bugün

bugün gerçekleşen olaydır.

http://english.aljazeera....20111020111520869621.html
son fotoğrafı.

görsel
ciddi olamazsın.

tanım : su testisi su yolunda kırılır.
katliam ordusu nato tarafından konvoyu uçaklarla vahşiçe bombalanarak öldürülmüştür.
iyi olmuştur. bir geri zekalıdan daha dünya kurtulmuştur. darısı diğer geri zekalılara.
(bkz: kaddafi nin katledilmesi).
allah taksiratını affetsin.
http://www.habervitrini.c...&gfoto=&pn=3#foto
daha önce ırak halkının yaşadığı, 'kurtulduk, demokrasi ve özgürlük gelecek' yanılgısını libya halkına da kısa süreliğine yaşatacak olan trajikomik hadise.beri yandan, ister 'kapitalizimle mücadelesinin bedeli' olarak değerlendirenlerden olun, ister 'dikta ve halkına yaşattığı zulümün bedeli' olarak görenlerden, insan olanın insanlığından utanacağı uygulamalarla icra edilmiştir.
Habername.com isveç temsilcisi ve köşe yazarı atila altundaş'ın da dediği gibi "insan nasıl yaşarsa öyle ölür."

"Ne için yaşadığını bilmek; yaşamak kadar önemlidir. Nitekim insanı diğer canlılardan ayıran en büyük özellik, bilmeye ve düşünmeye sevk eden akıl sistemidir. Aklın da en büyük özelliği; mantık ve nefs üçgeniyle birleşip, insanlık gayesine uygun olarak, beden ülkesini yönetebilmesidir.
Başka bir açıdan yaşamak; nefes alıp vermek, yemek-içmek gibi şeylerle sınırlandırılırsa, aynı şeyleri, hayvanların da yaptıklarını unutmamak gerekir.


Yaşamak ve ölmek! Yaşamanın ardından ölmek! Nasıl yaşanılırsa öyle ölmek!
iyi insanların iyi; kötü insanların da, kötü yolda ölmeleri muhtemeldir. Bu bakımdan, iyilik yapmayı görev bilen bir insan iyilikleriyle, kötülük yapmayı meslek edinmiş bir insan da, kötülükleriyle öteki dünya'ya göç eder. Bu dünyada bir insan hangi hâl üzere yaşamışsa, o hâl üzere ölecektir.

Peygamberimiz (sav) Efendimiz bir gerçeği şöyle beyan eder:
"insan nasıl yaşarsa öyle ölür; nasıl ölürse öyle dirilir; nasıl dirilirse öyle haşrolur"
Bu şu demek oluyorinsanlar ahiret rotasını dünyadaki yaşam tarzlarıyla çiziyorlar. Yaşantımız iyi olursa ölümümüzde iyi oluyor. Ölümü iyi olanların ahireti de güzel oluyor. Hiçbir insanı incitmemeli, hiç kimsenin kalbini kırmamalı. "Kalb kırmak, yetmiş kere Kâbe'yi yıkmaktan daha büyük günahtır." Der büyüklerimiz. Bir kalb kırmanın günahı, 70 kere Kâbe'yi yıkmaktan daha büyük günah olunca, nasıl olur da, bir insan birine el kaldırır, tokat atar veya öldürür. Bu, akıl alacak iş değildir.

Bugün Libya Lideri Muammer Kaddafi'nin 42 yıl adeta taptıkları, isyancıların tekmelerle öldürdükleri video görüntülerini izlerken aklıma yukarda yazdıklarım geldi. Daha geçen sene Roma'ya ve Paris'e çadır kuran Kaddafi'ye 42 yıldır "kardeşim" diyen ve onu Libya'nın başına getiren emperyalist güçler, Kaddafi ve ailesini bir gecede sattı. Evet, Ortadoğu'da ve Arap coğrafyasındaki "diktatör tiyatrosu"nun asıl senaryosu işte budur. "Petrol ve silah" Bu oyunda insan hayatı, ölümler, işkenceler, intiharlar teferruattır.. Verdiğin sürece diktatörsün. Kralsın, şeyhsin, emirsin... Vermezsen (Irak'ta olduğu gibi) demokrasi gelir.

Sonuç olarak şunu belirtmek isterimki; Emperyalist güçlerin emrinde hareket ederek halkını düşünmeyen Kaddafi, Libya petrol kaynaklarını batıya peşkeş çekerek, aile fertleri ile beraber zevki sefada yaşadı. Atlas yorganlarda yatan, bir eli yağda, bir eli baldaki Kaddafi, çok güvendiği batı devletlerin eliyle, 42 yıldır haklarını yediği, zulm ettiği, muhalif halkının elinden küçücük bir mağarada tekmelenerek can verdi. "insan nasıl yaşarsa öyle ölür; nasıl ölürse öyle dirilir; nasıl dirilirse öyle haşrolur"(S.A.S)

Hakkâri'nin Çukurca ilçesi merkezinde PKK Tarafından haince pusu kurularak şehit edilen, tüm Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Mekânları Cennet olsun!"
libyalılar(araplar) o kadar gerizekalı bir millet ki ırakta olanları gördükleri halde amerikanın kendilerine özgürlük getireceklerine inandılar ve kaddafi yi sonunda öldürdüler. şimdi merak edilen amerikanın getirdiği özlüklükten sonra ne olacağıdır.
libya halkının cıa bağlantılı liderlerinin bayram etmesine sebep olan olaydır. kaddafi öldürdü birazda abd fransa öldürsün fena mı.