bugün
- samet akaydın18
- true'nin gay olması19
- gideon reid morgan jj21
- yalnızlığın anlaşıldığı anlar15
- hangi sözlük yazarının tipini merak ediyorsunuz31
- milliyetçi olmamak19
- kızıl saç vs siyah saç13
- gece yazıp gündüz yazmayan erkek32
- tacikistan'da başörtü takılması tamamen yasaklandı29
- insan olmaya ceyrek kala15
- karton toplayan çocuğun elleri17
- anın görüntüsü19
- abdülkerim bardakçı15
- larisalisa24
- stanley termos16
- yazarların en büyük dilekleri14
- yaşamak için geçerli sebepler19
- 22 haziran 2024 türkiye-portekiz maçı82
- arkadaşlar sınava çalışıyorum birşey diyor musunuz14
- çıkma teklifi etmek24
- kürtlerin dünya lideri olduğu gerçeği17
- ona bilmediği bir vergi önerisi yap14
- karşı cinste aranan özellikler15
- hangi şarkı seni ağlatıyor22
- ucuz escort17
- kürtlerin siklerinin daha büyük olması gerçeği16
- özlenen sözlük yazarları38
Yamulmuyorsam Danimarka kökenli marketler zinciri. Almanya’nın kuzeyinde neredeyse her mahallede bir Şubesi bulunur. Diğer çoğu market erkenden kapandığından pek çok şeyi netto’dan almak zorundasınızdır.
Yalnız işin ilginç yanı marketlerde poşet parayla satılır. Öyle Türkiye’deki gibi bol keseden verilmez. Alınan ıvır zıvır elde taşınamayınca kasiyer kızdan amaaaan 10 cent değil mi zaten bitane poşet alalım nolacak ki diye “can i take a nylon bag?” Diye poşet istenir. Sarı saçlı mavi gözlü kasiyer kız anlamaz bir ifadeyle bakmaktadır. Temel Almanca bilgileri hatırlanmaya çalışılarak çaresizce “tüüte”(poşet) denir. Kız yine anlamsızca bakmaktadır. Bu anlamsızlığın doğurduğu çaresizlik ve sırada bekleyenlerin beklemekten sıkılmış gerginliğinden mütevellit “hıyamnskiymya altı üstü bi poşet vercen” denir. O ana kadar anlamsız bakışlarla Almanca vır vır vır konuşan Sarı saçlı mavi gözlü kız orta Karadenizlilere has bozuk bir artikülasyonla e’leri kapalı söyleyerek “ ne sövüyoooon” deyince gözler bir an yaka kartındaki “genç” soyadına takılır. Bacım sen Türk müsün denir. Acayip sevindirik olunur. Alışverişin sonunda kasadan alınan hediye kuponu da kasiyere verilir. Karşılıklı sevinilinir.
Yalnız işin ilginç yanı marketlerde poşet parayla satılır. Öyle Türkiye’deki gibi bol keseden verilmez. Alınan ıvır zıvır elde taşınamayınca kasiyer kızdan amaaaan 10 cent değil mi zaten bitane poşet alalım nolacak ki diye “can i take a nylon bag?” Diye poşet istenir. Sarı saçlı mavi gözlü kasiyer kız anlamaz bir ifadeyle bakmaktadır. Temel Almanca bilgileri hatırlanmaya çalışılarak çaresizce “tüüte”(poşet) denir. Kız yine anlamsızca bakmaktadır. Bu anlamsızlığın doğurduğu çaresizlik ve sırada bekleyenlerin beklemekten sıkılmış gerginliğinden mütevellit “hıyamnskiymya altı üstü bi poşet vercen” denir. O ana kadar anlamsız bakışlarla Almanca vır vır vır konuşan Sarı saçlı mavi gözlü kız orta Karadenizlilere has bozuk bir artikülasyonla e’leri kapalı söyleyerek “ ne sövüyoooon” deyince gözler bir an yaka kartındaki “genç” soyadına takılır. Bacım sen Türk müsün denir. Acayip sevindirik olunur. Alışverişin sonunda kasadan alınan hediye kuponu da kasiyere verilir. Karşılıklı sevinilinir.
Danimarka’da hayat kurtaran ucuz market.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar