bugün

birbirine çok uzak iki kavram gibi görünse de çok sıkı bir birlikteliktir. öznellik, nesnelliğin kaynağıdır, ve sürekli nesnel olmaya çalışır. çünkü nesnellik kabul görendir. öznelliği bir tekere, nesnelliği de onun orta noktasına benzetebiliriz. öznellik sürekli nesnelliğin etrafında döner ve nesnel olmak ister. nesnellik ise öznelliği yönetir. çoğu kişinin kabul ettiği öznellik nesnellik olmaya hak kazanmıştır. gerçek hayatta da böyledir. bir görüş etrafında toplanılmasının nedeni güçlü olmak ve bunu herkese kabul ettirmektir. çünkü kabul edilen görüş, diğer kabul edilecek görüşlerin yol haritasını çizer. ya iyi bir etki bırakır ve kendi doğrultusunda nesnel görüşler bırakır arkasında ya da ters etki yaratarak tam aksi bir öznelliğin nesnel oluşunu izler. birbirinden ayrılması mümkün olmayan bu iki tezat kavram, birbirlerini destekler. öznellik nesnelliği oluşturandır, nesnellik ise onları yöneten. öznellik kendini yöneteni kendi içinden çıkarmaktadır, tıpki gerçek hayattaki gibi. en çok benimsenen görüş, herkesin görüşüymüş gibi kabul ettirilimeye çalışılır ama bir köşede kendi başına dönen öznellikler her daim vardır, var olacaktır.
sıradışı bir ilişkidir. 40 yıllık evli çift bile bu denli olamaz.
saçma bir benzetmeyle ifade edilir.
laga luga'ya gerek yok.

nesnellik başbakanlıktır.
öznellik muhtarlıktır.

muhtarı sadece onun köyü tanır kabul eder.
başbakanı tüm ülke.
her muhtar (öznellik) bir gün başbakan (nesnellik) olmak ister.
kalitatif olaylarda genel anlamda ortak öznellik nesnellik anlamına gelir.

kantitatif olaylarda öznellik diye bir şey olmadığından böyle bir ilişki yoktur.
nesnellikle öznellik arasındaki ilişki boyuttan ileri gelir; öznelliği fazla olan, yani fazlaca öznel olan şey gittikçe nesnel olur. fide ile ağaç arasındaki ilişki gibi.