bugün

"valla hiç işim olmaz, hiç bulaşmamak daha iyi, beni ilgilendirmez, sonra al başına belayı" anlamına gelen söz.
yok abi ben işime bakarım demenın bır çeşidi
Bu işle ilgilenmem, buna karışmam" anlamlarında kullanılan bir söz:
"Sen gel benim canımı al, sonra da Cennete ilet / Sen onu cinlere vadet, cansız neme lazım Cennet?"
Doğrusunu isterseniz, doğruyu söylemek gerekirse:
"Neme lazım, adamcağız hiç falso vermedi, fırsat bu fırsat deyip şahsi işlerini açmaya yeltenmedi."
bir mustafa ceceli şarkısı. sözleri şöyle:

ben saramam seni hemencecik
düşünmem lazım
bir tekinsiz gölge gözünde
ah neme lazım

vesvese belki bilemiyorum
diyemiyorum ah diyemiyorum
anlayıver kendiliğinden
korkuyorum kızcağızım

bu gönül sayfası boş senelerdir
doldurabilirsin
ama oyun oynama benimle
yanabilirsin

bende senin gibi nihayet
insan evladıyım
sabırlıyım kötü değilim ama
bozuldu ayarım

hiç istemem ama insan bu
çıkıveriyor şirazeden
kendine benzemiyor o zaman
şeytana dönüyor bazen

aman aman aman ha
acıtma beni
her yaralı bilir unutma
intikam iyidir.
neyime lazım'ın dejenere olmuş halidir.misdir.
meme lazım gibi yanlış okumaya müsait bir cümle.
ne gerek var anlamındaki neyime lazım kelimesinin zamanla değişimi ile oluşmuş kelime.
zamanla mutasyona uğramış ve "aman ya salla" halini almış kelime öbeği.
dikkat etmek gerek gibisinden kullanılır bu söz bir gizlilik vardır.
ilk okuduğumda "meme lazım" diye okuduğum başlık. kafa hep oralarda tabi.
(bkz: meme lazım)
serbest çağrışım.
Kanuni sultan süleyman ve yahya efendi arasında geçen konuşmanın temel cümlesidir.
Kanunî Sultan Süleyman devletin akıbetini düşünerek "günün birinde Osmanoğulları da inişe geçer, çökmeye yüz tutar mı" diye, meşhur alim Yahya Efendi’ye mektupla sorar.
Mektubu okuyan Yahya Efendi’nin cevabı çok kısa ve şaşırtıcıdır: “Neme lâzım be sultanım !.. ”
Topkapı Sarayı’nda bu cevabı hayretle okuyan Sultan bir mana veremez. Yahya Efendi gibi bir zat nasıl böyle bir cevap verebilir? Söylenmeye başlar: “Acaba bilmediğimiz bir mana mı vardır bu cevapta?” Nihayet kalkar, Yahya Efendi’nin Beşiktaş’taki dergâhına gelir. Der ki:
- Ne olur mektubuma cevap ver. Bizi geçiştirme, soruyu ciddiye al!
Yahya Efendi şöyle bir bakar:
- Sultanım sizin sorunuzu ciddiye almamak kabil mi? Ben sorunuzun üzerine iyice düşündüm ve kanaatimi de açıkça arz ettim.
- iyi ama bu cevaptan bir şey anlamadım. Sadece “neme lazım be sultanım” demişsiniz. Sanki beni böyle işlere karıştırma der gibi bir anlam çıkarıyorum.
Yahya Efendi bu cevaptan sonra şu müthiş açıklamasını yapar:
- Sultanım! Bir devlette zulüm ve haksızlık yayılsa, işitenler de "neme lazım" deyip uzaklaşsalar,
koyunları kurtlar değil de çobanlar yese,
bilenler bunu söylemeyip sussa,
fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin feryadı göklere çıksa da bunu da taşlardan başkası işitmese,
işte o zaman devletin sonu görünür.
Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimat ve hürmeti sarsılır. halkta hürmet duygusu yok olur. Çöküş de böylece kaçınılmaz hale gelir…
Bunları dinlerken ağlamaya başlayan koca sultan, söyleneni başını sallayarak tasdik eder.
Bir kızın "neme lazım" deyip dolmuşa binememesi ülkenin durumunu göstermektedir.
Etliye sütlüye karısmama sözü.
1. isim Bu işle ilgilenmem, buna karışmam anlamlarında kullanılan bir söz, neme gerek anlamındadır.
(bkz: tuzak başlıklar)
Bir çift nemeyi çok gördünüz.
yine nemeler başkaldırmış.