bugün
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak17
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı24
- anın görüntüsü16
- aristoteles'in orta yolu8
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı19
- akrep burcu9
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- patiswiss16
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- bik bik moderatör olsun14
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- akp seçmeni13
- ali erbaş19
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi10
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi16
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler15
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu8
Osmanlı Devleti'nde 18. asır sonunda, askerî ve idârî sahalardaki düzensizliklere çâre bulmak için yapılan teşebbüslerin tamamı. Ayrıca Avrupa usûlleriyle meydana getirilen talimli orduya verilen isim.
üçüncü selim tarafından bu isimde bir ordu kurulmuştu zamanında. bu ordu iyi eğitilmiş olduğu için fransız ordusu karşısında bir zafer bile kazanmıştır.
Dar anlamda Nizam-ı Cedit düşüncesi, yeni bir ordunun kurulmasından başka bir şey değildir. Disiplinsizliğin önüne geçmek için kurulmakta olan bu ordunun kuruluşuna Yeniçeri Ocağı'nın tepki göstereceği bilindiği için Nizam-ı Cedit Ordusu Bostancı Ocağına bağlandı ve resmi adı Bostancı Tüfekçisi Ocağı oldu. Ordu'nun ilk başarısı Akka Zaferi oldu. Bu başarı kısa vadede gelmemiş olsaydı, belki de Nizam-ı Cedit fikri bir çeşit pilot proje olarak kalacaktı.
Nizam-ı Cedit hareketinin geniş anlamı "mevcut yerine yenisini koymaktı". Aksayan tüm kurum ve kuruluşları ıslahı, ıslah mümkün olmaz ise lağvını kapsamaktaydı. Temelde ise üç hedef vardı:
1- Yeniçeri ocağını kaldırmak,
2- Ulema sınıfının kötüye kullanılmakta olan devlet içi nüfuzunu kırmak,
3-Avrupalılaşmak (Garplılaşmak, Batılılaşmak).
Bu düşünceler belki de devletin kuruluşundan buyana ele alınan en radikal görüşlerdi. Bu kararları uygulamanın tek şartı fikri tartışacak değil, uygulayacak bir hükümdardı. Ancak bu kişinin üçüncü selim olması zor görünmekteydi. Zira devletin kuruluş sisteminde ve hakim düşüncesinde batıdan üstün olmak vardı. Bu düşünceler çevresinde kurulan bir devletin batıyı örnek alması veya batıdan bir şeyler alması iç tepkilere neden olabilirdi. Bu durumun bilincinde olan üçüncü selim ise eskiyi yıkıp yeniyi kurmak yerine daha ılımlı olan bir yolu tercih etmişti. O, "eskinin yanına yeniyi kurma fikrini" geliştirmiştir. Ancak "1805-1806 senesi üçüncü selim devrinin bir dönüm noktası oldu. Nizam-ı Cedidin Rumelide tatbik edilmek istenmesi sırasında Nizam-ı Cedide karşı olan kesimlerin meydana getirdikleri direniş ve üçüncü selimin buna boyun eğmesi, reform hareketlerinin burada kaydettiği başarısızlık (ikinci Edirne Vakası 1806); Fransız siyasetine dönülmesi, Osmanlı-Rus siyasetinden vazgeçilmesi ve neticede bu iki devletle harbin patlak vermesi (1806), üçüncü selimin, dolayısıyla Nizam-ı Cedid kadrolarının icraatına duyulan büyük infial ve hoşnutsuzluğun bu gibi iç ve dış olaylarla had safhaya varmasına ve bir karşı hareketin hazırlanmasına yol açtı. üçüncü selimin Sadaret Kaymakamı Köse Musa Paşa ve Şeyhülislam Topal Ataullah Efendinin başını çektikleri muhalif çevrelerin ihanetine uğraması, kendisiyle beraber Nizam-ı Cedidin de yıkılmasını kolaylaştırdı. Gereksiz bir merhamet duygusuyla kuvvet kullanmaktan Kaçınan üçüncü selim, bütün Nizam-ı Cedid uygulamalarını iptal ederek reform ve reformcular gibi, kendi mukadderatını da karşı hareketin insafına teslim etti. Nihayet 29 Mayıs 1807 de padişah tahttan indirildi ve karşı hareket tam bir başarıya ulaştı." (Akşin, Türkiye Tarihi 4, Çağdaş Türkiye 1908-1980, s.79-80)
Yenileşme hareketleri ve bu uğurda çalışan insanların gayretleri de mevcudu geliştiremediği gibi koruyamamıştı da.. Devletin işleyişindeki aksamalar devam etmekteydi. Önceki dönemlerde hızına yetişilemeyecek şekilde koşan bir devlet artık gözle görülür biçimde yavaşlamıştır. Bu durum içte fark edildiği kadar da dışarıdan da gözlenmekteydi. Batılı devletler Osmanlı Devletinin yaşadığı bu buhranlı durumundan "nasıl" faydalanabileceklerini düşünmeye çoktan başlamışlardı. Osmanlının durumu öylesine ağırlaşmıştı ki, batılılar "nasıl" sorusunun yanında "ne kadar" sorusunu da kendi içlerinde tartışmaya başladılar. *
Nizam-ı Cedit hareketinin geniş anlamı "mevcut yerine yenisini koymaktı". Aksayan tüm kurum ve kuruluşları ıslahı, ıslah mümkün olmaz ise lağvını kapsamaktaydı. Temelde ise üç hedef vardı:
1- Yeniçeri ocağını kaldırmak,
2- Ulema sınıfının kötüye kullanılmakta olan devlet içi nüfuzunu kırmak,
3-Avrupalılaşmak (Garplılaşmak, Batılılaşmak).
Bu düşünceler belki de devletin kuruluşundan buyana ele alınan en radikal görüşlerdi. Bu kararları uygulamanın tek şartı fikri tartışacak değil, uygulayacak bir hükümdardı. Ancak bu kişinin üçüncü selim olması zor görünmekteydi. Zira devletin kuruluş sisteminde ve hakim düşüncesinde batıdan üstün olmak vardı. Bu düşünceler çevresinde kurulan bir devletin batıyı örnek alması veya batıdan bir şeyler alması iç tepkilere neden olabilirdi. Bu durumun bilincinde olan üçüncü selim ise eskiyi yıkıp yeniyi kurmak yerine daha ılımlı olan bir yolu tercih etmişti. O, "eskinin yanına yeniyi kurma fikrini" geliştirmiştir. Ancak "1805-1806 senesi üçüncü selim devrinin bir dönüm noktası oldu. Nizam-ı Cedidin Rumelide tatbik edilmek istenmesi sırasında Nizam-ı Cedide karşı olan kesimlerin meydana getirdikleri direniş ve üçüncü selimin buna boyun eğmesi, reform hareketlerinin burada kaydettiği başarısızlık (ikinci Edirne Vakası 1806); Fransız siyasetine dönülmesi, Osmanlı-Rus siyasetinden vazgeçilmesi ve neticede bu iki devletle harbin patlak vermesi (1806), üçüncü selimin, dolayısıyla Nizam-ı Cedid kadrolarının icraatına duyulan büyük infial ve hoşnutsuzluğun bu gibi iç ve dış olaylarla had safhaya varmasına ve bir karşı hareketin hazırlanmasına yol açtı. üçüncü selimin Sadaret Kaymakamı Köse Musa Paşa ve Şeyhülislam Topal Ataullah Efendinin başını çektikleri muhalif çevrelerin ihanetine uğraması, kendisiyle beraber Nizam-ı Cedidin de yıkılmasını kolaylaştırdı. Gereksiz bir merhamet duygusuyla kuvvet kullanmaktan Kaçınan üçüncü selim, bütün Nizam-ı Cedid uygulamalarını iptal ederek reform ve reformcular gibi, kendi mukadderatını da karşı hareketin insafına teslim etti. Nihayet 29 Mayıs 1807 de padişah tahttan indirildi ve karşı hareket tam bir başarıya ulaştı." (Akşin, Türkiye Tarihi 4, Çağdaş Türkiye 1908-1980, s.79-80)
Yenileşme hareketleri ve bu uğurda çalışan insanların gayretleri de mevcudu geliştiremediği gibi koruyamamıştı da.. Devletin işleyişindeki aksamalar devam etmekteydi. Önceki dönemlerde hızına yetişilemeyecek şekilde koşan bir devlet artık gözle görülür biçimde yavaşlamıştır. Bu durum içte fark edildiği kadar da dışarıdan da gözlenmekteydi. Batılı devletler Osmanlı Devletinin yaşadığı bu buhranlı durumundan "nasıl" faydalanabileceklerini düşünmeye çoktan başlamışlardı. Osmanlının durumu öylesine ağırlaşmıştı ki, batılılar "nasıl" sorusunun yanında "ne kadar" sorusunu da kendi içlerinde tartışmaya başladılar. *
Osmanlı padişahlarından Selim III. zamanında, Yeniçeri ocağından ayrı olarak meydana getirilen askerî teşkilât. Avrupa'daki askerî öğretim gereğince yetiştirilecek erlerden kurulmak istenen bu ordu. ilkin Yeniçerilere bağlı bir sınıf olarak meydana getirilmiş, Akkâ'da Napoleon'a karşı yapılan savaşlarda başarı kazanmıştır. Fakat, bu yeni askerî teşkilâtın, kendi rahatlarını bozacağını anlayan Yeniçerilerin 1807 yılında ayaklanarak Selim III. ü tahttan indirmeleri üzerine son bulmuştur.
güncel Önemli Başlıklar