bugün

Evet efendim. Sıcak, kavurucu bir günün öğle saatlerinde güneşin kafatasını yakması ile birlikte denize girip çıkarız. Ardından kurulanırız ve tam o kavurucu sıcakta aklımıza bira gelir. evet bu sıcakta buz gibi soğukmu soğuk biranın yerini ne kola, ne su, nede çay giderebilir. biranın alınmasıyla beraber tekel sahibi kapak açacağı hediye eder ve yerlerimizi alırız. hemen ardından biralar açılır ve şişenin ağzından çıkan o duman ile tahrik oluruz. Buz gibi birayı başlarız dikmeye ve o an dünyanın en mutlu insanı oluruz. efendim biramızı bitirdikten sonra denizde midenin yanmasıda olası ve güzel bir andır.
"cozzz" sesini duymaya sebeptir. hayata yeniden başlamak gibidir.
buz gibi bir suyun yerini asla tutmaz.
ister buzlu kovada, ister sal denize karpuz misali. her türlüsü gider. göz hapsinden kaçırmamak gerekir, sebebi eküriler rahat bırakmaz ve gırtlağını sıkar.
insanı 'çok zenginiz yeaaa' triplerine sokar. soğuk şişeyi bacaklarının arasına yerleştirip titremeyle gerçek hayata geri dönülür. bir yazarımızla hayallerimiz arasında var. inşallah nasip olur gerçekleştirmek.