bugün

BiR ERKEKSENiZ VE AYAKTAKi KAPALI BiR BAYANSA YANINIZA OTURMAZ. DENK GELiNEN DURUMDUR.
BiR KADINSANIZ VE AYAKTAKi SAKALLI BiR ERKEKSE YANINIZA OTURMAZ. DiNEN SAKINCALIDIR. DENK GELiNEN DURUMDUR.
öldüğümü düşündüğüm andır,demek ki başka bir dünya varmış der şoförlere tapmadığım için lanet ederim.
Bomboş otobüsde yanınıza oturan afet bayanın evli olması durumu daha kötüdür.
şu demlerdeyse, amiyane tabirle, af dileyerek söylüyorum, bok gibi kokuyor olma ihtimaliniz yüksek olabilir. bilemeyiz tabii.
özellikle istanbul da iş çıkışı saati ise
şizofreni olma ihtimaliniz kuvvetli.
teyzelere ve amcalara yer verilip genelde ayakta kalındığından başa gelmeyen durumdur.
zerre sikimde olmayan olaydır, zira 1.90 üzeri boya sahipseniz dizinize ev sahipliği yapar o boş koltuk, hayat kurtarır , hayat.
osuruğunuz çok kötü koktuğuna delalettir.
şöförün ani frenlerine endeksli kişilerdir ayakta gitmeyi marifet sanarlar.
(bkz: bu hikayedeki mal benim)

olay yaşanmadan iki üç gün önce test için kan vermiştim; damarlarım o kadar inceki en ince iğneyle bile yarım tüp dolduramadan damar patlıyor.. e tabi benim iki kol da delik deşik iğne izleri, mor mor, hatta elimin üstünde de morarmış iğne izi, uykusuzluktan göz altları çöküp morarmış.. kimse oturmadı yanıma..

sarıyer'den baltalimanı'na kadar tek oturdum sonra adamın biri bana sırtını dönerek oturdu.. *
bende mi bir sorun var diye düşünmüşümdür hep. inşallah yoktur. bir gün meraktan sorucam yani acaba neden oturmuyo. inşallah ter biri çıkmaz da kavga çıkmaz...
Şahsen benim de dahil olduğum kervandır, yani ayakta olan kitleye dahilim. Neden mi oturmuyorum? E şimdi oturacağım, birkaç durak sonra yaşlı bir teyze ya da çocuklu bir bayan gelecek, kalkmak ile kalkmamak arasındaki o arafta gidip gelmektense hiç oturmam daha iyi, en azından kafam rahat yaparım yolculuğumu.
bu terstte bir işlik var diye düşündürtür adamı.
at hirsizi bi tipiniz varsa ve size yakin ayakta duranlarin hepsi bayansa olasidir. ama iki kisinin destegiyle zor ayakta duran biri bile oraya oturmuyorsa gidin bi dus, abdest falan alin.
hoş bi durumdur, yayıla yayıla oturulablir dilediğince keyif yapıp insanlara çaktırmadan gülünebilecek durumdur.
o zaman bir bak kendine.
ulan acaba bok mu kokuyorum diye düşündürür insanı.
ve çoğunun kız olması insanı düşündürmüyor değil.
otobüsten iner inmez insanı deodorant roll on vb. malzemeler almaya itecek ve bir kaç günlük bilinçaltında sarsılma yaratacak durumdur.
ayakta olan tayfada bulunan biri olarak tek amacım, daha önce başıma gelen bu durumu başkalarına da yaşatıp o an ki dumur anını doyasıya yaşamasını sağlamaktır. yanım boşken oturmayanlar bakın ne hale geldim
sürü psikolojiside etkili kendimden biliyorum. kesin bir ibnelik var bu işte kamera felan saklamışlardır koltuklar uçacak diye oturmam amk.
(bkz: 20 kişinin bi sonraki durakta inme ihtimali)

(bkz: optimist yaklasım)
türkiye şartlarında zor olandır. zira, genelde tıklım tıklım olan bir otobüste boş koltuk bizim insanımız için ıssız adada * erkeğin karı bulması gibidir. buna rağmen boşsa ... olm ne pis adamsın bee. ter kokusu bir yandan, apış arası kokusu bir yandan... kaptan kapıları aç kapıları. dayı şu havalandırma kapağını itiversene yukarı doğru.
aga acaba yanlışlıkla saldım mı diye yolculuk boyunca vesvese aldığım durum.
ayakta neden durduklarını merak ettiğim konudur.

bir keresinde otobüste benim başıma geldi. oturuyorum yanımda biri vardı sonra gitti. bende kitap okuyordum. yarım saat sonra falan fark ettim kimse oturmamış, herkes ayakta bana ve boş koltuğa bakıyor. ulan dedim neden bana bakıyor bunlar. sağa sola baktım bir şey yok. dayanamadım ayakta duran amcaya dedim. amca otursana ayakatasın. yok oğlum kitap okuyosun rahatsız etmim dedi. şaşırdım. yok amca ne rahatsızlığı dedim. yok olmaz dedi. sonra ben kalktım. baktım herkes kapıştı oturmak için. ayakta bekledim. sonra ayakta kitabı okumaya devam ediyordum. arkadan bir bayan gel oğlum buraya otur dedi. yok teyze iyim böyle dedim. sen kitap okuyosun oğlum rahat edersin burada dedi. yok yok iyim dedim. gel gel dedi. biraz daha ısrar etsem kafama çantayla vuracaktı. oturdum sıkıla sıkıla inene kadar kimse kaldırmadı.

bu olay iki yıl önce kuşadasın da oldu. istanbula geldim yine kitap okuyodum kaldırdılar. ayakta okuyordum, önümdeki adam " şu kitabını şimdi okuma sırası mı? sırtıma batıyo hep" dedi. tuttum aşağıya attım ilk durakta adamı. ondan sonra da otobüste kitap okumadım.

insan farkı. neden fark. istanbulda her yerden insan var. kuşadasında kışın sadece halkı ve ahlaklı insanları var. selam olsun.