bugün

mekanın cennet olsun neşet baba..bırakıp gittin bizi bu yalandan dünyadan.
sen gittin ya şimdi dedem değerlerin kaldı senden geriye bize, bir masaya oturunca senin türkülerin hep bize derman oldu ve olmaya da devam edecek.ve senin gibi ışıkları da kaybettikçe hayat daha bir karanlık olmaya başlıyor günden güne be dedem.nurlar içinde yat.
vefat eden, türkiyenin yetiştirdiği en önemli müzisyen..

bilemedi be üstad bu halk değerini bilemedi , şimdi sen göçtün ya şarkıların 1-2 kere tv'de çalınacak , dizilere monte edilecek , ne kadar büyük bir müzisyenmiş bilemedik diye hayıflanacaklar arkandan ...

ya , gör ki neler geldi o ‘garip’ başa... mekanın cennet olsun büyük üstad , nur içinde yat emi , seni asla unutmayacağız bozkırın tezenesi...

"Bütün dünya eninde sonunda birleşecek." Neşet Ertaş.

--spoiler--
üstad'ın agos röportajından

Hangi birini anlatayım? Sadece benim değil, tüm Abdalların kaderi böyle. Evcilik oynadığım kıza âşık oldum ben, ondan sonrasında âşık bir çocuk oldum. Gittiğim her yerde âşık oldum. Babam da böyleydi, ikimiz de âşıktık. Göze yasak yoktu, görüp sevdalanırdık. Anam ölünce babam beş öksüzünü yükleyip bir hayvanın sırtına, köy köy gezerek bize ana aramıştı. Kimse bize kızını, dul gelinini vermedi. insan insan olsaydı belki kardeşim üç aylıkken bakımsızlıktan ölmeyecekti.

+Sevdalandığınız kadınlarla iletişim kurabiliyor muydunuz?

Mümkün mü? Konuşmayı bırak, ona bir dönüp de bakabiliyor muydun? Ona baktığın bir görülsün hele... Kapısının önünden bir geç bakalım. Kafamızı kaldırıp bakamazdık bile. Bunlar bizim için tehlikeydi [gülüyor]. Öte yanına gitmeyin, “Bakamazdık bile” diyorum, daha ne diyeyim?

+Çocukluğunuzda, gençlik döneminizde, hatta Ankara’da “yalnız” olduğunuz anlaşılıyor.

Doğru. Benim ayağım yalın, karnım açtı. Çocukluğum, gençliğim böyleydi. Ankara’nın kalabalık caddesinde bir yoksul gördüm mü ona ne gerekiyorsa verirdim. Böyle bir dünyam vardı. Kaç kişiyi evlendirdim, bilmiyorum.

Zaman oldu parmaklarım durdu. Evvelden de çalarken ufak tefek olurdu ama “Kalsın” derdim. Alkol, gıdasızlık… Sabah kalktığımda aç karnına bir dolu bardak susuz rakı içmezsem kendime gelemiyordum. Bizim sanatta nereye gitsen önce içki gelir. Ankara’da pavyondayım, perdeye basmak istiyorum, basamadım. Korkularım da var, evvelden. Gövdemden bir su boşaldı, sahneden indim. Hacettepe Hastanesi’nde hemen müdahale edecek imkân yokmuş. isviçre’den bir doktor gelmiş. Sabaha karşı evini bulduk. Masaya yatırdı beni, ucu iğneli telefon fişi gibi bir kabloyu parmaklarıma soktu, cereyan verdi, “Başka bir şey yapamam” dedi.

Evimin kirasını ödeyemedim. Bir tanıdığa anlattım, “Böyle böyle” diye. Kravatını düzeltti, “Hı, hı” dedi, gitti. Sonra kardeşimin gönderdiği bakım kâğıdıyla Almanya’ya gittim. Gurbetçilerin geçtiği köprüden aynı şekilde ben de geçtim.
--spoiler--

görsel
Dedem iyiler erken ölür derdi , neşet baba da bu dünya için fazla temizdi. Mekanı cennet ola.
yalan dünya üstad işte dediğin gibi.
ozan bağından bir parça daha koparmış ...
bam teline dokunmuş elleri ...
yine yakmış, yakmış yürekleri ...
yalansın dünya ...
garip olup, garip gitmek de güzel.
bundan sonra da kimse ülkede ozan kaldı demesin..
behzat amirimin rakısını ictigi meyhande sesi eksik olmazdı ya ustanın, belki de o yüzden izliyorduk behzat'ı da ha papirüs ne dersin bu işe?
öldüğüne hala inanamadığım duayendir kendileri . yüz tane siteye bakıp doğrulama ihtiyacı duydum nedense . daha iki gün önce iyi olduğuna dair fotoğraf çektirmişti diyorum . bir yakınım vefat etse ancak bu kadar üzülürdüm sanırım .
--spoiler--
Hep sen mi ağladın?
Hep senmi yandın?
Bende gülemedim yalan dünyada...
--spoiler--

http://www.youtube.com/watch?v=Z3yU8WiKrVU&sns=fb
Babamdan ölümünü duyunca şok olduğum ve hala inanamadığım, bozkırın tezenesidir. Belki şuan ölmüş olabilir ama türküleri dilden asla düşmeyecektir. Allah rahmet eylesin.
Kendisine devlet sanatçısı unvanı verilmek istendiğinde, "hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı unvanı bana ayrımcılık geliyor" diyerek reddedebilen bi "ADAM".

Belki özlediğini buldun şu dert yüklendiğin dünyadan ayrı düşünce, ama gidişinle dünyaya bir dert daha bıraktın. Bugün bütün türküler yasta, bütün sazlar ağlamakta. "Neredesin sen" ile zamansız gidenlerimize çok gözyaşı döktük ama, bu defa çok başka...
yüzlerce sene türkülerine cover yapıp dinliyeceğiz. binlerce türkü üretimi dile kolay. sen neler kattın ustam memleketime. başımız sağolsun.
ah yalan dünya.....

bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm.
bu yalan dünyada yazımı kışa çeviren üstad. ne vardı da gittin sanki be...
hani varya halkın adamları değeri öldükten sonra anlaşılanlar.

he işte bozkır'ın tezenesi onlardan biri değildi. bu halk o hayattaykende onu baş tacı etmişti, ölümsüzlüğe kavuştuktan sonrada baş tacı edecektir.
şu memleketi ibolara bırakıp gitti ya..

neyse. huzur içinde yatsın.

http://www.youtube.com/watch?v=fFc8IIYqWoY
amcam ölse dayım ölse bu kadar üzülmezdim.
kaybettiğimiz büyük usta.

türküler yetim kaldı şimdi..
hüzün sebebim.
halkını seven, halk müziğini seven hepimizin başı sağolsun.
25 Eylül 2012'de vefat eden duyguların en güzel şairi, ozanı... Ruhu şad olsun.
türkülerle sevdiğimiz, azda olsa çıktığı televizyon programlarında yapmış olduğu konuşmalarla gönlümüzde taht kurmuş bir ozandır.. kendisinin şarkılarını dinlerken, kafayı bulup buzlu buzlu rakıları götürmüşlüğüm vardır..

fakat yine kendisine dair en etkili anıyı eniştem anlatır; radyoların, plakların olduğu zamanlarda çalışmak için yabancı diyarlara gurbetçi olarak gitmişler.. yabancılarla birlikte çalışırlarken, açarlardı dandiridon parçalar onlar kafamız şişerdi.. diye başlardı konuşmasına.. bir gün bir yerlerden neşet ertaşın zahidem türküsünün plağını bulup gelmiş bizim enişte... açmış son ses, yabancılar dalga geçmişler enişteyle.. '' bu adam ağlıyor'' diye gülmüşler, önce çok üzülmüş eniştem.. hem neşet baba ile dalga geçiyorlar, hemde şarkıyı beğenmiyorlar diye.. sonra demişki '' siz onun nedediğini anlayamayacaksınız hiç bir zaman, sizin için üzülüyorum'' .. eniştem için hep gurbet ozanı olmuş neşet.

bugün beni 16 yaşındaki yiğenimi, eniştemi üzebiliyorsa ölümü, o gerçek bir ozandır.. mekanı cennet olsun.. artık türkülerle yaşayacak kendisi.
hasreti, özlemi, aşkı, insanlığı 6 tane telle nasıl böylesi anlatabildiğini kimsenin çözebildiğini sanmadığım büyük insan.

sözleri değil, sesinin tonu değil de sadece yüreğinin sesiydi onun bizi böylesine sarsan. yoldaştı, hepimizin hüznüne yarendi. sırdaştı, akıldaştı.

olabileceği en güzel yerde olduğunu düşünerek huzur buluyorum biraz.

çiçek dağına gazeli biz dökeriz ustam gözün arkada kalmasın.