bugün
- iremga10
- iq seviyesi yükseldikçe tanrı inancının azalması10
- erkekler ne işe yarar9
- anın görüntüsü11
- jose mourinho57
- insanı zengin hissettiren şeyler11
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi21
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı14
- magicovento22
- carlo ancelotti8
- 2 haziran 2024 küçükçekmece de çöken bina9
- albay kemal13
- icardi190511
- artık yazmayacağım8
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri16
- albay kemal'in yazdıklarıni okumamak9
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması18
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür18
- en çok sevişmek istediğin kimse11
- 1 haziran 2024 borussia dortmund real madrid maçı25
- arda güler10
- nihavend longa20
- true nickli yazar8
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz10
- en objektif siyasi parti9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün9
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır13
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak14
- kizil kara14
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı15
- 1 metre 55 santim balonu ağzına alan kız12
- eskorta 220 bin lira gönderen adam9
- barbara palvin'in aldatılması15
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba18
- magicovento cesurluğu17
- aşkım kapışmak8
- erdoğan'ın mülteci sevdası19
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi27
- beli açıp kot şort giymek10
- ahmet uğurlu8
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
- fenerbahçe seneye sistemi yenebilecek mi13
- galatasaray'ın en son kırmızı kart gördüğü derbi10
- dinci zekası8
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak10
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun15
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı10
ölümün sonum olmasından korkuyorum. inandığım o ahiret hayatına gerçekten başlayabilecek miyim? o sonsuzluğa kadar nasıl bekleyeceğim. yokluğu düşündükçe çıldıracak gibi oluyorum. bir ses yok, bir görüntü yok, his yok, düşünce yok, hiç bir şey yok, siz yoksunuz. ölüm bunları getirecek. bunu düşünmek beni korkutuyor, yokluğun bir parçası olmaktan korkuyorum. ölümün bedenimin değil, varlığımın sonu olmasından korkuyorum !
ölüm düşüncesinden, ölüm korkusundan doğabilecek, sızabilecek cümle...
'evet, ölümün sonum olmasından korkuyorum! yaşadığım onca anıdan sonra...
yüzümün, dert ortağım olan yüzümün, yıllar yılı beni anlatan yüzümün, o kahrolası toprakta bir defa çürümesi... bir defa çürümesi, bir defada çürümesi, yok olması...
o kadar işte! ondan korkuyorum, hem de çok.
korkuyorum bedenimin çürümesinden! çürümekten korkuyorum...
ben ki, hala dün gibi hatırlayan anamın şefkat dolu kucağını...
ve işte yaklaşıyor ölüm... ve işte adımımı attım... kim bilir?
belki de bu benim sonum!'
'evet, ölümün sonum olmasından korkuyorum! yaşadığım onca anıdan sonra...
yüzümün, dert ortağım olan yüzümün, yıllar yılı beni anlatan yüzümün, o kahrolası toprakta bir defa çürümesi... bir defa çürümesi, bir defada çürümesi, yok olması...
o kadar işte! ondan korkuyorum, hem de çok.
korkuyorum bedenimin çürümesinden! çürümekten korkuyorum...
ben ki, hala dün gibi hatırlayan anamın şefkat dolu kucağını...
ve işte yaklaşıyor ölüm... ve işte adımımı attım... kim bilir?
belki de bu benim sonum!'
herkesin beyninden bir anlığına dahi olsa geçen, beni hırpalayan düşünce! içimde, hep bir tereddüt, hep bir teslimiyetsizlik! bunun, inanıp inanmamakla bir alakası yok!
sadece, düşünülmemesi gerekenleri düşünüyorum. duyulmaması gerekenleri duyup, görülmemesi gerekenleri görüyorum.
ve, korkuyorum! yok olmaktan! bir iz bırakamadan sonsuza dek yok olmaktan korkuyorum. yarına kalabilmek değil arzum. ki, zamanı dilimleyenler de edebiyatçılar değildir. yalnız insanlardır.
sadece, korkuyorum! oksijen bağımlısı şu ruhumun, karanlık bir mezarda kıyameti beklemesi ürkütüyor beni. şimdi, onlarca losyonla beslediğim şu vücudumun binbir börtü böceğe lunapark olacağı gerçek'i kahrediyor beni!
gerçek'i arıyorum evrende. yana yakıla. kendimi paralarcasına. bulamıyorum. ta ki ölüm'le karşılaşana kadar. tek gerçek; ölüm çıkıyor karşıma. doğum'un da muhteşem bir gerçek olduğunu biliyorum. fakat, doğum anında zihnim sıfır olduğu için doğumum bağlamıyor beni. beni neyin bağladığını düşündüğümde kulaklarım uğulduyor.
annem kızardı bana. çok küçükken. tanrı ile ilgili ilginç sorular sorduğumda. yaşıtlarım, tanrı'yı yaşlı bir adama benzettiklerinde, ben tanrı'yı yaramaz bir çocuğa benzetirdim. önünde oyun hamurları, istediğine istediği şekli veren yaramaz bir çocuk.
ağzıma biber sürmekle tehdit ederdi annem. büyüdüm şimdi. aradan yıllar geçti. sadece yıllar mı? aradan her şey geçti! aşk, ihanet, öfke, sevgi, ihanet... her şey geçti. sadece, ilk sevdiğim kız geçmedi bir daha.
ne çok bekllemiştim o'nu oysa. ilk oturduğumuz bankın üzerinde. saatlerce. neyse. şimdi sırası değil o'nun. ölüm var zihnimde!
hani, herkesin herkese hakkını helal ettiği ölüm! adımın hakkı olmasını isterdim. bir kereliğine. herkese hakkını helal etmesi için imam sorduğunda, "helal olsun" demelerini duymak için. bu "helal olsun" cümlesi içerisinde kaç kişi, yaşadığım hayatı takdir edip de "helal olsun" diyecek? o'nu da bilmiyorum.
gecenin şu saatinde, başa dönüyorum. aslında hiçbir şey bilmiyorum! o yaşlı bunağı takdir ediyorum, o meşhur sözünden dolayı. bildiği tek şeyin hiçbir şey bilmediği olduğu gerçeğini haykıran bunağı.
bir de, tek bir yalan bekliyorum insanlıktan. şimdiye kadar hiç duymadığım bir yalan. söyleyenin cinsiyeti ne olursa olsun, dudaklarından öpeceğime dair söz veriyorum!
"hiç söylenmemiş bir yalan için yaşıyorum!"
sadece, düşünülmemesi gerekenleri düşünüyorum. duyulmaması gerekenleri duyup, görülmemesi gerekenleri görüyorum.
ve, korkuyorum! yok olmaktan! bir iz bırakamadan sonsuza dek yok olmaktan korkuyorum. yarına kalabilmek değil arzum. ki, zamanı dilimleyenler de edebiyatçılar değildir. yalnız insanlardır.
sadece, korkuyorum! oksijen bağımlısı şu ruhumun, karanlık bir mezarda kıyameti beklemesi ürkütüyor beni. şimdi, onlarca losyonla beslediğim şu vücudumun binbir börtü böceğe lunapark olacağı gerçek'i kahrediyor beni!
gerçek'i arıyorum evrende. yana yakıla. kendimi paralarcasına. bulamıyorum. ta ki ölüm'le karşılaşana kadar. tek gerçek; ölüm çıkıyor karşıma. doğum'un da muhteşem bir gerçek olduğunu biliyorum. fakat, doğum anında zihnim sıfır olduğu için doğumum bağlamıyor beni. beni neyin bağladığını düşündüğümde kulaklarım uğulduyor.
annem kızardı bana. çok küçükken. tanrı ile ilgili ilginç sorular sorduğumda. yaşıtlarım, tanrı'yı yaşlı bir adama benzettiklerinde, ben tanrı'yı yaramaz bir çocuğa benzetirdim. önünde oyun hamurları, istediğine istediği şekli veren yaramaz bir çocuk.
ağzıma biber sürmekle tehdit ederdi annem. büyüdüm şimdi. aradan yıllar geçti. sadece yıllar mı? aradan her şey geçti! aşk, ihanet, öfke, sevgi, ihanet... her şey geçti. sadece, ilk sevdiğim kız geçmedi bir daha.
ne çok bekllemiştim o'nu oysa. ilk oturduğumuz bankın üzerinde. saatlerce. neyse. şimdi sırası değil o'nun. ölüm var zihnimde!
hani, herkesin herkese hakkını helal ettiği ölüm! adımın hakkı olmasını isterdim. bir kereliğine. herkese hakkını helal etmesi için imam sorduğunda, "helal olsun" demelerini duymak için. bu "helal olsun" cümlesi içerisinde kaç kişi, yaşadığım hayatı takdir edip de "helal olsun" diyecek? o'nu da bilmiyorum.
gecenin şu saatinde, başa dönüyorum. aslında hiçbir şey bilmiyorum! o yaşlı bunağı takdir ediyorum, o meşhur sözünden dolayı. bildiği tek şeyin hiçbir şey bilmediği olduğu gerçeğini haykıran bunağı.
bir de, tek bir yalan bekliyorum insanlıktan. şimdiye kadar hiç duymadığım bir yalan. söyleyenin cinsiyeti ne olursa olsun, dudaklarından öpeceğime dair söz veriyorum!
"hiç söylenmemiş bir yalan için yaşıyorum!"
güncel Önemli Başlıklar