bugün

Akşam gazetesi tarafından atılmış manşettir.

Baro başkanı metin feyzioğlu demokrasinin sadece sandıkla olamacağını, demokrasinin bir hayat biçimi olduğunu ve çoğunluğu değil çoğulculuğu esas alan bir hayat biçimi olduğunu anlatmış.

Akşam'ın bundan çıkardığı sonuç:

Halkın sandığına muhalif baro'dur ve nitekim iç sayfada verilen haberin başlığı, halkın sandığına muhalif baro'dur.
bir meslek kuruluşunun başkanı değil siyaset yapmak taraf olduğu partiyi belli etmesi bile yanlıştır. metin feyzioğlu na ise bakınca değil siyaset yapmak üstü örtülü bir biçimde ordunun darbe yapması gerektiğini ima ediyor. baronun başına bir meslek kuruluşunun başkanından ziyade bir militan geçmiş gibi..
bir avukat olarak;
"avukatlar şiddet mağduru olurken diğer meslek gruplarının aksine neden tepki amaçlı kamuoyu oluşturma çalışmalarından uzak kalınıyor?"
"Avukatlık kanunu ve avukatlarla ilgili diğer yasal düzenlemelerde avukatlık mesleğinin yapılmasını zorlaştıran düzenlemelere neden karşı çıkılmıyor?"
"avukatların topluluk sigprtası (eski) ssk kapsamından çıkarılarak (eski)bağkur kapsamına aktarıldığında neden avukatların kazanılmış hakları korunmadı?"
"avukatlardan kesilen aidat, baro pulu, adli yardım kesintileri gibi onlarca kalem ve toplamda milyonlarca lirayı bulan tbb bütçesi nasıl kullanılmaktadır? Kimler saltanat hayatı yaşamaktadır?"
sorularının cevabını az çok tahmin ettiğimden s...me takmadığım meslek oluşumudur.
sürekli siyaset yapacaksan zaten partilisin aday ol gir meclise ya da parti içinde dile getir siyasi görüşlerini... Barolar birliği başkanıysan azıcık kalantor avukatların sırça köşklerinden iniverin de sömürülen ezilen avukatların sorunlarıyla ilgilen!
yemişim postmodernizminizi.