bugün

bide bunların "yürüyüşçü" denilen amele tayfası vardır.
eskiden her okulun olmazsa olmazlarından olan şu an ise her okulda olup olmadığıunı bilmediğim ama olmadığını düşündüğüm oluşum.

sene 91, yalnis okulun futbol takımında olmaktan, koşulara katılmaktan sıkılmış en iyisi ben kendimi sanata veriyim der kendi kendine. henüz üçüncü sınıftadır. siyah önlüklerden sıkılmış, morlu beyazlı ve olabildiğine ihtişamlı o elbiseyi edinir üst sınıflardan birinden.

o zaman okul bandosu, taytın var mı? var. gel. mantığıyla oluşturulduğu için elinde bir trampetle morlar içinde bando çalışmalarında bulur kendini.

birkaç saatten sonra, boy sıralamasına göre dizilir herkes, önündeki iki üç sıradakilerden uzun olan yalnis en arkada bulur kendini. anlam veremez ama sorgulamaz da o an için.

çalışmalar devam eder bir kaç gün daha. sonra en arkada yalnisin yanında yer alan ondan uzun kızla birlikte anlarlar neden en arkada olduklarını. hocaları onları gizlemeye çalışıyordur. bu arada arkadaki kızla yalnis çalamadıkları için 3 numaralı marş da çıkarılır repertuardan.

sonra son provalarda trampetle yürümesi istenir yanlistan. trampetle, üstelik çalarak. dizde sektirilen top gibi, trampet bir sağa bir sola gitmekte ve yalnısın trampetinden beş para ver melodisinden başka bir ses çıkmamaktadır.

öyle ya da böyle tam tamına 4 bayramda okul bandosunda çalmış, dünya üzerindeki tüm yeteneksiz çocukları bayramlarda temsil etmiştir yalnis.

ayrıca, unicef tarafından kendisine herşeye rağmen başlılklı bir tebrik yazısı gönderilmiştir.
balkona bak,balkona bak,balkondaki kızlara bak..

şeklinde söz uydurulan,lisedeyken bi karziması olmasına rağmen ilköğretim okullarına hiç yakışmayan okulun en güzel anları
bazı okullarda marşları küfürler yoluyla sonraki nesillere öğretilen, üstü örtülü mualif gruptur.
insanın çocukluk anılarında önemli bir yere sahip olan aktivite. ablamın fi tarihinde katıldığı bando ve giydiği kırmızı ceketi dinlemekten gına gelmiştir, kızların askere gitmemesi gerektiği bir kez daha anlaşılmıştır. *
zamanında bulunmuşluğumuz vardı efendim ilkokul çağlarında, ben daha çok bateri çalmak istemiştim ama ondan kalmayınca flüt tutuşturdular elimize,çok sinir olmuştum o zaman ama isyan etmedim, o gün bugündür de bırakmıyoruz flütü * , e şimdi gırnatacılar * da moda oldu hadi bakalım hayırlısı.
Sürü psikolojisiyle hareket edilmektedir. Misal menapozlu beden hocasının koloninin en zayıf halkasına ayarı vermesiyle tüm yandaşlar yahşi bir ifadeyle küçük aslan Duma kesilir.
sonrasında borular çaylağın eline verilmesiyle son bulan bandodur. herkesin boru ve zilini depoya o götürür. yazıktır.
dattiri dat dat dattiri dat dat dattiri dat dat daaaat dat seklinde bahcenin bir ucundan bir ucuna volta atan topluluk. ismail yk.