bugün

20. yüzyılın en önemli devlet teorisyenlerinden, marksist bir felsefeci.

devletin sanıldığı kadar homojen olmadığını, egemenlerin de birbiriyle çatışan çıkarlara sahip olabileceğini söyler. aslında devlet denilen iktidar bloğunun ortaklaşa kurduğu hegemonik bir yapıdır ve bu yapı her gün yeniden üretilir. bu hegemonya krize girdiği zamanlar exceptional - istisnai - durum söz konusu olur. faşizm bu anlardan biridir. egemen sınıfların birbirlerine kesin üstünlük kuramadığı anlar siyasete göreli bir özerk alan sağlar. ne var ki, iktisadi ilişkiler son kertede hala belirleyicidir.

poulantzas bob jessop'a ilham vermiştir, ralph miliband ile tüm zamanların en çok bilinen entelektüel tartışmalarından birne girişmiştir, new left review'da. "kapitalist devlet" ve "kapitalist sistem içinde devlet" ayrımı yapmış. paris üniversitesinde arkadaşlarıyla sohbet ederken bir lavabo izni isteyip üst kattan kendini boşluğa bırakmış. dostları da onun camdan aşagı düşününü canlı canlı izlemiş.

fransız ekolün yapısalcı marksizmin önde gelen isimlerindendir. ingiliz amprisizminden hoşlanmaz.