bugün
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi13
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi17
- vallahi de kemal'in düşmanıyım8
- kendini bir görsel ile anlat22
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu23
- uludağ sözlük köpek avlama timi18
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği8
- anın görüntüsü13
- saraca silsüpüroğlu12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar13
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak11
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali11
- kıza iğne batıran türbanlı11
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak10
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- xdearm10
- jose mourinho27
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- sarılma ihtiyacı13
- zalbert ramstein8
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- meral akşener17
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- gideon reid morgan jj9
- icardi190543
- sekse doymuş erkek12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel21
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak8
- albay kemal14
- kadir mısıroğlu mezarı18
- en sevmediğiniz sözlük yazarları10
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu20
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
- eksi ruyalar için diktiğim tulum12
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur13
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması9
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü9
- güçlü kadınların ortak özellikleri8
- yazarların en sevdikleri diziler11
Mutlu olmak için
Sevmek için
Görme, işitme
Mutlu olmak için
Sevmek için
Bilme, hissetme (çok düşünme)
Sevmek için
Görme, işitme
Mutlu olmak için
Sevmek için
Bilme, hissetme (çok düşünme)
aptal olun, etrafınızda neler oluyor bitiyor anlamayın. ancak öyle mutlu olunur.
en büyük mutluluk mutlu olduğunu zannetmektir. aslında mutluluk diye birşey yoktur.
mutluluğun kimyasından bihaber kişinin kafa yorabileceği hadisedir.
mutluluğun, sürekliliği diye bir şey yoktur ve anlık bir organizasyondur ruhlarımız için. dolayısı ile bir şeyler yaparak, uğrunda çabalar sarfederek mutlu olamayız yazık ki. ille de bir koşula bağlayacaksak "plansız" olduğumuzda mutlu oluruz en çok.
lisenin son senesiydi, ekürim furkan ile gene bir gezme aktivitesine giriştiğimizde karargahımız bellediğimiz basket sahasına gittik(vatan caddesi'den çapa hastanesinin alt kapısına giderken), kendimize yakınlardaki bir bakkaldan birer tane ice tea aldık, ben limonlu içerdim, o şeftali. geldik sahanın kenarındaki banklara, hepsi doluydu. "göt gibi" kalmıştık kaba tabirle. hemen parkın giriş kapısının önündeki kaldırımın kenarına koyduk götümüzü. içeceklerimizi hüplettik ve normalin aksine hiç konuşmuyor, hiç bir konuda tartışmıyorduk. içecekler bittiğinde "lan" dedim, "ne var lan" dedi. "demin" dedim "garip bir şekilde iyi hissettim kendimi" ve belki de milyarda bir ihtimal olacak şey gerçek oldu "garip bir mutluluk çöktü lan bana da" dedi. gittik hemen birer tane daha ice tea aldık, götümüzü kaldırıma aynı şekilde koyverdik ama yok hacı, olmadı öyle garip şeyler. sonra düşündük de iyi ki olmamış, sonu boka sarardı yoksa. furkan bi de parlak çocuktur(öyle böyle parlak değil lan alacakaranlıktaki edward gibi adam bildiğin), adımız çıkardı sonra alimallah.
özetle; plansızlıktır mutluluğun fitili.
mutluluğun, sürekliliği diye bir şey yoktur ve anlık bir organizasyondur ruhlarımız için. dolayısı ile bir şeyler yaparak, uğrunda çabalar sarfederek mutlu olamayız yazık ki. ille de bir koşula bağlayacaksak "plansız" olduğumuzda mutlu oluruz en çok.
lisenin son senesiydi, ekürim furkan ile gene bir gezme aktivitesine giriştiğimizde karargahımız bellediğimiz basket sahasına gittik(vatan caddesi'den çapa hastanesinin alt kapısına giderken), kendimize yakınlardaki bir bakkaldan birer tane ice tea aldık, ben limonlu içerdim, o şeftali. geldik sahanın kenarındaki banklara, hepsi doluydu. "göt gibi" kalmıştık kaba tabirle. hemen parkın giriş kapısının önündeki kaldırımın kenarına koyduk götümüzü. içeceklerimizi hüplettik ve normalin aksine hiç konuşmuyor, hiç bir konuda tartışmıyorduk. içecekler bittiğinde "lan" dedim, "ne var lan" dedi. "demin" dedim "garip bir şekilde iyi hissettim kendimi" ve belki de milyarda bir ihtimal olacak şey gerçek oldu "garip bir mutluluk çöktü lan bana da" dedi. gittik hemen birer tane daha ice tea aldık, götümüzü kaldırıma aynı şekilde koyverdik ama yok hacı, olmadı öyle garip şeyler. sonra düşündük de iyi ki olmamış, sonu boka sarardı yoksa. furkan bi de parlak çocuktur(öyle böyle parlak değil lan alacakaranlıktaki edward gibi adam bildiğin), adımız çıkardı sonra alimallah.
özetle; plansızlıktır mutluluğun fitili.
sahip olmadıklarına üzülmek yerine sahip olduklarına sevinerek mutlu olunur.
Hayal kurmak...
Ucuz ve kolay.
Sade ve içimi kolay.
Ucuz ve kolay.
Sade ve içimi kolay.
sizi bilmem ama baklava iyi geliyor.
Seni anlayan bir dost ve bir ruh eşi.
sahip olduklarının farkına varmak.
şeker yemek. Bu gün okadar çok şeker ve baklava yedim ki mutluluktan havalara uçuyorum şuan.
mutlu olmanın yolunu arayan bir insanın cevabını merak ettiği soru. hayatım önüme hedefler koyup onları gerçekleştirmeye çalışmakla geçti. hemen hepsini başardım ama sonuç hep aynı boşluk hissi Oldu malesef. ne üniversiteyi kazanmak ne mezun olmak ne para kazanmak nede hayalini kurduğum su mavisi arabayı almak hiçbirşeyi değiştirmedi. artik sormuyorum eksik bir şey mi var diye. biliyorum eksik birşey var. ama ne var? nedir bir insanı mutlu eden şey?
çok basit iki kuralı var.
- önce kendin olmayı bileceksin.
- çok fazla düşünmeyeceksin.
- önce kendin olmayı bileceksin.
- çok fazla düşünmeyeceksin.
(bkz: iskemle)
Önce kendini severek.
bir kesim der ki bilgi acı getirir. bilmeyeceksin, acı da çekmeyeceksin. mutluluk acı çekmemekse şüphesiz ki bilgisizlik / cehalet mutluluktur. (bkz: ignorance is bliss)
lakin uygulanabilir bir yanı yoktur bu önermenin. hele ki içinde bulunduğumuz bilişim çağında "bilmemek/habersiz kalmak" neredeyse imkansız. ki mümkün olsa da bilmeyen cahil bir insan olarak ne ifade eder insanlığımız?
5 yıl felsefe eğitimi almış biri olarak kişisel çıkarımım ise şu yönde: mutluluk "an"dır. her "an" mutlu olabilir miyiz, hayır. ama mutluluğu oluşturan şeylere baktığımızda aslında onun sadece mutlu "an"lardan oluştuğunu görebiliriz.
umarım yaşam adına ip ucu veriyordur söylediklerim. mutsuzsan kalk yerinden, silkelen kendine gel, seni mutlu edecek bir şeylere yönel. bazen harekete geçip sadece o şeye yönelmek bile bir çözüm başlangıcıdır. unutma; sadece anlık basit hazlarla mutlu olduğun anlar kısıtlı olacaktır ve sürekli mutlu kalabilmek için peşinden koşturduğun bu hazlar seni yoracaktır. halbuki uzun süre etkisi kalacak olan "haz"ların peşinden gitmelisin. beynini değil ruhunu tatmin et; çünkü beyin yaşlanır ölür, ama ruh zamandan bağımsızdır, ebedidir. ruhunu tatmin ettiğin o "an", kendiliğinden diğer "anlar"a da yayılacaktır.
bir şey daha... mutluluk, mutsuzlukla var olur. eğer mutsuzluk diye bir şey olmasaydı mutluluk da olmazdı, varlığını fark edemezdik. dolayısıyla "ulan tam mutlu oluyorum ardından yine mutsuzluk geliyor" şeklindeki bir kaygı saçmalıktır! mutsuz olmadan, mutluluğun varlığını bilemezdin. mutsuzken bile mutluluğun hayali vardır, mutluluk başlı başına "vardır" yani. sen mutsuzken mutluluk, "umut" olarak içinde vardır. umudunu kaybetmişsen asla mutlu olamazsın. dolayısıyla mutluluğa götüren en büyük etkenlerden biridir "umut".
bu yazdıklarımı okuduysanız önerim: "schindler'in listesi"ni izleyin.
lakin uygulanabilir bir yanı yoktur bu önermenin. hele ki içinde bulunduğumuz bilişim çağında "bilmemek/habersiz kalmak" neredeyse imkansız. ki mümkün olsa da bilmeyen cahil bir insan olarak ne ifade eder insanlığımız?
5 yıl felsefe eğitimi almış biri olarak kişisel çıkarımım ise şu yönde: mutluluk "an"dır. her "an" mutlu olabilir miyiz, hayır. ama mutluluğu oluşturan şeylere baktığımızda aslında onun sadece mutlu "an"lardan oluştuğunu görebiliriz.
umarım yaşam adına ip ucu veriyordur söylediklerim. mutsuzsan kalk yerinden, silkelen kendine gel, seni mutlu edecek bir şeylere yönel. bazen harekete geçip sadece o şeye yönelmek bile bir çözüm başlangıcıdır. unutma; sadece anlık basit hazlarla mutlu olduğun anlar kısıtlı olacaktır ve sürekli mutlu kalabilmek için peşinden koşturduğun bu hazlar seni yoracaktır. halbuki uzun süre etkisi kalacak olan "haz"ların peşinden gitmelisin. beynini değil ruhunu tatmin et; çünkü beyin yaşlanır ölür, ama ruh zamandan bağımsızdır, ebedidir. ruhunu tatmin ettiğin o "an", kendiliğinden diğer "anlar"a da yayılacaktır.
bir şey daha... mutluluk, mutsuzlukla var olur. eğer mutsuzluk diye bir şey olmasaydı mutluluk da olmazdı, varlığını fark edemezdik. dolayısıyla "ulan tam mutlu oluyorum ardından yine mutsuzluk geliyor" şeklindeki bir kaygı saçmalıktır! mutsuz olmadan, mutluluğun varlığını bilemezdin. mutsuzken bile mutluluğun hayali vardır, mutluluk başlı başına "vardır" yani. sen mutsuzken mutluluk, "umut" olarak içinde vardır. umudunu kaybetmişsen asla mutlu olamazsın. dolayısıyla mutluluğa götüren en büyük etkenlerden biridir "umut".
bu yazdıklarımı okuduysanız önerim: "schindler'in listesi"ni izleyin.
mersinin mut ilçesinde doğarsanız mutlu olursunuz.
Hayvan gibi sans olmasi lazim. Yoksa hicbir isi duzgun gitmeyen, hevesi kursaginda kalmaktan cigeri solmus biri olursunuz.*
bazı şeyleri umursamayın.
her insanın kötü şyleri vardır. benimkide buymuş deyip elinizdekilerle avunun.
her insanın kötü şyleri vardır. benimkide buymuş deyip elinizdekilerle avunun.
aptal olup şehirden uzak yaşayarak.
hamd ve sukur ile. Manevi ask.
dusunme ve hissetme. bu kadar basit.
uyuyarak.
bir başkasını mutlu ederek.
görmezden gelerek, bazen kendini diğer insanlardan üstün yere koyarak ama bazen de bir başkası için fedakarlık ederek. tabi bunların yanında sizi mutlu eden şarkılar ve abur cuburlarda eşlik edebilir.
güncel Önemli Başlıklar