bugün

azınlık statüsündeki türk olmayan unsurları osmanlı kimliği adı altında devletin yönetim kademelerine kabul etmesi.

aynı hatayı türkiye cumhuriyeti de yapmış ve "ben türk'üm diyen herkes türk'tür" saçmalığı ile özellikle doğu anadolu'da anasız babasız kalan ermeni devşirmeleri başta olmak üzere türk olmayan unsurları türk ordusu ve devlet yönetim kadrosuna yerleşmesine imkan vermiştir.

27 mayıs'ı, 12 mart'ı, 28 şubat'ı gerçekleştirerek türkiye'de askeri vesayeti kurumsallaştıran inönist subayların hemen hemen hepsi o ermeni devşirmesi türk geçinen subaylardır.
azınlıkları asimile edememesi.
avrupa, türklerin 8.yy'da kullandıkları matbaayı daha yeni yeni geliştirirken osmanlının sinek insan vücuduna konarsa abdest bozulurmu bozulmazmı diye 100 sene tartışıp boş boş oturması veyahut don-volga kanal projesini hayata geçirmemesi.
devletin yüksek kademelerine gayri-müslimleri getirmeleri.
aç gözlülük ve geleceği görememe. yeni gelişmelere gerekli değeri vermeme ve resmi olmasa da fiilen komünizmle yönetilme. şimdi sayarsak coğrafi keşiflerin önemini kavrayamamasından ötürü coğrafi keşiflere katılmaması ve haliyle kendine sömürge pazarlar bulamaması ekonomisini çıkmaza sokan nedenlerden biridir. zaten osmanlının adam gibi bir ekonomi sistemi yoktur, tamamen fethedilen yerlerden gelen ganimetler ve sonrasında alınan vergilere bağlı bir ekonomik sistemin fetihler durup lüzumsuz savaş harcamalarıyla da hazinenin boşalması sonucu çökeceği aşikardır.
ikinci nedenimiz osmanlının komünist sistemle yönetilmesi. şimdi ne diyon la sen diyebilirsiniz ama aynen öyle. komünizmde nasıl ki her şey devletinse özel girişim yok denecek kadar azsa osmanlıda da her şey padişahındır. haliyle özel girişim yok denecek kadar azdır. bu da yerli sermayenin gelişememesine ve avrupa'nın geçtiği sanayi sistemine geçilememesine sebep olmuş, ülkede sanayi yatırımı denen bir şey olmadığı için ve tek ekonomik kaynak tarımın bir süreden sonra yetmemeye başladığı için osmanlının ekonomik olarak sonunu getirmiştir. savaşlardan başını kaldıramayan devlet yönetimi gerekli sanayileşmeyi yapamadığı için dışarıdan gelen maallar hem daha kaliteli hem de daha ucuz olmuş ve bu da zaten az olan üretimi çökertmiştir. tabi burda padişah efendinin ayan sınıfını kendine rakip görüp güçlenmesinin önüne geçmek adına kasten yerli sanayiyi güçlendirmemesinin de etkisi büyüktür. ingilizlerin magna carta ile 1300 lerde yaptıklarını biz yeni yeni 1800 lerin ortalarında yapmaya başladık. e 500-550 yıl geriden takip edersek olacağı da buydu.
son olarak ki bence en büyük hatamız aç gözlülüğümüz. gelişen milliyetçi akım dlgasının karşısında duramayacağımızı fark edemedik. bizle hiçbir alakası olmayan yerleri koruyacağız diye onca savaşa girdik ve haliyle de ekonomimiz çöktü. o toprakları korumak yerine güzel bedeller karşısında önce iç işlerinde serbest dış işlerinde osmanlıya bağlı özerk devletler haline getirsek, sonrasında da yavaş yavaş çekilip kendimize türk-müslüman nüfusunun temel teşkil ettiği bölgelerde bir misak-ı milli haritası belirleyip sadece oraları savunsak şimdi her şey çok farklı olurdu. hem oraları savunacağız diye para ve asker zayi etmez hem de savaşa ayıracağımız zamanı başkaca sorunlara ayırabilirdik. bahsettiğim harita da atatürk'ün ilk misak-ı millisinden bile daha büyük ayrıca. şimdiki topraklarımızın tamamı, kuzey ırak'ın tamamı, suriye'nin yarısı, balkanların yarısı şu an bizim toprağımızdı.
neyse olan olmuş artık. şimdi mevcut topraklarımızı ve ülkemizi nasıl koruruzu düşünmek gerek. abdulhamit han'ın çok güzel bir sözü var. tarih tekerrür etmez, hatalar tekerrür eder der. umarım şimdiki siyasilerimiz osmanlı'dan gerekli dersi almışlardır ve hataları tekerrür ettirmezler. ha ettirirlerse ne olur? içiniz rahat olsun. bu ülke her daim bir mustafa kemal çıkarır ama sonuçta işi o noktalara getirip de o kadar bedel ödemeye hiç gerek yok.
hoşgörü.
(bkz: hürrem sultan)
süleymanın' ın oğlu mustafa'nın öldürülmesi, ekber ve erşed kanunun çıkması, yeniçeri içlerine yabancı adamların sokulması, kapitülasyonlar.
haremdir diyenler ağırlıklıdır tahminim... lakin haremi öncelikle iyice araştırmanızı tavsiye ederim... haremin amacı sizin bildiğiniz gibi padişahın her gece canının istediğiyle yatması değildir... önce araştırın... fakat şuda bir gerçektir ki evet padişahların kadınların aklına uyarak hareket etmeleri ve kadınların entrikalarını görememeleri en büyük hatalarıdır !
en büyük haya sayılır mı bilmem ama bardağı taşıran son damladır kırım savaşı. galibiyetle noktalansa bile.
kırım savaşına girerken ingiltere ve fransa ya borçlanma politikasını izlemesi osmanlının artık son nefesini vermesi anlamına gelmiştir.bu hata osmanlı nın ölüm fermanını imzalamasıyla beraber mevcut türkiye nin de kanını emen bir kene gibidir.

öyle ki ekonomik özgürlüğümüze ilk ket 1850 lerde ingiltere ve fransa nın yanımıza yanaşarak bizi kendilerine borçlandırmasıyla vurulmuştur.verilen borçların ve nereye harcandığının denetimini bile kendiler üstlenmişlerdir. günümüzde ise şekil değiştirerek uluslararası para fonu(ımf) olarak devam etmektedir.
türkiye cumhuriyeti nin temellerinin atıldığı ilk yıllarda ve mustafa kemal paşa nın ölümüne kadar olan süreçte her ne kadar bu politika minimuma indirilsede ölümüyle beraber yine kaldığı yerden devam etmiş ve günümüzde hala etmektedir.

tam bağımsız türkiye diye nitelendirdiğimiz ülkemiz ımf ye borçlu olarak yarı bağımlı bir şekilde hakimiyetini sürdürmektedir.
ekonomik olarak bağımsızlığını kazanamamış bir milletin tam bağımsız olamayacağı sadece atatürk ün söylevlerinde kalmıştır...
doğal sınırlara ulaşmak.
o sınırlara ulaşmayacaktın hacı.
Türk devleti kimliğini kaybetmesi,yöneticilerin anadolu' yu ve diğer türk yurtlarını işi düşmedikçe hatırlamaması.
teknolojik gelişmeleri takip edememeleri ve dış borçlanmalar.
kadın çenesine heba olmuştur. aşırı da büyüdüklerinden yetişememişlerdir işe güce haremdeki tantanalardan
ingilteredeki gibi yavaş yavaş monarşiyi kaldırıp demokrasiyi getirememeleri.
şühesiz ki; kurulmalarıdır. o kadar kurulcak ne vardı sanki.
Abdestsiz gayrı müslim Kur'an'a el sürmesin diye meal yazmamak.
Ku'an'ı süslü kılıflara koyup kılıfı evin en yüksek yerine asıp bir daha el sürmemek.**
Yahudileşmek.
kanuni sultan suleymanin sehzade mustafayi bogdurtmasi.
devşirmelere gereğinden fazla değer vermedir. (bkz: sarı süleyman paşa)
kanuni macellana para ve erzak yardımı yapsaydı ...bu gün amerika türkçe konuşuyor olacaktı.
arap ve fars kültürünü benimsemek. ulan doğru dürüst ibadetinizi kuranınızı türkçe okusaydınız ne güzel olurdu şimdiki gibi yobaz olmazdı millet.
adının osman olması. berke olsaydı hiçbişey olmazdı.
Matbaanin memlekete girisini geciktirmek.
kendilerine aşırı güvenmelerinden dolayı eski yönetim anlayışını terketmeleri ve rahatlığa alışmalarıdır*. Yavuzun ardından başlayan kısmi rahatlık zamanla artmış ve lale devri ile zirveye ulaşmıştır.
Osman zaten modası geçmiş bir isim olduğu için, Osmanlı çağa ayak uyduramadı, bunda aslında pek hata yok, kader. Devletin ismini seçenler bir zaman gelip bu ismin demode olacağını nerden bileceklerdi...
güncel Önemli Başlıklar