Grup, daha önceki 15 kişilik ekibi bulmakla görevlendirilmişti, fakat bir kişinin kemikleri hariç ingilizlerin hiçbir izine rastlayamadı. Yerli kabilelerden ingilizlere halen dostça davranan biri, daha önce orada bırakılan ekibin saldırıya uğradığı, fakat 9 kişinin kurtularak bir kayıkla kaçtığı haberini verdi.

Göçmenler 22 Temmuz 1587 tarihinde Roanoke Adası'na çıktı. White'ın kızı 18 Ağustos tarihinde Amerika'da doğan ilk ingiliz olan Virginia Dare adlı çocuğu doğurdu.

White'nin yerlilerle ilişkileri düzeltme çabalarına rağmen sorun çözülemedi. Hayatlarından endişe eden göçmenler, White'ı ingiltere'ye dönerek yardım getirmek konusunda ikna etmeyi başardılar. White göçmenlerden 116 kişiyi adada bırakarak Amerika kıyılarından ayrıldı. Torunu Virginia Dare de bırakılanlar arasındaydı.

Kışın Atlantik Okyanusu'nu geçmenin zorluğu, gemilerin ebatının elverişsizliği, kaptanların açgözlülüğü ve ispanya'yla savaş halinin sürmesi gibi nedenlerle White'ın adaya dönüşü 2 sene gecikti.

White 18 Ağustos 1590 yılında adaya dönmeyi başardı, fakat koloniyi metruk halde buldu. Israrlı aramalara rağmen adada bırakılan göçmenlerin hiçbir izine rastlanamadı. Yaklaşık 90 erkek, 17 kadın ve 11 çocuktan oluşan göçmenler grubu hiç iz bırakmadan ortadan kaybolmuştu.

Elinden hiçbir şey gelmeyeceğini anlayan White ertesi gün Roanoke kıyılarını terk etmek zorunda kaldı.

Kayıp koloninin akıbetine ilişkin birtakım varsayımların bulunmasına karşılık, ağırlıklı görüş göçmenlerin yerlilerin arasına dağılarak asimile oldukları yolundadır. göçmenlerin adada beklemekten vazgeçerek ingiltere'ye dönmeyi denedikleri ve bu deneme sırasında hayatlarını kaybettikleri yolunda görüşler de bulunuyor. Arkeolog Lawrence Stager göçmenlerin Kızılderili yamyamlar tarafından yenmiş olabileceğini öne sürmüştür.