bugün

efendim başlığın ilk intibasından farklı bir şekilde, sadece müziğin bağımlısı bir insan olarak izlenimlerimi söylemek istiyorum. yoksa öyle felsefe, yaratıcılık, aykırılık, vesairelik amacı gütmedim. bildiğiniz fikriyattır... hissiyattır... bünyemizde dolanan.

öncelikle fark ettim ki ben sözlükte müzik dinlemeden hiç bir şey yazamıyorum. parmaklarım kitleniyor. nefesim soğuyor. içimi böle bi titrim titrim titreme alıyor... diğer yazarlar da aynı sendromu yaşıyolar mıdır bilmiyorum. pek sanmıyorum. benim gibisinden cins bi insana zor rastlanır çünkü. bunun ben de farkındayım. gerçi sözlük de farkında. yazarlarımız sağolsunlar sık sık hatırlatıyolar bunu bana... allah onları başımdan eksik etmesin. gerçekten.

şimdi arkadaş olay şu: daha sonra yine fark ettim ki ben yazdıklarımı dinlediğim müzüğün türüne göre şekillendiriyorum. resmen öyle yapıyorum. sert, isyankar bişey dinliyosam o yönde yazıyorum. duygusal, mutlu ya ne biliim böyle abidik gubidik bişi dinliyosam o yönde yazıttırıyorum***

son zamanlarda yine hayko dinlemeye başladım. bir aydır falan dinlemiyodum. ara veriim dedim. özliim adamı. harbiden özlemişim. hatta abartmışım. şimdi dur durak bilmeden, nefes almadan hayko dinliyorum. uyurken uyanıkken, yemek yerken, tv izlerken, kitap okurken**, bilimum insansal işlevlerimi yerine getirirken... çok da karıştırmayın işlevleri... neyse her an dinliyorum. helbet ki sözlükte gezinirkene* de dinliyorum. sonra bana geliyo bi haller sözlük... anlatsam inanmazsın. böyle otobüsle kayseri ye giderkene ben bi baktım uçuyorum... yok yok be şaka. ulan resmen transa giriyorum. edgar allen poe gibi; bişeyler yazıyorum, ama ne yazdığımı tam hatırlamıyorum aga. sonra dönüp bi bakıyorum böyle entrylerde bi karamsarlık, bi sertlik, bi böyle...asi çocuk tavırları. almış başını gitmiş. halbuki hiç tarzım değildir. valla.

tabi öyle bi moddayken yazdığım o güzel entryceğizlerime basıyolar eksiyi basıyolar eksiyi. hem de ben uyurkene. yüzüme basmıyolar. hayır, bassınlar başımın üstlerinde yerleri var. ben zaten uludağ sözlük hile kodlarından şifreyi aldım. her eksi benim haneye artı olarak geçiyo, her artı da iki artı yerine geçiyo... nıhahaha! o yüzden eksileyin can kardeşlerim. bebeğimsiniz. size şifreyi de vereyim: ahmetyildizisnotdead. ama şifre konsolunu nasıl açacağınızı söylemem. onu da gidin zall dan öğrenin. nick altıma entry girenlere otomatik olarak yolluyorum konsolu yalnız. deneyin. görün.

velhasıl kelam artık sözlükte gezinirken belli isimler dinlicem sözlük. çünkü açabileceğim başlıklar ve/veya girebileceğim entryler gözümün önüne geliyor. korkuyorum.

duman dinlerken:

(bkz: ta a q)
(bkz: uludağ sözlük içeriz biz bu akşam zirvesi)
(bkz: çok sağoluuuuuğğğğğnnn)

the prodigy dinlerken:

(bkz: çok da şeyimde olan yazarlar)*
(bkz: hellowww my turkish people)*
(bkz: babana gel bebeğim)

demet akalın dinlerken*:

(bkz: şerefsiz erkekler)
(bkz: fransa da mutlaka uğranması gereken mağazalar)
(bkz: demet şener ölsün gebersin)

sezen aksu dinlerken:

(bkz: içindeki kızı büyütemeyen yazar)
(bkz: çak şeker hadi hop giv mi fayf)
(bkz: açılalım güzelleşelim)

gibi. tablo daha da korkunçlaşabilir. benim arada ibrahim tatlıses, teoman, zakkum, vs.dinlediğim de düşünülecek olursa.

efendim akabinde düşünmeye devam ettim ve şu sonuca da vardım. ben günlük hayatta da müzik dinlemeyi bırakmalıyım. hani bırakamam da... en azından yarıya falan indirmeliyim. paket bitince yenisini almamalıyım. otlakçılık yapmamalıyım... gibi. çünkü müzik benim nazarımda mutluluğun sırrı olduğundan artık şerefsizin bünyemde morfin etkisi yarattığından şüphe duymaya başladım. geçen gün evde yine yine yeniden hayko cepkin dinlerken aklıma geldi bu olay.

bifincancay: suratın iğğğğreeeeennnnnnççççççç...kimlerden söyleee yüz buldunnnn!! * *
bahtsız anası: kızım çok bağırıyosun.
bfc: vücudun kireeeeeeeççççççççç söyle böyleeeee mi pak olduuuuunnnnn!!
ba: yavrum....
bfc: hıaaaaaaaaaa.... vuoooooaaaaaaaaaa.... hııııııııı*
ba: hasbinallahhhhhh!! ay şimdi bayılıcam!
bfc: efendim annecim.
ba: seni tez elden versek mi birine diyorum. gidişin gidiş değil...
bfc: verebilir misin sence?
ba: şansımı denicem.
bfc: valla bana uyar.
ba: şöyle okumuş, iyi huylu...çok zengin olması gerekmez ama seni geçindire...
bfc: voaaaaaaa..... hooaaaaaaaaaa!!!! aaaaaaaaaaaa!!!*
ba: hay allah belanı vermesin senin.

baktım annem benden tiksinmeye başlıyo hafiften... kendime çekidüzen vermeye karar verdim. ama merak ediyorum sözlük. müziğin o dayanılmaz cazibesi eşliğinde yaşadığım bu olay hayata açabileceğim güzel bi anne kız diyalogları başlığı olmaz mıydı? bence çok güzel olurdu.

bu müzik belasına gardaş... çektiğim dert sadece evde değil. envai çeşit ortamda da kendini gösteriyo. bizim bölümde... bak sınıfta demiyorum... bölümde... hatta ve hatta fakültede beni madara eden olay yine müzik yüzünden. i-pod yüzünden. hiç hava atıyo şuna bak i-pod mi-pod deme sözlük. ben onu alabilmek için 6 ay para biriktirdim. öyle aldım. dedim ya ses olmadan yaşayamam... sevdiğim ses olmadan... neyse edebiyat okuyodum ben, en sevmediğim ve not ortalaması olarak, performans olarak en yerin dibinde dolaştığım ders osmanlıcaydı. ha zaten bu yüzden millet iki dönem osmanlıca görürken ben altı dönem gördüm. şimdi osmanlıca kusmuyorum....osmanlıca istifra ediyorum....anla yani. bu osmanlıca dersinin de hocası çok kıl... ya da ben ona kılım. orası mesele değil. ben her daim yaptığım gibi adamın dersine geç geldim. kulağımda kulaklık. ama kapatmıştım sözlük. vallahi dinlemiyordum. hiç öyle saygısızlık yapar mıyım?***** kapıdan girer girmez herif sardı tabi bana. kadrolu maymunu gelmiş. durur mu ?

+ oooo hoşgeldiniz hanfendi. yine tam zamanında geldiniz. assolistler hep geç gelir. değil mi?
- eee... şey hocam... kem küm... lamı cimi...
+ ne dinliyosun bakiim sen öyle kulaklıklar mulaklıklar?
- urfa ya paşa geldi
^ houhoahahahahaaaaaa huhahahahahahaaa ahı ahı ahı ahı*****
+ allah allah... biliyo musun sen o türküyü?
- biliyorum hocam.
+ söyle bakiim?
- hocam şimdi eeee... arkadaşların başını ağrıtmiim. sesim de pek...
+ iki bölümünü de söylersen finalde +20 puan veririm sana
- urfa ya paşaaaaağğğ geldieeee anammmmm... urfa ya paaaaşaaa geldieeeee...

(sınıf 30 saniye içinde 2 kere topyekün yarılarak fakülte rekorunu kırar. ben de bölüm efsaneleri kitabına ismimi altın harflerle kazımış olurum)

aga nerden biliim adam urfalıymış. ben de böyle kızıl kafalı koyu renk giyinen bi kız olduğum için ** türkü dinleyebileceğime ihtimal vermemiş. dalga geçiyorum zannetmiş. türküyü söyleyince böyle bi hoş oldu. beni affetti. ama ben harbiden o esnada o türküyü dinliyorum. hem de aygıtın içindeki şarkıları random şeklinde dinliyorum. sen bekle bekle de o türküyü adamın dersinde dinle.hay şansımı zaten....

misal bu olay da hocaya ayar vermeye çalışırken ayar alan öğrenci başlığına güzel bi entry olmaz mıydı sözlük? hayatıma açılan güzel bi başlık olmaz mıydı? sorarım sana. cevap ver lan!

ha... ilgilisine tanım: hayatla fazla haşır neşir olmuş müziksever yazarların müptelası olduğu eylemdir. yeaaaahhh!

kimler aldıysa... bulup sakın geri getirmeyin... beni kimler sorduysa... sizi görüp... gülüp gitti deyin. * * *

+ ama bacım bu entrylerin çok uzun oluyo biz okuyamıyoruz.
- harbiden mi?
+ harbiden tabi.
- senin için çok kısa entryler girsem?
+ aaa... girer misin?
- valla bak... sadece bakınız vericem. senin için. gel bakiim sen şöyle yanıma.
+ noluyo lan?
- yaklaş yaklaş... şeker şeyyy.
+ git lan!

(bkz: yirim yirim)