bugün

Bak evlat ben hayatta üç şeyden nefret ederim;

1.si tam ihtiyacım olduğunda şarjı biten mp3 çalar
2.si çok güzel bir şarkı bulduğunda biten sigara paketi
3.sü bütün bunlar olurken olumsuzluk yapan insanlar.
ısrar
cıvıklık
ciddiyetsizlik.
verdiği sözün ardında duramayan insanlardan,
ağzından çıkanı kulağı duymayan ve sonra özür dilemek zorunda kalan insanlardan,
ardından bir numara çevirirken senin farketmediğini sanıp seni salak yerine koyduğunu sanan salak insanlardan nefret ederim.

edit: imla
- ateş
- hastalık
- ishal
tahammülsüzlük
mükemmeliyetçilik
bir grup insanı güldürmek için birini gömmek.
1)
2)
3)

evet, bu üç rakamdan da nefret ediyorum.
gammazlar.
gammazlar.
gammazlar. *
1) başta mesleğini kullanarak bu şerefsizliği yapanlar olmak üzere bayanları zor durumda bırakan taciz eden kişiliksiz hayvansı yaratıklar.

2) karşındaki dünyanın en iyi insanı olsa da gördüğü sevgi ve ilgi karşısında eninde sonunda şimarması.***

3) neredeyse boşa oksijen tükettiğini iddaa edeceğimiz derece de cahil olan insanlar.
1) yalnızlık
2) trabzon
3) satılmak (mecazi anlamda).
yalan,

yılan,

atasözleri.
1-kaba saba adamlar,
2-fırsatçı yavşaklar,
3-çok laubali iş ortamı.
din, ahlak, devlet.
Ukala insanlar.
Yalancı insanlar.
Aldatan insanlar.
kibir,
bencillik,
ve insanlardaki kendini aklama potansiyeli.
menfaatçi (ukala ,bencil , boş konuşan , para düşkünü, kendini birşey sanan) insanlar,
Yalan söyleyen insanlar,
Sınıf ayrımı yapan insanlar.
ölen çocuklar
açlıktan ölen çocuklar
ihmalden ölen çocuklar.

hiç sevmiyorum, nefret ediyorum, hiç konduramıyorum arkadaş. az evvel kalp yetmezliğinden ölen küçücük bi çocuğun haberini izledim,
hiç dayanamıyorum.
facebook'a girince gördüğüm ''mal kervanının'' durumumu beğen vari paylaşımları.
odada ki en huzurlu anda, öküzün önde gideninin osurmasıdır.
dinlediğim müziğe, seyrettiğim filme laf eden insancıklar.
güzelim bahar mevsiminde ders çalışırken, pencereden dışarıyı izlemek.
kar amaçlı yapılan empozeler, reklamlar, özendirme yaşam tarzları ve onlara balık gibi atlayan insan zihni.
ayak serçe parmağını bir yerlere vurmak .
o'ndan uzak olmak. Ama kesinlikle özlemek degil.
kıl, tüy.
hep aynı espriyi yapmaya çalışan arkadaş...

yaa bırak yaaa...