bugün

islam'ı ve allah'ı sorgulamanın yasak olması.
kıyas ve icmanın islami kaynak olarak kullanımının azalması.
başkalarına bakmaktan kendilerine bakmaya vakit bulamamaları.
daha önceki yüzyıllarda müslüman bilim adamlarının bilime çok önemli katkıları olmuştu. şimdi ise:

bir araştırmaya göre 2005'te 17 Arap ülkesinin yaptığı bilimsel araştırma sayısı 13.444.
Anı yıl sadece Harvard Üniversitesi'nin arşivlediği araştırma sayısı 15.455.

2002'de yapılan bir araştırmaya göre ise, Arap bilim adamlarının sivrildiği üç konu : Deniz suyunu tuzdan arındırıp tüketilebilir hale getirmek, deve üretimi, şahinle avcılık.
müslüman olmalarıdır...
inanç olarak islam anlayışını benimsemiş toplumların gerek ekonomik gerekse teknolojik olarak diğer toplumlara nazaran gelişmemiş olmalarınına sebep olan hususlardır.

Bir kahve insanı olarak ben de bu konuda işkembeden sallamak ve götümden tespitler uydurmak istiyorum.

Aslında incelenmesi gereken, müslümanların neden geri kaldığı değil, gayrimüslimlerin ne kadar ve nasıl ileri gittikleridir.

Tarihi kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre Hristiyan Avrupada gerçekleşen Reform ve Rönesans hareketlerine kadar islam toplulukları gerek ekonomik gerekse bilimsel açıdan hristiyanlardan çok önde idiler.

Reform ve Rönesans'tan sonra özellikle hristiyan avrupanın bilimde, sanatta ve ekonomide ilerleme hızı islam dünyasına göre artış gösterdi. Bunda en büyük pay, bu dönüm noktasına kadar katolik kilisesinin baskısı altında sefalet içinde yaşayan hristiyan toplumun Protestanlık ile birlikte kilisenin baskısını büyük ölçüde azaltarak pozitif bilimlere yönelmesidir.

Bir diğer önemli sebep ise, en önemli ticaret yolu olan ve avrupayı çin ve hindistana bağlayan ipek yolunun osmanlı hakimiyetinde olması, osmanlının ağır yol vergileri sebebiyle bunalan tüccar güruhun alternatif yollar aramasıdır.

islam inancında ahiret kavramı çok önemli bir yer tutarken, protestanlık ve kaynak olarak kullandığı musevilik dünyevi anlayışa ağırlık verir.

islam inancında, hristiyanlık ya da musevilikteki gibi bir elit ruhban sınıfı olmamasına rağmen, kullanılan dilin arapça olması, araplar haricinde islam anlayışını benimseyen toplumlarda, Kuran'ı ve peygamber öğretilerini anlaşılır kılacak ve halka öğretecek bir ruhban sınıfının doğmasına sebep olmuştur.

Arapların teknolojik ve ekonomik atılım yapmamalarındaki en büyük pay da, yaşadıkları toprakların iklim koşullarına paralel olarak bedevi hayatını gerektirmesidir.

Her ne kadar çevirisi yapılsa da, kuran, halen daha arapça olarak okunmakta, ibadetler yine arapça olarak yapılmaktadır. Özellikle Osmanlıların alfabe olarak arap alfabesini kabul etmeleri, ve toplumun konuştuğu dilin bu alfabetik sisteme uygun olmaması sebebiyle, okur yazarlık oranı minimum seviyede artış göstermiştir. Okuma yazma bilmeyen halkın, kendisine anlatılandan farklı bilgilere ulaşması mümkün değildir. Halka dini anlatmak ve öğretmek görevini üstlenenlerin, halkın bu durumundan kişisel rant elde edebildiklerini farketmeleri ile de, halk, hiçbir zaman aydınlatılmamış ve uyur halde bırakılmıştır. Örnek olarak günümüz toplumunda, islam felsefesinden çok bir hurefeler bütünü hakimdir.

Öte yandan, Avrupa'da bilimsel çalışmaların hız kazanması, tapınakçı kaynaklı reform ve rönesans hareketleri ile kilisenin baskısının kırılmasıyla, kiliseye karşı bilimsel toplulukların bir güç dengesi haline gelmesiyle mümkün olabilmiştir. Hristiyanlık, öteki dünya anlayışından bu dünya anlayışına döndürülerek bilimselliği ve sanayiyi destekler hale getirilmiştir.

islamdaki kader anlayışının halka yanlış aktarılması, herşeyin allahtan bilinerek teslimiyetçi bir anlayışla kabul edilmesi, aradaki uçurumun giderek açılmasına önemli ölçüde katkı sağlamıştır.

Bir dönem Türkiye'de, halkın dini anlayabilmesi için, türkçe ezan uygulamasına geçilse de, bir takım çıkar çevrelerinin ve dış güçlerin müdahale etmesiyle bu uygulama sonlandırılmış, halk uyumaya kaldığı yerden devam etmiştir.

islamda ticaret hukukundan bahseden ayetler okunurken, bundan ötürü duygulanıp ağlayan salaklar mevcuttur bu toplumda. Bu salakların başka bir versiyonu da, gördüğü her arapça yazıya kutsal kuran metni muamelesi yapmasıdır.

Bugün dahi, insanların kıçları ve başları üzerinden oynanan oyun, olayın vehametini göstermektedir.

islamda var olan ahiret-dünya dengesinin kurulamaması, bugün bizleri müslümanların neden geri kaldığı hususunda tartışmalar içinde bırakmıştır.

Doğu insanının kültüründen kaynaklanan zamanı kullanma anlayışı da, bu geri kalmışlığı körükler niteliktedir.

Doğu kültüründe zaman, güneşin doğuşu ve batışı olarak algılanır, güneş hergün yeniden doğmakta ve batmaktadır. Bugün kaybedilen zaman ertesi gün telafi edilebilir.

Oysa batı kültüründe zaman, akan bir nehir gibidir. Akan su bir daha geri gelmemektedir, dolayısıyla zamanı yakalayıp iyi değerlendirebilmek için suyun akış hızına eşit hızla aynı yönde koşmak, hatta daha da hızlı koşarak zamanın ilerisine geçmek gerekmektedir.

oh be, rahatladım.
işlerine gelice emperyalizmden dem vuranların mevzu din olunca ayarının bozulduğunu gösteren tartışma mevzusu. budistler yörüngeye oturdu da bizim mi haberimiz yok?
ben şahsen biraz kiloluyum, sigara da var malum, ondan geri kalıyorum. herifler zenci gibi koşuyor lan ben ne yapayım?
seçmiş müdür yardımcısı beni koşu takımına, sonuncu olurum tabi. tabi geri kalırım.
zenci miyim lan ben?
(bkz: aykırılıklar)
(bkz: alışkanlıklar)
(bkz: bilinmezlikler)
Müslümanların geri kalma sebepleri birkaç faktöre bağlı aslında:
islam rönesansı denen, kadınların doktor olabildikleri bir dönem yaşanmıştır.O dönemde Eski Yunan eserleri Arapçaya çevrilmiş ve müslüman bilim adamları bu eserler üzerinde çalışmalar yapmışlar ve bu eserleri aşmışlardır. Koyu bir dini inanç yorumundan ziyade felsefeyi, aklı, bilimi yöntem olarak almışlardır.Bu dönemde ibni Sina,ibni Bacce, Biruni gibi filozof, bilim adamı, müzisyen, doktorlar yetişmiştir.Hakim meshep mutezile denen, daha sonra sapkın damgasını yiyen bir mesheptir. Düşünce yöntemi aynen şudur:insan oğlu Allah'ın yarattığı bu dünyayı anlamalıdır.Sorgulamalıdır.Allah insana akıl vermiştir.Öyle ise ben bu aklı kullanarak doğayı,dini,kendimi kavrayabilirim.Bu kavrama sürecinde benden çıkacak doğru düşünceler Allah'tan gelir.Yanlış düşünceler benden ya da şeytandan kaynaklanır.Dönem Avrupa'nın Ortaçağı'dır.Meleklerin cinsiyetinin tartışıldığı bir bilimsel yüzeysellik söz konusudur.Ancak sonrasında Gazali felsefesi islam düşünce sistemine egemen olmaya başlar.Gazali şöyle der:Ben insan olarak zayıf yaratılmışım.Herşeyi kavrayamam.Allah'ı bu yetersizlik içinde akıl yoluyla anlamlandırmam çok zor. Ancak kalben onu anlayabilirim.Ve onun ortaya koyduklarını sorgulamam benim inancımı sarsar.Elma daldan düştü diyemem.Allah elmayı daldan düşürdü demeliyim. Ancak bu düşünce kapalı da olsa eski bilim adamlarında zaten vardı. Gazali'nin yaptığı Ortaçağ skolastik düşüncesini kullanarak islam aydınlanmasını bertaraf etmiştir.Sonuçları ortadadır.
müslüman toplumlardaki, islam'a aykırı düşüncede olan filozof ve bilim adamlarının sapkın, kafir olarak nitelendirilmesi.

kuran'ı değil, eski yunan bilim adamlarının düşünce ve bilgilerini kaynak olarak alan al-razi, farabi, ibn sina, ibn haldun gibi bilim adamlarının, kendi dönemlerinde şeriatçılar tarafından ''zındık'' olarak tanımlanmaları, saldırılara uğramaları.
geleneklerle karışarak özünü yitirmiş, fetva külliyatıyla özden kabuğa çekilmiş avam islamı'nın islam ülkelerinde hakim olması.
MÜSLÜMANLAR NEDEN BÖYLE PERiŞAN
SEBEP NE ARAYIP SORUYOR MUYUZ
BU iŞiN SEBEBi YiNE MÜSLÜMAN
ACABA FARKINA VARIYOR MUYUZ

MÜSLÜMANLIK ÇÜNKÜ ADIMIZ BiZiM
ADIMIZ GiBiMi TADIMIZ BiZiM
EKSiK Mi DEDiMiZ KODUMUZ BiZiM
FiTNESiZ FESATSIZ DURUYOR MUYUZ

iSLAMIN ŞARTI BEŞ iMANIN ALTI
DiYEREK iŞLERiZ HER TÜRLÜ HALTI
AKLIMIZA GELMEZ TOPRAĞIN ALTI
EMANETi SAĞLAM KORUYOR MUYUZ

ESiRi OLMUŞUZ MALIN SERVETiN
ZiNANIN ŞEHVETiN KOĞU GIYBETiN
VATANIN MiLLETiN DiNiN DEVLETiN
EN UFAK iŞiNE YARIYOR MUYUZ

BU DEViRDE KiMiN KÖTÜ HALI VAR
ŞiMDi iTiN BiLE ÖZEL YALI VAR
HEPiMiZiN iYi KÖTÜ MALI VAR
FiTREYi ZEKATI VERiYOR MUYUZ

BiRBiRiNE DÜŞMAN ZENGiNLE FAKiR
BiRiNDE HAMD EKSiK BiRiNDE ŞÜKÜR
HEPiMiZDE AYRI DEĞiŞiK FiKiR
BiRLiKTE ÜÇ ADIM YÜRÜYOR MUYUZ

ELiN GÖZÜNDEKi ÇÖPLERi TEK TEK
GÖRÜP GÖSTERiRiZ KAÇIRMAYIZ PEK
KENDi GÖZÜMÜZDE MERTEK VAR MERTEK
BiZ BiZDEKi SUÇU GÖRÜYOR MUYUZ

NEYi ÖĞRENiYOR NEYi DUYUYOR
KARNI EVDE BEYNi NERDE DOYUYOR
OĞLUMUZ KIZIMIZ NASIL BÜYÜYOR
ÜSTÜNE KOL KANAT GERiYOR MUYUZ

KiTABIMIZ KUR-A'N iLiM KOKUYOR
KAÇ MÜSLÜMAN GÜNDE AÇIP BAKIYOR
OKUYAN DA iŞTE ÖYLE OKUYOR
MANASINA KAFA YORUYOR MUYUZ

MADEMKi HER NEFES HAK'TAN HEDiYE
DÜNYA iÇiN HAK'KI UNUTMAK NiYE
BUGÜN ALLAH iÇiN NE YAPTIM DiYE
AKŞAM KENDiMiZE SORUYOR MUYUZ

ARiF OLAN HAM LAF ETMEZ KARDEŞiM
BiR DESTANLA BU DERT BiTMEZ KARDEŞiM
MÜSLÜMANIM DEMEK YETMEZ KARDEŞiM
MÜSLÜMANCA HAYAT SÜRÜYOR MUYUZ *
asıl gerçek şudur: müslümanlar geri kalmamıştır. aslında çok çok ilerdedirler ve neredeyse bu cahillere tur bindirmek üzere olduklarından, düşünemeyen akıl sahipleri geri kaldıklarını düşünür müslümanların.**
akıl hastası olmaları. * *
bütün hristiyan ülkelerini süper ve gelismis sanmak.
(bkz: kaos icindeki latin amerika)
orta çağ'da hristiyanların geri kalma sebepleriyle benzeşir. dini belli bir kitlenin çıkarlarına uygun yorumlaması, cahil insanların dini duygularını sömürerek yenilikleri, egemenliklerini kısıtlayıcı gördükleri herhangi bir bilgiyi kabul etmemeleri şeklinde baş gösterir.böylece halk aydınlanamaz, bu din adamları kararırken halk da onların gölgesinde daha da kararır. aydınlanma okuma, bilgilenme ve bunları özgür düşünce ile yoğurarak yenilenme ile başlar.
islamiyet'i yaşamamaları...

Kim dedi hatırlamıyorum ama şöyle bir söz var;

Hristiyanlara bakın; hristiyanlığa en fazla bağlı oldukları dönem, en geri dönemleridir. hristiyanlıktan uzaklaşınca da ilerlediler.

Müslümanlara bakın; en ileri dönemleri islamiyet'e en fazla bağlı oldukları dönemdir, en geri dönemleri de islamiyetten uzaklaştıkları dönem. yani günümüz...
matbaanın gavur icadı diye bilmem kaz yüz yıl sonra kullanılmaya başlanması.
*
(bkz: tembellik)
(bkz: vatan kurtaran başlıklar)
osmanlı buna en güzel örnektir. ben oldum sevdası, değil sadece müslüman devletleri, bütün dünya medeniyetlerini çökertmeye ve geri kalmış bireyler topluluğuna dönüştürmeye yetecektir.
satılmış çöl bedevilerinin, osmanlı düşmanlıgından dolayı, tek görevleri ingilizlerin çizdigi sınırlara sahip olmaya çalışmak, halkını sindirmekle görevli aşiret idarecileri tarafından yönetiliyor olmaları.

örnekse, son suudilerle imzalanan, tarihi hicaz demiryolu anlaşmasının, suudi kralınca, istanbul medine demiryolu ismi ile anılmasını istemesinden anlaşılıyor, çünkü hicaz demiryolu derlerse osmanlıya yaptıkları ihanet ortaya çıkacak, kimlikleri deşifre olacak.
müslamanım diye geçinen insanların bugünü, bilmem kaç yüzyıl önceye göre değerlendirmeleri.
müslümanların ilimden bilimden uzaklaştırılıp cahilleştirilmeleri.

misalen osmanlı döneminde ibn-i sinalar, mimar sinanlar, erzurumlu ibrahim hakkılar, piri reisler gibi bilim insanları varken herşey süperdi. ne zaman yav bu batı yapıyor nasıl olsa biz biraz oturup dinlenelim dedik o zaman sallanmaya başladık.

(bkz: eğitim şart)