bugün

Şuan umutsuzum. Mutsuzum. Kendimi intihara sürükleyesim var ama annem üzülür. Sigara desen yok. Alkol desen yok dert tasa atamıyorum. Aglayamiyorum bizimkiler rahatsiz olur diye. Gidip eğlenecek param yok. Arkadaşım yok. O desen o da yok sadece bekliyorum. Gitgide ölüyorum beyler kendi kendimi motive etmek icin gülmeye çalışıyorum sonra daha çok üzülüyorum. Sadece hayal kuruyordum onuda yediler aminakoyum. Bu nasil hayat kafayi yiyorum. Neden böyle olduki be. Valla iyi insanımdir ben niye böyle mutsuz ediyolarki beni.
Dibini dövdür.
iyi ki böylesin lan. çıldır biraz sonra sarar seni dünyayı dalgaya almak söz.
Bazen kendime soruyorum bunu, sonrasında yaşadıklarımı geçiriyorum aklımdan film şeridi gibi. Böyle olmakta haklı olduğuma kanaat getiriyorum.
gerçekten neden böyleyim?
Sürekli kaygı içinde olmak, çabuk sinirlenmek, kabullenememek vb. gibi bizi yıpratan davranışlarımızdan suçlu değiliz. Çünkü büyüdüğümüz ev ve çevre diye bir gerçeklik var. Orada yaşananlar, anne babamızın ve çevremizin sık sık söylediği sözler, yaşadıkları duygular doğrudan bilinçaltımızı şekillendiriyor. Belli bir yaşa geldiğimizde duygularımızı ve davranışlarımızı analiz etmeye başlarız çünkü artık bu şekilde yaşamak mümkün değildir. Derinlere indikçe davranışlarımızın büyük bir kısmının kendimize ait olmadığını görürüz, böylece kendimizi anlamaya başlarız. Böylece artık "neden böyleyim?" sorusunun cevabını buluruz ve kendimizi anlamaya başladığımız için değişiriz, gerçek kendimizi buluruz.
neden "şöyle değilim" le aynı sonuca götürmez.
demir eksikliği.