bugün

arkanda oturan insanın yayılması yüzünden ortaya çıkan durumdur. ittirmeye çalışırsın inatla ama bir türlü beceremezsin ve yolculuğun hayal kırıklığı (beraberinde ağrılarla) geçer.
arkadakilerin kafana vurarak "sıkışıyoruz, yatırma koltuğu" demesinden ve öndeki yolcunun koltuğunu sonuna kadar yatırmasından dolayı yolculuk sonunda vücudun muhtelif yerlerinde ağrılara neden olacak koltuktur.
bu kasten yapılan bir iştir. şirketler otobüslerinin koltuklarını bilerek bozarlar. amaç yolcuları zor olana alıştırmak , '' bizle seyahat döt ister! '' şeklinde sloganı gerçek kılmaktır.
fazla zorlanmaması gereken koltuktur. bırakın yatmasın. dik olarak gecenin ay yolculuğun keyfini çıkartın. (bkz: haydar dümen parazit yapma allahsız)
yattımı tam yatan * yatmadımı da yatmayan inatçı koltuk.
arka koltuktaki dangalagin dizlerini koymasi ile gerceklesen rahatsiz edici durumdur.
(bkz: 50 numaralı koltuk)
(bkz: en arkanın bir önü)*
(bkz: cam kenarı)
(bkz: sağ taraf)
"saatlerdir aynı pozisyondayım,artık biraz rahatlamak istiyorum" diye sinyaller gönderen bünyenin yakarışlarına dayanamayıp, arkada oturan adamın rahatsız olma ihtimaline rağmen koltuğu geri yatırmak isteyen bireyin, koltuğu bir milim bile oynatamamasına ve saatlerce bu işkencenin sürmesine yarayan nesne.otobüste ne kadar adam varsa çatır çatır yatırır bu koltukları, siz yatıramazsınız.
yatmayan koltuk işlevini yerine getiremeyen bir koltuktur.yine de otobüslerde koltuk yatsa bile yatırılmamalıdır.zira arkadaki küfreder.
çok can sıkıcı bir durumdur. muhtemelen arkanızdaki kişi koltuğu indirmenizden hoşlanmayacağı için çaktırmadan usulca yapılması gerekirken koltuğun bir türlü inememesi olaya iyice dikkat çeker. arkanızdaki kişi koltuğu indiremeseniz bile çoktan amacınızı farkedip size sinir olmuştur. dizlerini koltuğunuza dayar perdeyi kendi tarafına alır. mola yerinde ters ters bakar. tavuğuna kışt demişsinizdir çoktan.
Düzce-Adapazarı hattındaki otobüslerde rastlanabilitesi yüksek olan durum..cok gıcık bi olaydır zaten daracık koltuk arasında koltuğuda yatıramayınca ne yapacağınızı şaşırırsınız..
kişinin yeterince ağır olmamasından kaynaklanabilecek durumdur. bir de bazen arkadaki şahıs arıza çıkarabilir
muhtemelen bozuk ya da yatırma düğmesi sıkışmış olan koltuktur.
bayansanız sorun değildir. birkaç denemeden sonra "yaa üfff olmuyooo" diyerek şirinleşebilirsiniz. ayrıca yakınlarınızda, size yardım etmek için "allahım n'olur yatıramasın koltuğu" diyerek sırada bekleyen birçok erkek de mevcuttur muhtemelen. ancak erkekseniz durum hiç de iç açıcı değildir. öncelikle kendinizden emin bir şekilde koltuğa oturup, "molada ateş isteme bahanesiyle, tanışma potansiyelinin olduğu" hatunları kesersiniz. eğer sanssızsanız evet şanssızsanız koridor tarafında oturuyorsunuzdur. daha da kötüsü; koridor tarafı yanınızda, biraz önce kafanızda kurduğunuz "molada ateş isteyerek tanışma" tuzağına düşme ihtimali olan bir hatun oturuyodur. ondan sonra gözlerinizi kapatırsınız - karizma olcak ya- sanki otobüsün koltuğunu siz imal etmişsiniz gibi, bakmadan elinizi "koltuğu yatırma düğmesi"ne götürür ve bastırırsınız. ama korkulan olmuştur, koltuk yatmıyordur. "lan acaba yanımda oturan malın mı düğmesine bastım" diye düşünüp, gözlerinizi açıp yanınızdaki "mal"a bakarsınız. adam hala sizinle aynı hizzadadır. o anda kafanızda "hassiktir" diye bi efekt oluşur. sonra kafanızı oynatmadan sadece gözlerinizi döndürerek, öbür yanınızdaki hatuna bakarsınız. muhtemelen o da size bakıyordur.
2. hamle "ya tamam ya devam" hamlesidir. bu sefer gözleriniz açık bi şekilde düğmeye basarak bastırırsınız; sonuç yine hüsrandır..
artık gözünüz hiçbir şeyi görmez; hırs yapmışsınızdır. bir elinizle düğmeye basıp, diğer elinizle koltuğu itmek suretiyle arkaya yatırmaya çalışırsınız ama yine olmaz. sonra kıvrak zekanızla teşhisi koyarsınız ve bunu o an size bakmakta olan aynı hatunla paylaşmak istersiniz ve kısık sesle sadece "bozulmuş" dersiniz ve allah'a o hatunu bi daha görmemek için dua edersiniz.