bugün
- anın görüntüsü15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi24
- sözlük kızlarının don renkleri14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu34
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı17
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- icardi190512
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı13
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss24
- evlilik9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- ruh okuzu8
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak14
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- arda güler12
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- karınıza range rover alır mısınız18
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- ali erbaş11
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- sivasspor'a verilen penaltı27
- sinemaların batma aşamasına gelmesi22
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı30
- trollerin karışması8
- fenerbahçe11
Osmanlı Devleti'nde 18. asır sonunda, askerî ve idârî sahalardaki düzensizliklere çâre bulmak için yapılan teşebbüslerin tamamı. Ayrıca Avrupa usûlleriyle meydana getirilen talimli orduya verilen isim.
üçüncü selim tarafından bu isimde bir ordu kurulmuştu zamanında. bu ordu iyi eğitilmiş olduğu için fransız ordusu karşısında bir zafer bile kazanmıştır.
Dar anlamda Nizam-ı Cedit düşüncesi, yeni bir ordunun kurulmasından başka bir şey değildir. Disiplinsizliğin önüne geçmek için kurulmakta olan bu ordunun kuruluşuna Yeniçeri Ocağı'nın tepki göstereceği bilindiği için Nizam-ı Cedit Ordusu Bostancı Ocağına bağlandı ve resmi adı Bostancı Tüfekçisi Ocağı oldu. Ordu'nun ilk başarısı Akka Zaferi oldu. Bu başarı kısa vadede gelmemiş olsaydı, belki de Nizam-ı Cedit fikri bir çeşit pilot proje olarak kalacaktı.
Nizam-ı Cedit hareketinin geniş anlamı "mevcut yerine yenisini koymaktı". Aksayan tüm kurum ve kuruluşları ıslahı, ıslah mümkün olmaz ise lağvını kapsamaktaydı. Temelde ise üç hedef vardı:
1- Yeniçeri ocağını kaldırmak,
2- Ulema sınıfının kötüye kullanılmakta olan devlet içi nüfuzunu kırmak,
3-Avrupalılaşmak (Garplılaşmak, Batılılaşmak).
Bu düşünceler belki de devletin kuruluşundan buyana ele alınan en radikal görüşlerdi. Bu kararları uygulamanın tek şartı fikri tartışacak değil, uygulayacak bir hükümdardı. Ancak bu kişinin üçüncü selim olması zor görünmekteydi. Zira devletin kuruluş sisteminde ve hakim düşüncesinde batıdan üstün olmak vardı. Bu düşünceler çevresinde kurulan bir devletin batıyı örnek alması veya batıdan bir şeyler alması iç tepkilere neden olabilirdi. Bu durumun bilincinde olan üçüncü selim ise eskiyi yıkıp yeniyi kurmak yerine daha ılımlı olan bir yolu tercih etmişti. O, "eskinin yanına yeniyi kurma fikrini" geliştirmiştir. Ancak "1805-1806 senesi üçüncü selim devrinin bir dönüm noktası oldu. Nizam-ı Cedidin Rumelide tatbik edilmek istenmesi sırasında Nizam-ı Cedide karşı olan kesimlerin meydana getirdikleri direniş ve üçüncü selimin buna boyun eğmesi, reform hareketlerinin burada kaydettiği başarısızlık (ikinci Edirne Vakası 1806); Fransız siyasetine dönülmesi, Osmanlı-Rus siyasetinden vazgeçilmesi ve neticede bu iki devletle harbin patlak vermesi (1806), üçüncü selimin, dolayısıyla Nizam-ı Cedid kadrolarının icraatına duyulan büyük infial ve hoşnutsuzluğun bu gibi iç ve dış olaylarla had safhaya varmasına ve bir karşı hareketin hazırlanmasına yol açtı. üçüncü selimin Sadaret Kaymakamı Köse Musa Paşa ve Şeyhülislam Topal Ataullah Efendinin başını çektikleri muhalif çevrelerin ihanetine uğraması, kendisiyle beraber Nizam-ı Cedidin de yıkılmasını kolaylaştırdı. Gereksiz bir merhamet duygusuyla kuvvet kullanmaktan Kaçınan üçüncü selim, bütün Nizam-ı Cedid uygulamalarını iptal ederek reform ve reformcular gibi, kendi mukadderatını da karşı hareketin insafına teslim etti. Nihayet 29 Mayıs 1807 de padişah tahttan indirildi ve karşı hareket tam bir başarıya ulaştı." (Akşin, Türkiye Tarihi 4, Çağdaş Türkiye 1908-1980, s.79-80)
Yenileşme hareketleri ve bu uğurda çalışan insanların gayretleri de mevcudu geliştiremediği gibi koruyamamıştı da.. Devletin işleyişindeki aksamalar devam etmekteydi. Önceki dönemlerde hızına yetişilemeyecek şekilde koşan bir devlet artık gözle görülür biçimde yavaşlamıştır. Bu durum içte fark edildiği kadar da dışarıdan da gözlenmekteydi. Batılı devletler Osmanlı Devletinin yaşadığı bu buhranlı durumundan "nasıl" faydalanabileceklerini düşünmeye çoktan başlamışlardı. Osmanlının durumu öylesine ağırlaşmıştı ki, batılılar "nasıl" sorusunun yanında "ne kadar" sorusunu da kendi içlerinde tartışmaya başladılar. *
Nizam-ı Cedit hareketinin geniş anlamı "mevcut yerine yenisini koymaktı". Aksayan tüm kurum ve kuruluşları ıslahı, ıslah mümkün olmaz ise lağvını kapsamaktaydı. Temelde ise üç hedef vardı:
1- Yeniçeri ocağını kaldırmak,
2- Ulema sınıfının kötüye kullanılmakta olan devlet içi nüfuzunu kırmak,
3-Avrupalılaşmak (Garplılaşmak, Batılılaşmak).
Bu düşünceler belki de devletin kuruluşundan buyana ele alınan en radikal görüşlerdi. Bu kararları uygulamanın tek şartı fikri tartışacak değil, uygulayacak bir hükümdardı. Ancak bu kişinin üçüncü selim olması zor görünmekteydi. Zira devletin kuruluş sisteminde ve hakim düşüncesinde batıdan üstün olmak vardı. Bu düşünceler çevresinde kurulan bir devletin batıyı örnek alması veya batıdan bir şeyler alması iç tepkilere neden olabilirdi. Bu durumun bilincinde olan üçüncü selim ise eskiyi yıkıp yeniyi kurmak yerine daha ılımlı olan bir yolu tercih etmişti. O, "eskinin yanına yeniyi kurma fikrini" geliştirmiştir. Ancak "1805-1806 senesi üçüncü selim devrinin bir dönüm noktası oldu. Nizam-ı Cedidin Rumelide tatbik edilmek istenmesi sırasında Nizam-ı Cedide karşı olan kesimlerin meydana getirdikleri direniş ve üçüncü selimin buna boyun eğmesi, reform hareketlerinin burada kaydettiği başarısızlık (ikinci Edirne Vakası 1806); Fransız siyasetine dönülmesi, Osmanlı-Rus siyasetinden vazgeçilmesi ve neticede bu iki devletle harbin patlak vermesi (1806), üçüncü selimin, dolayısıyla Nizam-ı Cedid kadrolarının icraatına duyulan büyük infial ve hoşnutsuzluğun bu gibi iç ve dış olaylarla had safhaya varmasına ve bir karşı hareketin hazırlanmasına yol açtı. üçüncü selimin Sadaret Kaymakamı Köse Musa Paşa ve Şeyhülislam Topal Ataullah Efendinin başını çektikleri muhalif çevrelerin ihanetine uğraması, kendisiyle beraber Nizam-ı Cedidin de yıkılmasını kolaylaştırdı. Gereksiz bir merhamet duygusuyla kuvvet kullanmaktan Kaçınan üçüncü selim, bütün Nizam-ı Cedid uygulamalarını iptal ederek reform ve reformcular gibi, kendi mukadderatını da karşı hareketin insafına teslim etti. Nihayet 29 Mayıs 1807 de padişah tahttan indirildi ve karşı hareket tam bir başarıya ulaştı." (Akşin, Türkiye Tarihi 4, Çağdaş Türkiye 1908-1980, s.79-80)
Yenileşme hareketleri ve bu uğurda çalışan insanların gayretleri de mevcudu geliştiremediği gibi koruyamamıştı da.. Devletin işleyişindeki aksamalar devam etmekteydi. Önceki dönemlerde hızına yetişilemeyecek şekilde koşan bir devlet artık gözle görülür biçimde yavaşlamıştır. Bu durum içte fark edildiği kadar da dışarıdan da gözlenmekteydi. Batılı devletler Osmanlı Devletinin yaşadığı bu buhranlı durumundan "nasıl" faydalanabileceklerini düşünmeye çoktan başlamışlardı. Osmanlının durumu öylesine ağırlaşmıştı ki, batılılar "nasıl" sorusunun yanında "ne kadar" sorusunu da kendi içlerinde tartışmaya başladılar. *
Osmanlı padişahlarından Selim III. zamanında, Yeniçeri ocağından ayrı olarak meydana getirilen askerî teşkilât. Avrupa'daki askerî öğretim gereğince yetiştirilecek erlerden kurulmak istenen bu ordu. ilkin Yeniçerilere bağlı bir sınıf olarak meydana getirilmiş, Akkâ'da Napoleon'a karşı yapılan savaşlarda başarı kazanmıştır. Fakat, bu yeni askerî teşkilâtın, kendi rahatlarını bozacağını anlayan Yeniçerilerin 1807 yılında ayaklanarak Selim III. ü tahttan indirmeleri üzerine son bulmuştur.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar