bugün

Ve gerçi Boğaz'a yolum düşmedi,
Sana bir şeyler uydurur anlatırım oradan.
Farketmez deniz senin gözlerindir,
Mavi alevlerle yanan.

Soğuk altını aylı gecenin,
Şebboy ve zakkum kokusu.
Ne güzel rahatlığında bu koşu
Mavi ve sevecen ülkenin.

Şehrazad yaşar ve şarkı söylerdi
Bağdad'da, Bağdad bir uzak köşe.
Ama şimdi yok hiçbir derdi.
Çoktan yitmiş o şakıyan bahçe.

Toprağın uzak imgeleri
Dönüşmüşler gömütlüğün otlarına.
Sen de yolcu, benimseme ölüleri,
Yaslama başını gömüt taşlarına.
Çevre ne güzel, bir bakış at,
Dudakların uzanır, uzanır güle,
Düşmanınla bir an yürekten barış,
Taşarsın safran sarısı bir gönülle.
Yaşamak bu yaşamaktır, sevmek çılgınca vurulmak.
Ayışığının altında dolaş öpüşlerle,
Ve istiyorsan eğer ölülere tapınmak,
Yaşayanları ağulama bu düşlerle.

Şehrazad da vurgundu bu şarkılara;
işte, yaprakların bakırıyla yinelenir.
Şimdi hiçbir derdi kalmayanlara
Bu dünyada üzülmekten başka neylenir.

Şair olmak ayrıca şu demektir,
Hayatın gerçeğini eğer bozmazsak,
ince teni kırbaçlamak, kendini dövmektir,
Duyguların kanıyla başka ruhları okşamak.

Şair olmak sen anlayasın diye
Söylemektir şarkısında engin bir özgürlüğü.
Acı duymaz bülbül dalınca ötmeye,
Dilinde hep aynıdır şarkısı çünkü.

Kanarya el sesinden öğrenerek,
Zavallı, gülünç, türedi oyuncaktır.
Dünyaya şarkılı söz gerek,
Kurbağa gibi de olsa kendinin olacaktır.

Kurnazca hile yapmış Muhammed Kuran'da.
Sert içkileri yasaklarken,
Vazgeçmez bu yüzden şair de
işkenceye giderken şarap içmekten.

Ve şair sevdiğine gidince,
Yabancıyla aynı yatakta rastlar rastlamaz,
Can veren mayi ile kutsanmış ince
Şair o yüreğe bıçak saplamaz.

Ama yanarak ateşiyle kıskanç yürekliliğin
Yüksek bir ıslık tutturur evine kadar:
'Eh, bu serseriliğimle ölür giderim,
Demek dünyada bunu da görmek var.'

SERGEY YESENiN
güncel Önemli Başlıklar