bugün

bu ülkede kimse namaz kılıyor, camiye gidiyor, oruç tutuyor diye bıçaklanmadı, taşlanmadı ama açık giyinmesi veya inanmaması yüzünden öldürülenler oldu, oluyorda.

dini kurallar etrafında şekillenmiş birbirinden acayip töreler yüzünden belimizi doğrultamadık millet olarak.

siz hala neyin dalgasındasınız? diye sorarlar adama.

buyrun söz sizde sayın kırca.
bu tür başlıklar açabilecek kadar bile bu dünyanın farkına varamamış, kendini tamamen öbür dünyaya adamış insanların varlığına şahit olduktan sonra bana tamamen hikaye gelen bir durumdur. din düşmanı dediğiniz insanlar size ibadetinizi yaptığınız için tek bir zarar bile vermemiştir. en fazla dinsizlikle suçladığınız kurumlar vardır ki bunlar da sadece size burs vermeyi reddetmiştir. neyin peşindesiniz amk, nedir derdiniz?
çocukluğumu muhafazakar bir aile de değil de, normal bir aile de yaşadım. ben çocukken bana bir kere bile, din ile ilgili hiçbir şey söylenmedi, hiçbir zorlama yapılmadı. öyledir ki, sadece sorularıma, bu sadece benim fikrimdir - eğer gerçekten bir cevap bulmak istiyorsan, git kendin araştır, öğren diye cevap verildi. okula gidince, oh mis gibi, istanbul da özel bir okula gittim. kaymak gibi arkadaş. orada da bana hiçbir zorlama yapılmadı, zorunlu din derslerine girerken. zorunlu derken, yanlış anlaşılma olmasın. bilgi almak, öğrenmek en güzeli. kimse beni, dini sevmeye yada sevmemeye zorlamadı.

sonuçta ne oldu? bir çok sözde açık görüşlünün, türban gördüğünde çıldırması, bir çok din e gönülden bağlı olanın, açık saçık giyinen birine ters ters bakması gibi; ben de böyle ters algılamalar oluşmadı.

söz tekrar sende korcan.*