bugün
- 7 mayıs 2025 büyük beyazıt mitingi31
- bir erkeğin bağımlılık yapabilecek özellikleri18
- profil fotoğrafı neden olmuyor yahu8
- hoşlanılan bir bayana nasıl mesaj atılmalı10
- keyfi verilebilen çaylaklık süresi sorunsalı14
- octavio ponce de leon8
- imamoğlu'nun x hesabının erişime engellenmesi34
- halkın döviz alması yasaklansın11
- sözlük at hırsızlarının fotoğrafları19
- mehmet şimşek için 3 kelime yakıştır8
- kemalist düşmanları18
- anın görüntüsü8
- fotokopici bi erkek13
- beybi leydi8
- beni özledin mi canım sözlük11
- en kötü şarkılar12
- sözlüğün en eli güzel kızı15
- camide bira içen chp li8
- türkiye'nin ab sürecinin süresiz dondurulması12
- devlet bahçeli bir tutarlılık örneğidir9
- düşün ki o bunu okuyor13
- erdoğanın 300 milyar dolar serveti olması13
- akp düşerse filistin düşer kudüs düşer10
- shakespeare nin aslında şeyh pir olması9
- tecrübeli yetkili geldi tecrübeli yetkili geldi9
- 7 mayıs 2025 aym başıboş sokak köpekleri kararı28
- dedikodu yapan erkek15
- ekrem imamoğlu'nun bir sevgilisi olduğu iddiası95
- göğsü yeni tomurcuklanmış kızları ben ne yapacağım9
- selam arkadaşlar neler yapıyorsunuz9
- neden para basıp dış borcumuzu ödemiyoruz9
- chp otobüsünde çocuk taciz eden chp li yönetici8
- 15 temmuz da hz muhammed istanbul daydı20
- kemalist çocuğu9
- ehliyetsiz otobüs kullanan chp milletvekili9
- kendini tek cümlede anlatmak8
- ekrem imamoğluna atılacak yeni iftira15
- 5 milyonluk israili yenemeyen araplar16
- 6 mayıs 2025 inter barcelona maçı17
- ramadan fahriden11
- pakistan hindistan savaşı13
- 7 mayıs 2025 ali koç trtspor canlı yayını12
- israil devletinin yaptığı büyük şerefsizlik8
- batının türkiye hayranlığı14
- yetkili geldi yetkili geldi8
- evli erkeklerle ilişkiye giren kadınlar10
- psikiyatri servisinde tanışılan kız15
- sırrı süreyya önder8
- chplilerin zihninin yıkanmış olması13
- akp denince akla gelen şeyler8


entry'ler (416)
sağlam türk torrent trackerı.LTRG adı altında rip sunumu yapılmakta.
Davetiye isteyenler mesaj atabilir.
Davetiye isteyenler mesaj atabilir.
nerden başlasak diye düşündüğüm fakülte. kazandığım günü dün gibi hatırlıyorum ; hani toy heyacanlı, çevresi tarafından övgü ve sevinçle karşılanan bu hekim sıfatını alacak vatandaşlardan biri de benim.
tıp fakültesinde ki 3 yılımı şöyle anlatmaya başlayayım ;
1. sınıf :
heyacan küpü , sınav yorgunu , stresli koca öss veya ygs/lys sınavlarını atlatarak geldiğimiz , mutluluğun ve zamanımızın çokça bol olduğu , sınavların aşırı zorlamadığı o güzel ilk sene.
neyse efendim geldik ilk gün tıp fakültesi kazanmışız , lise bitmiş üniversitenin havasını almışız ; amfi denen o büyük derslikleri geçmişiz,tanışma aşamasındayız , tanışma telaşı hoş bir aktiviteye dönüşmüş , insanlar başkalarını tanımaya aç bir insan edasıyla bir gruptan diğer gruplara sohbet etmeye çalışır , memleketler , aldıkları puanlar konuşulur.
bu anlattıklarım ilk 2hafta alevli bir şekilde yaşanır.
büyük topluluklar oluşur 10ar 15er kişilik yıkılmayi göze almış imparatorluklar gibi. öyle böyle 2 hafta geçer tabi bu aralar dersler işlenir tıbbi biyoloji, biyokimya , genel tıp tarihi dersleri vs. dersler tıp fakültesini yeni kazanmış bu heyacan küpleri tarafından ilk zamanlar çok ciddiye ye alınır , hatta erken gelip ön sıraları kapanlar da olur.
öyle böyle ilk komite dersleri biter , sınav telaşır başlar , kimse ilk sınavın nasıl olacağını bilmediğinden korkar , ilk sınav sayesinde bu genç hekim adayları bundan sonraki yıllarda olacak olan çalışma sistemlerinin temellerini atarlar.
ılk sınavı atlatan tıp zedeler , çok uzm olmayan kısa olan tatillerini yaparlar. sınavlar bir bir geçer ve son sınavlarda tıp fakültesinin ana derslerïnden anatomi ile yüzleşirler, kimisi bu sınavlarda dökülürken , kimisi notları uçurur.
4-5 sınava giren bu çaylak tıpcılar 2.sınıf yani o en zor dönemlerden biri olan anatomi ve fizyoloji ağırlıklı döneme kısmen de olsa hazırlandırılar , bu hazırlık onları 2. sınıfta nakavt olmaktan biraz da olsa alı koyar.
kısacasi tıp fakültesinin en kolay ve en güzel yılıdır ; cem yılmazın dediği gibi 1.sınıfı sınıfı okuyup bırakacaksin
2.sınıf:
geldik 2.sınıfa; anatomi ve fizyoloji ağırlıklı olan bu dönemde 1.sınıfı atlatan genç doktor adayı attan inip eşeğe biner.
dersler 1.sınıfa göre iyice zorlaşır, anatomi ağırlığını artırır ve tıp öğrencimiz çileden çıkmaya başlar. kemiklerden sonra kaslara geçişte küfür seviyesi de giderek artar.
tabi bunlar yolun başlangıcıdır , kas , gastrointestinal sistem falan derken en baba 2 komite gelir ; kardiyo ve ünlü nöroanatomi.
kardiyoya başlayan hekim adayı öğrenmeye başlar damarları , dalları , anastomozları ;aklından abuk subuk şifrelemeler yaparak bu daları ve nereyi beslediklerini öğrenir. anatomisi zor olduğu kadar ; kardiyoloji kısmı da yani fizyolojisi de zordur. ekg okumayı öğrenmeye çalışır ve çoğu beceremez , nerdeyse tamamı. öyle böyle geçer kardiyo ev sıra gelir o en taşaklı komiteye "nöroanatomi".
nöroanatomi kimine göre kardiyodan zordur , kimine göre daha kolay; lakin sinirler ve plexsuslar ve nnerve ettiği kısımlar daha zordur.kraniyal sinirlerden başlanır öğrenilmeye ve kimisi heyacanına yenik düşer ve [http://www.youtube.com/watch?v=sx-Sf8V9WAc şu aptal şarkıyı dinler.]
beyin kısımlara ayrılır ; omurilik ve diğer kısımlar öğrenilir; anatomi kısmı zor olsa da fizyoloji kısmı eeg kısımları kolaydır.
öyle böyle komiteler geçer , yorgun hekim adayı finali bekler ; sayfalarca nottan gireceği ya da ona girecek finali.
2.sınıf bitiminde tatili dört gözle beklersiniz ve o tatil gelir ama hayal ettiğiniz planlar bir köşede kalır; sadece dinlenmeyi düşünürsünüz ve 3.sınıfı beklersiniz.
3.sınıf:
evet gelirsiniz artık pre-klinik döneme.
3.sınıf genel olarak patoloji +klinik ve tıp fakültesinin an zor dersi farmakoloji ile geçer.
sınav sıklığı artar ; bir sınavdan çıkıp diğerine girersiniz.
dikkatli olmanız gereken bir senedir bu sene.çünkü klinik hocaları derslerinize girmeye başlar; benim gibi hocaya atar yaparsanız seneye stajda ayvayı yersiniz.
hematoloji, gis , endokrinoloji; kadın doğum, nöroloji; ve birçok komiteye girersiniz. 3.sınıf 3 yıllık temel eğitimin en zor sınavı içinde barındırır.
o komite :kardiyoloji komitesi.
ortalamanın yerle bir olduğu sınavın ta kendisidir; 2.sınıfta zor olsa bile bu sene olan kardiyoloji sınavı öğrenciyi hard core ilişkiye zorlar.zorlar ve yaptırır da.
kardiyolojiyi atlatan öğrenci diğer sınavların zorluğu konusunda pek konuşmaz çünkü o büyük dağı geçmiştir.
patoloji ağırlıklı demiştim ; illet bir derstir. kimi hoca kolay sorar kimisi ise emdiğiniz ütü burnunuzdan getirir.
patolojinin bir üst versiyonu ise zorluk bakımından farmakolojidir. çok çalışsanız da yapamayabilirsiniz.
3.sınıf finali 1 ve 2 yi toplar 3 le çarpar ; o kadar yorar sizi yani.
4-5-6.sınıfları ola ki bitirebilirsem görüşlerimi yazarım ; tıp kazanan yeni , heyecanlı genç arkadaşlarım ilk sene gezin tozun keyif yapın sonra hayatınız bok olacak. saygılarımla.
tıp fakültesinde ki 3 yılımı şöyle anlatmaya başlayayım ;
1. sınıf :
heyacan küpü , sınav yorgunu , stresli koca öss veya ygs/lys sınavlarını atlatarak geldiğimiz , mutluluğun ve zamanımızın çokça bol olduğu , sınavların aşırı zorlamadığı o güzel ilk sene.
neyse efendim geldik ilk gün tıp fakültesi kazanmışız , lise bitmiş üniversitenin havasını almışız ; amfi denen o büyük derslikleri geçmişiz,tanışma aşamasındayız , tanışma telaşı hoş bir aktiviteye dönüşmüş , insanlar başkalarını tanımaya aç bir insan edasıyla bir gruptan diğer gruplara sohbet etmeye çalışır , memleketler , aldıkları puanlar konuşulur.
bu anlattıklarım ilk 2hafta alevli bir şekilde yaşanır.
büyük topluluklar oluşur 10ar 15er kişilik yıkılmayi göze almış imparatorluklar gibi. öyle böyle 2 hafta geçer tabi bu aralar dersler işlenir tıbbi biyoloji, biyokimya , genel tıp tarihi dersleri vs. dersler tıp fakültesini yeni kazanmış bu heyacan küpleri tarafından ilk zamanlar çok ciddiye ye alınır , hatta erken gelip ön sıraları kapanlar da olur.
öyle böyle ilk komite dersleri biter , sınav telaşır başlar , kimse ilk sınavın nasıl olacağını bilmediğinden korkar , ilk sınav sayesinde bu genç hekim adayları bundan sonraki yıllarda olacak olan çalışma sistemlerinin temellerini atarlar.
ılk sınavı atlatan tıp zedeler , çok uzm olmayan kısa olan tatillerini yaparlar. sınavlar bir bir geçer ve son sınavlarda tıp fakültesinin ana derslerïnden anatomi ile yüzleşirler, kimisi bu sınavlarda dökülürken , kimisi notları uçurur.
4-5 sınava giren bu çaylak tıpcılar 2.sınıf yani o en zor dönemlerden biri olan anatomi ve fizyoloji ağırlıklı döneme kısmen de olsa hazırlandırılar , bu hazırlık onları 2. sınıfta nakavt olmaktan biraz da olsa alı koyar.
kısacasi tıp fakültesinin en kolay ve en güzel yılıdır ; cem yılmazın dediği gibi 1.sınıfı sınıfı okuyup bırakacaksin
2.sınıf:
geldik 2.sınıfa; anatomi ve fizyoloji ağırlıklı olan bu dönemde 1.sınıfı atlatan genç doktor adayı attan inip eşeğe biner.
dersler 1.sınıfa göre iyice zorlaşır, anatomi ağırlığını artırır ve tıp öğrencimiz çileden çıkmaya başlar. kemiklerden sonra kaslara geçişte küfür seviyesi de giderek artar.
tabi bunlar yolun başlangıcıdır , kas , gastrointestinal sistem falan derken en baba 2 komite gelir ; kardiyo ve ünlü nöroanatomi.
kardiyoya başlayan hekim adayı öğrenmeye başlar damarları , dalları , anastomozları ;aklından abuk subuk şifrelemeler yaparak bu daları ve nereyi beslediklerini öğrenir. anatomisi zor olduğu kadar ; kardiyoloji kısmı da yani fizyolojisi de zordur. ekg okumayı öğrenmeye çalışır ve çoğu beceremez , nerdeyse tamamı. öyle böyle geçer kardiyo ev sıra gelir o en taşaklı komiteye "nöroanatomi".
nöroanatomi kimine göre kardiyodan zordur , kimine göre daha kolay; lakin sinirler ve plexsuslar ve nnerve ettiği kısımlar daha zordur.kraniyal sinirlerden başlanır öğrenilmeye ve kimisi heyacanına yenik düşer ve [http://www.youtube.com/watch?v=sx-Sf8V9WAc şu aptal şarkıyı dinler.]
beyin kısımlara ayrılır ; omurilik ve diğer kısımlar öğrenilir; anatomi kısmı zor olsa da fizyoloji kısmı eeg kısımları kolaydır.
öyle böyle komiteler geçer , yorgun hekim adayı finali bekler ; sayfalarca nottan gireceği ya da ona girecek finali.
2.sınıf bitiminde tatili dört gözle beklersiniz ve o tatil gelir ama hayal ettiğiniz planlar bir köşede kalır; sadece dinlenmeyi düşünürsünüz ve 3.sınıfı beklersiniz.
3.sınıf:
evet gelirsiniz artık pre-klinik döneme.
3.sınıf genel olarak patoloji +klinik ve tıp fakültesinin an zor dersi farmakoloji ile geçer.
sınav sıklığı artar ; bir sınavdan çıkıp diğerine girersiniz.
dikkatli olmanız gereken bir senedir bu sene.çünkü klinik hocaları derslerinize girmeye başlar; benim gibi hocaya atar yaparsanız seneye stajda ayvayı yersiniz.
hematoloji, gis , endokrinoloji; kadın doğum, nöroloji; ve birçok komiteye girersiniz. 3.sınıf 3 yıllık temel eğitimin en zor sınavı içinde barındırır.
o komite :kardiyoloji komitesi.
ortalamanın yerle bir olduğu sınavın ta kendisidir; 2.sınıfta zor olsa bile bu sene olan kardiyoloji sınavı öğrenciyi hard core ilişkiye zorlar.zorlar ve yaptırır da.
kardiyolojiyi atlatan öğrenci diğer sınavların zorluğu konusunda pek konuşmaz çünkü o büyük dağı geçmiştir.
patoloji ağırlıklı demiştim ; illet bir derstir. kimi hoca kolay sorar kimisi ise emdiğiniz ütü burnunuzdan getirir.
patolojinin bir üst versiyonu ise zorluk bakımından farmakolojidir. çok çalışsanız da yapamayabilirsiniz.
3.sınıf finali 1 ve 2 yi toplar 3 le çarpar ; o kadar yorar sizi yani.
4-5-6.sınıfları ola ki bitirebilirsem görüşlerimi yazarım ; tıp kazanan yeni , heyecanlı genç arkadaşlarım ilk sene gezin tozun keyif yapın sonra hayatınız bok olacak. saygılarımla.
Tohumunda ayrılık varsa aşkın
Mahsulün gözyaşıdır
Benim gibi ağır ağır
Öder yürek cezasını
Susar yalan .
erhan güleryüz'ün mevsimlerden sonbahardayım parçasında ne güzel anlatmış.
Mahsulün gözyaşıdır
Benim gibi ağır ağır
Öder yürek cezasını
Susar yalan .
erhan güleryüz'ün mevsimlerden sonbahardayım parçasında ne güzel anlatmış.
aşk hayatı hakkında zerre bilgisi olmayan ben ; arkadaşımın dertlerinde çözücü rolü alıyorum, dedikleri doğruymuş terzi kendi söküğünü dikemezmiş.
gökhan kırdar - üstüme basıp geçme yar ile birlikte alıp sizi depresyona sokabilecek ikili.
Sting - Shape Of My Heart.
sizi arkadaş olarak gören kızdır. heyecanlanmayın hoşlanmıyordur.
yapılacak ilk şey , bunu bir fenerbahçeli olarak söylüyorum; aziz yıldırım ve ekibinin kulüpten bir şekilde uzaklaştırılmasıdır.
(img:#463402)
game of thrones'tan alınan mottonun final dönemine uyarlanması.
(img:#463402)
(img:#463402)
hasta yakını sendromu.
toplumu oluşturan temel yapılardan biridir karşıt görüş.
Fakat karşıt görüşlü bir kişi ile bir konuyu tartışırsın önüne koca bir kitap koyarsın o gider kitapta sadece kendi görüşünü
destekleyen cümleyi cımbız ile çeker.
maalesef bunu yapan o kadar kişi var ki.
Karşıt görüşün önemini yitirmemesi için bir saygı alt sınırı olması şarttır.
Saygı olmayınca ; konuşmamaK daha anlamlı sanırım.
Fakat karşıt görüşlü bir kişi ile bir konuyu tartışırsın önüne koca bir kitap koyarsın o gider kitapta sadece kendi görüşünü
destekleyen cümleyi cımbız ile çeker.
maalesef bunu yapan o kadar kişi var ki.
Karşıt görüşün önemini yitirmemesi için bir saygı alt sınırı olması şarttır.
Saygı olmayınca ; konuşmamaK daha anlamlı sanırım.
bir arkadaşın anlattığına göre ; bizim arkadaş her zaman ki gibi motoru durmayacak şekilde konuşurken , yanında ki kızdan gelen o garip iltifatla mala döner : "kalbin ile sözlerin çok tezat , kalbini çok konuşturmuyorsun , çok güzel bu çok hoşuma gitti."*