bugün

insanların neden küçümsediğini anlamadığım araçtır. bir zamanlar birçoğumuzun kahrını çekmiş, yolumuzun arkadaşı olmuş, dostumuz olmuş araçtır. kaputunu açıp, hidroliğine, suyuna, yağına hevesle baktığımız sabahları ona sevgi dolu bir bakış atıp bindiğimizdir. duyguları olan otomobillerdendir.
sinek gibi ince motor sesini bilmem kaç metre öteden tanıdığım araç.
vakti zamanında herkesin hayali olan arabaydı. steyşın olanı vardı bir de sedan olanı.

komşudaki sedan olanıydı. hani böyle arkası düz değil de, hafif meyilli olanlardandı. hatta dur resmini de göstereyim tam olsun : http://img230.imageshack....mg230/8256/pic0100up2.jpg

tüp müp yoktu o zamanlar. benzin ucuzdu. deli gibi gezdirirdi bizi aynı zamanda akrabamız olan bu komşu. hayalimdi lan bu araba. "büyüyünce kesin alcam bundan" diyodum. şimdi burun kıvırıyoruz o ayrı.

minnacık bedenimle bu arabada öğrendim ben araba kullanmayı. direksiyonu çevirmek için ciddi anlamda kas kuvveti gerektiriyordu. lakin çok eğlenceliydi. hidrolik direksiyonun ne demek olduğunu bile bilmiyorduk lan !

şimdilerde yolda bundan gördüğümde, bir buruk oluyor içim. hüzünleniyorum. benzin fiyatlarını hatırlıyorum o dönemdeki. daha bir hüzünleniyorum. gerçi şimdiki arabam mazotlu. ama olsun. o zamanlar mazot da ucuzdu.

her kim ki, şimdi bu arabadan kullanıyor, inanın, vefakar ve cefakar bir adamdır o. bir de kuvvetli.

hakkında daha uzun entryler yazılacak arabadır ama, yazdıkça hüzünleniyorum ben. ühü..
bursa'da, oyak renault'da üretilen ilk araclardandır, kırsal alandaki talebine bakılırsa zamanının 4x4'üdür.
90'lı yılların başında kavuniçi renkte bir tane mevcuttu bizde... küçüklüğümde iz bırakan güzel bir otomobildir. dağ, tepe, toprak aşar gider *
bu arabanın döşeme kokusu hala burnumda. hele güneş altında kalmışsa çok felaket kokardı. babanın sıktığı oto parfümüyle birleşince dayanılmaz olurdu.
85 model nadide bir parcasinin elimde oldugu model. Baba yadigari. Yolda yasli istanbul beyefendilerinin laf attigi olgun guzel.
güncel Önemli Başlıklar