bugün

ben anlamıyorum aga, otobüs firmalarının böyle bi kontenjanı mı var?

ön koltuklarda oturan, elinden iphoneunu düşürmeyen, düzgün kalçalı, tiky hatun eksik olmuyor yolculuklarımda.

bazen muavinle şeftali suyu gönderiyorum, bazen telefon numaramı kağıda yazıp koltuğuna fırlatıyorum hatta bazen molaya kitaplarımla iniyorum. hani olur da çarpışıp kitapları düşürürüm, sonra ikimiz de eğilip toplamaya başlarız kitaplarımı, o an nerden geldiği belli olmayan slow bi parça çalar da aşk başlar falan diye. yoooook nafile..

ben bu yazıyı, gri eşofman altlı kızlara yazdım galiba. tabiatınızı sikerim efendi gibi yapın şu yolculukları.

edit: vay amına koyim ne kadar gri hastası yazar varmış.
Birde eşofmanın altından kendini gösteren iç çamaşırı vardır. Kendini tam belli etmez ama gölgesini gösterir, ben buradayım der.

O izleri takip ede ede derin bir yola girersiniz bazen.
Bu kızlar teşhirci mi diye düşünüyorum bazen. O iç çamaşırı izi neden çıkar öyle.

vedit: soypa* kafayı arabadan dışarı çıkarır boynuna kadar ve arkadakine doğru sitem eder :

ulan! ben mi giyiyorum lan!. diye.
ultra dar bir eşofmanla don hatlarını belli etmezse yaşayamaz, ölür.
(bkz: yazar burada sinirli)
Genelde siyah saclidir. Elinden telefon eksik olmaz.
(bkz: emo)