bugün

okullarda kıyafetlerin serbest olmasıyla birlikte gün geçmiyor ki enteresanlıklar yaşanmasın.

http://www.youtube.com/watch?v=RVmhcU8ovCo
"Bugün Ne Giysem" artık yeni kanalı "tüm okullarda" yayın yapacak...!
x ilköğretim okulundakiler belki jartiyerle gelebilir.
Disiplin kıyafetlemi hal oluyor dedirten bir dönemdi serbest giyim öncesi dönem. Evet zor durumda olanlarda var ama hergün farklı kıyafet giymek zorunda değil ki çocuklar. Marka ve gösteriş tutkunu olan aileler ve çocukları olduğu sürece o çocuklar üzülecek amabu dönemin yaşanması lazımdı.
ayakkabı rengine kadar karışan okullarımızda nasıl uygulanacağını merak ettiğim uygulamadır.
adı serbestlik olan aslinda tam tersi bazı yasaklamalar getirmiş olan dönemdir. madem serbestlik diyorsun ne halt yemeye kısa kollu olmayacak, mini olmayacak gibi kısıtlamalar getirmekle serbestlik kelimesi ile çelişmektedir. cocukları cinsel tahrik yapmakla etfetmiştir. afedilemezdir. zihniyetlerini belli etmişlerdir. madem serbestlik diyorsun hiç bir kısıtlama yapma. zaten aklı selim insanlarımız bir oto kontrol yapacaktır. ya insanlara güvenmiyorsun yada zihniyetin bozuk olduğunu belli ediyorsun bununla. pastel boyanın markasının bile öğrenciye statü kattiğı gelir düzeyi düşük ve dengesiz olan ülkede ayrımcılığı ve statü farkını çocuk yaşta insanlara empoze etmekten başka bişey değildir.
daha saç kesimini kontrol etmekte güçlük çeken okul yönetimi, kıyafetde girerse herhalde bi 100 yüzyıl sonra çözüme ancak kavuşur.
--spoiler--
Üstüne kaç önlük dikersen dik, fukaralık, pantolonundaki yamadan, üç numara saç tıraşından, kenarları kıvrık metot defterinden ele verir kendini; götürür sınıfın en arka sırasına oturtur seni...

Can Dündar
--spoiler--
Aslında herkesin okurken olmasını istediği bir şeydir serbest kıyafet uygulaması ama sonradan eksi yönleri tartılarak öne çıkarılmıştır. Okullarda serbest kıyafet dönemi varlıksız ailelerin çocuklarının küçük düşmesine neden olmaktan başka bir şeye yaramayacaktır kanımca.
zaten öğle yemeği yiyecek parası bile olmayan fakir aile çocuğunun 'anne neden benim elbiselerim arkadaşlarımınki kadar güzel değil ?' sorusuna itecek insanlık dramı uygulama.
Zengin ve fakir ayrımı olacak diyenlere tokat gibi cevap milli eğitim bakanı sayın ömer Dinçer'den gelmiştir. Adamı böyle göt ederler işte. Boşuna milli eğitim bakanı olmadı amk o adam.

Böylece bu tartışmalar da son bulsun.

Çok yaşa ömer dinçer çok yaşa ki koy yeni yasaları sistemin ortasına.

http://galeri7.uludagsozl...kiyafet-donemi_356361.jpg
Doğu illerimizde öğrencilerin peşmerge kıyafetleriyle okula gelmesidir. akp hükemeti ve yandaşlarının istediği bir olaydır. gayette normaldir.
olmaması gereken bir uygulamadır. yıllardır kıyafeti tartışmaktan eğitim düzeyimiz ilerleyemedi. tamam,kıyafet de önemli ama daha önemli şeyler var.
sınıf farklılıklarının ortaya çıkacağı dönemdir.sonuçta herkes bu formanın altında eşit statüye sahip fakat uygulama ortadan kalktığında madalyonun görünmeyen yüzü kabak çiçeği gibi görünmeye başlayacak. malesef gösterişe düşkün de bir toplum olduğumuz için bu işin abartılacağını düşünüyorum kısaca ne sen ne ben yanlızca ailelerin cebi yanacak..
nedense en çok zenginlerin karşı olduğu sistemdir. *
çok ilginç birkaç noktayı fark ettirmiş yeniliktir.

deniyor ki fakir öğrenciler için zor olur. denmiyor ki bu ülkede halk neden fakir.

deniyor ki fakir öğrencinin psikolojisi bozulur arkadaş ortamında. denmiyor ki bu çocuk psikolojisini hergün haberleri izleyerek, sokakta sapıklarla karşılaşarak, tecavüzlere uğrayarak, aileden şiddet görerek, kötü öğretmen kurbanı olarak yeterince bozuyor.

hangi işi doğru gitmiş ki bu ülkenin, yapılan bir değişimde kötü sonuçları üzerinden eleştiri yapalım?

radikal bir değişimdir. yılların asker baskısına son vermektir. modern eğitim anlayışı noktasında küçük bir adımdır. tek tip insan, nesil yetiştirme amacını ortadan kaldırmaktır. ancak fakir öğrenciler üzerinden koca bir değişimi alaşağı etmek haksızlıktır. değişimi getiren rejime bakmaksızın ele alınırsa bu konu, fakir öğrencilerin psikolojisinden çok daha öte noktalar masaya yatırılmalı.

eğer bu toplumda minicik çocuklar fakir-zengin sıfatları yüzünden kırılacaksa, üzülecekse, bunun sebebi yapılan ya da yapılacak değişimlerde değil, bu ortamı yaratanlarda aranmalı. adama sorarlar sen çekirdek ailenin en küçük bireyinin elbiselerini dahi kontrol altında tutacak bir ekonomik işlev göremiyorsan o çocuk ne yapsın diye. ben o çocuğu ya da aileyi suçlamam, zengin çocuğu ya da ailesini de suçlamam. zengin çocuğu ve fakir çocuğu karşı karşıya getiren yöneticileri suçlarım.

bir diğer nokta eğitimde disiplini sağlayamamış bir ülkenin disiplini kılık kıyafet üzerinden sağlamaya çalışma girişimlerinin senelerdir nasıl elde patladığını görmemiz gerektiğidir. liseden mezun olan adamın üniversitede kendisini salması gibi bir gerçek var bu ülkede. bu basit bir olay değil. sen o adamı sözüm ona disipline ettin, elbisesine, saçına, sakalına karıştın. e ne oldu? lise bitti adam senin yapmaya çalıştığın her şeyin tersini bir güzel yaptı. sen o adamın gönlüne ya da zihnine girmedin. sen o adamı bastırdın. senelerdir bu böyle devam etti ancak dalga geçer gibi bu sistemle ne nesiller baskı altına alındı.

eğitimde ölü metodlar kullanan ülke, disiplin anlayşınında senelerdir sınıfta kalmış durumda. bu uygulamayla bir kanaat notu aldı ancak nafile. sistemde radikal değişimler şart. iyileştirme olmadan, bu ülke ne nesil yetiştirir ne bilim geliştirir.
kapitalizm çocuklara nasıl aşılanır?
işte bu sorunun cevabıdır!
okullarda kıyafet serbestliği uygulamasını desteklemekle birlikte, kısmen yetersiz buluyorum. yetersizlik, övgüye engel değil elbette. zira bir adım atmak, hiç adım atmamaktan iyidir. bu adım, sonraki adımların atılmayacağı anlamına gelmez illa ki. atılırsa anlamlı olur. yetersizliğe örnek olarak, başörtüsünün kapsamının sınırlandırılması verilebilir. sadece imam-hatipteki kız öğrencilere bu hak tanınmış. düz ortaokullardaki seçmeli derslerde de böyle bir hak verilmiş gibi görünüyor ama aldatıcı bu. zira tam verilmeyen hak, hak sayılmaz. ergenlik çağına girmiş kız öğrencilerden isteyenler, bu hakkı sonuna kadar kullanabilmeli. baskıyla giydirilecekleri düşüncesi paranoya. zira bu tip bir düşünce sahibinin tersini hiç düşünmemesi tuhaf. başörtüsü örtmek isteyene izin vermeyip, zorla açtırınca baskı olmuyor mu? bu tür yaklaşımlar, tek tipçi düşüncenin tezahürleridir. yoksulluğun izlerini halı altına süpürüp saklamakla, eşitlik sağlanmaz. ailesinden terbiye almış zengin çocuğu, zenginliğinin reklamını yapmaz. ayrıca sadece üstü önlükle kapatmakla, zengin-fakir 'eşitlenmez'. bunun pantolonu var, eteği var, ayakkabısı var, montu var. hatta saç tokası bile var. tokadan bile belli olabilir bazen aradaki farklılık. ne yapalım şimdi, bunları da kapatmak için çocuklara astronot kıyafeti mi giydirelim? bence yüzde yüz eşitlik sağlanır bu tarz kıyafetle. hızımı alamadığım düşünülmesin. bunlar benim yeni düşüncelerim değil. öğretmenlerin de serbest kıyafetle gelmesi gerektiğini düşünüyorum. beden eğitimi dersini, bahçede takım elbiseyle, kravatla yapan sınıf öğretmeni mi olur lan? hani dersine göre kıyafet, nerede eşofman? neymiş efendim, önlük disiplini sağlıyormuş. çocukları görüyoruz işte, disiplin noktasındaki durumları ortada. hangi tür disiplinmiş bu? hem disiplin mekanizması ne derece işletiliyor, bunu da ele almak lazım. çocuklar, disiplinli önlükleriyle, öğretmenin tepesine çıkıyor. uzar gider böyle bu mevzu. sözün özü, 'yetmez ama evet' diyorum. sıranın kısa zamanda 'andımız'a da gelmesi temennisiyle bitiriyorum.
üniversitede başörtülü arkadaşlara destek vermiş biri olarak bu nedir arkadaş

http://www.birgun.net/act...2&month=12&day=12
görsel
kısa kollu kıyafetlerin yasaklanarak ne kadar "serbest ve özgür" olduğunu ortaya koymuş dönemdir.
bir süre sonra kapalı olmayan kızların kapalılar tarafından baskı göreceği uygulamadır.
görsel
leman ın bir sayısında çok güzel özetlediği bir gelişme; görsel
intihalden suçlu olduğu üniversite konseyleri tarafından raporlarla belgelenmiş olan milli eğitim bakanı ömer dinçer, ziyaret ettiği batman'da öğrencilere "kıyafet serbestliği iyi oldu mu?" diye sormuş ve topluluğun tamamı "hayır" yanıtını vermiş. bizim intihalci bakan mosmor olmuş.

bravo sayın bakanım!!