bugün

gerçek asimilasyonu gösterir. evet, osmanlı bizim önemli bir tarihimizdir. sevelim, övünelim eyvallah. ancak bana "bak çinde adamlar 45983453 yıl önce yazılmış yazıtları okuyabiliyorlar" diye hayıflandığı zaman osmanlıcayı anlayamamalarının nedeninin farkına varamıyorlar.

türk ili, türkçe olduğu sürece vardır.
ikisini de anlayabiliyor olmakla müşerref olduğum.

Ay aman yabancı kelime varmış da çok şimdi kurtulmuşuz da.

Arkadaşlar şu an gündelik hayatta konuştuğumuz ve de sade sandığınız dilin dahi yarısından çoğu. Hatta %70e yakını hala arapça ve farsça kökenlidir. Neyin havası bu.

Açıp 200tane kök öğreneceksiniz o kadar, hiç yapamıyorsan alırsın lugattan m ve t harflerinizi biraz okursun. Gerizekalı değilsen iki haftalık çalışma ile bu meseleyi çözersin.

Böyle de hazırcı, böyle de tembel, böyle de sadeleştirme ayağına 300 kelime ile hayat geçiren dil özürlü, konuşmaktan düşünmekten yoksun boş tenekeler. Şuursuz insanlar olduk bundan elem duyacağımıza, eyvah edeceğimize osmanlıcaya bok etme derdindeyiz ya kafamı duvara vuracağım şimdi.

Pis cahiller.

Unutmayın her kelime kavramdır da. Ufuktur, zihinsel bir özel alandır.

Öztürkçe kelime sayısı 3000-5000 iken en fazla, ki çoğu unutulmuş ve kullanılmıyordur, o beğenmediğiniz ecdad zamanında çarşıda pazarda kahvede günlük halk dilinde 200.000den fazla kelime konuşuluyordu. Edebi dil hariç.
ikisini de kismen anlayan okuyabilen bir vatandaş olarak söylemeliyim ki göktürk metinlerini anlamak çok daha kolaydır çünkü zaten hepsi topu iki üc yazıt kitabe vs kalmıştır o dönemden, onlar da zaten osmanlicaya nazaran daha sade bir dille yazılmıştır. Osmanlıca metinlerse piüüü, arapça farsça bilmeden kimse anladım diyemez. Oz türkçe değildir çünkü.
pek mümkün değildir.

bu savı destekleyenlere bakın, tek kanıtları "boz bulut yorudı" dörtlüğüdür. ben size başka bir göktürkçe metin vereyim. bakın anlayacak mısınız:

"Edgü bilge kişig edgü alp kişig yontmaz ermiş. Bir kişi yarigılsar oğuşı budunı bişükinge tegi kıdmaz ermiş. Süçig sabıriga yımşak ağısıriga arturup öküş Türk budun öltüg. Türk budun ölsikirig."

bir şey anlayan var mı? yok. olması da pek mümkün değil zaten, çünkü yaklaşık 1400 yıl öncesine ait (orhun abidelerinden) bir metin. şimdi osmanlıca bir metne bakalım:

"Efendiler, tam bu günlerde, düşmanın, Bursa cephesi ilerisinde, iznik civarlarında bir faaliyeti hissolundu."

bu da bir osmanlı paşası olan mustafa kemal'in nutuk'undan (harf ve dil inkılaplarının yapılmadığı, herkesin osmanlıca okuyup yazdığı döneme ait) metin. anladınız mı? anlamışsınızdır.

demek ki öyle metin cımbızlamakla olmuyor o işler. bir başkası da benim gibi başka bir metin cımbızlar, sonra yandı gülüm keten helva.
Normaldir. Osmanlıca Türklerin Türk tarihi ile olan ilişkisini kesmişti.

Atalarımızın yazdıklarını okuyamamaıza neden olmuştu.
"Osmanlıca, gündelik hayatımızda halk ve maalesef hava dediğimiz okumuşlar arasında da ayrı bir dil olarak zikrediliyor.

Dahası son zamanlarda tarih ve edebiyat fakültelerinde bile "Osmanlıca bilir" gibi abes bir deyiş söz konusu olmaya başladı.

Oysa Osmanlıca, sadece Türkçe'nin Arap harfleriyle yazılmasıdır.

Bunun ayrı bir dil olamayacağı çok açıktır.

Nitekim Türkçe; Aramca harflerden kaynaklanan Estrangelos benzeri uygur harfleriyle, Göktürk runik alfabesiyle, yakın zamanda şimdi tamamen terk edilen Kiril alfabesiyle ve hatta Anadolu'nun karamanlı denen Türk hıristiyanları tarafından yunan ve ermeni harfleriyle yazıldı."

Kaynak: ilber Ortaylı, Türklerin Tarihi, Sayfa 82.