bugün

Hayal ile gerçeklik arasındaki bir savaş gibidir. Mimar kendi alanında her konuda düşlerinin gerçekleşmesi için mühendise ihtiyaç duyarken, mühendisler bazı inşaat alanlarında mimarlara asla ihtiyaç duymazlar. Bahsedilen inşaat alanları barajlar, yollar, ağır sanayii fabrikaları gibi yapılardır. Bu durum, zanımca, mühendisleri hep daha üstün kılar.
bir inşaat mühendisi 1000-40000 ytl aralığında maaş alabilirken, mimar 800-9000 ytl aralığında maaş alabilir. bu iki meslek kolu arasında bir savaş yoktur. işbirliği, koordinasyon ve ekip çalışması vardır. projecilik sektöründe ise, proje ilk mimara gelir. çok kazanan mimarlar olduğu gibi, çok kazanan inşaat mühendisleri de vardır, az kazanan mimarlar olduğu gibi, az kazanan inşaat mühendisleri de vardır. önemli olan hangi mesleğe mensup olduğun değil, mesleğindeki birikimin, kabiliyetlerin ve önüne çıkan fırsatlardır. mimar dış hatları, iç mimar iç hatları,peyzaj mimarı çevreyi,elektrik mühendisi elektrik tesisatını, makine mühendisi mekaniği,mekatronik mühendisi robotik sistemleri, inşaat mühendisi statik sistemi tasarlar. bir meslek grubuna mensup kişinin kendisini sektörün lideri veya herşeyi yapan kişi zannetmesi ilkel ve kendi kuruntusu olan bir tavır olur. artık işler eskisi gibi yürümüyor, superman dönemi bitti, artık ekip çalışması diye bir kavram var. bu meslek gruplarının işleri de ayrıdır. inşaat sektörü de sadece konut sektöründen oluşmaz. su işleri, ulaştırma gibi altyapı işleri, askeri yapılar, su altı yapıları, su üstü yapıları, havaalanları gibi sayılamayacak kadar çok inşaat çeşidi vardır. mimar ile inşaat mühendisi sadece konut sektöründe selamlaşırlar.
mimar ve mühendis arasında savaş ancak mimarın tasarladığı projeye uymayan mühendis olursa, haklı olarak mimar tarafından başlatılır. tasarlayan mimar uygulayan mühendistir. mimar tasarladığı projenin uygulanıp uygulanmadığını kontrol etmekle yükümlüdür.
inşaat mühendisleri aynı zamanda çizebildiği için mimarları havada karada alır. ama mimarlar inşaat mühendislerinin yaptığı teknik işleri yapamazlar. bu da onları daha değerli kılar.**
ne yazık ki, özellikle deprem bölgelerinde proje yapan mimarların elleri kolları bağlı kalmaktadır. Kendilerini avrupada zannetme sevdasını bir kenara bırakıp türkiye'nin gerçeklerini görmeleri gerekir. Avrupada deprem gibi dinamik karakterli bir yük yoktur. Ancak, konu deprem olunca yapıların düzensizliklerinin incelenmesi gerekir. Mimarlar, gösteriş merakı ile çok güzel geometriler yaratıp projeyi sunar. Ancak yaratılan mimariler o kadar çok düzensizlik içerir ki bir inşaat mühendisi asla böyle bir projeyi yapmaya yanaşmaz. Bu seçiminde haklıdır çünkü mal ve can kaybının önlenmesi kağıt üstünde yaratılan bir mimariden daha değerlidir. Sonuç olarak, her iki tarafın haklı olduğu yerler vardır. Mühendisler, mimarların biraz taşıyıcı sistem bilgisi olmasını isterken mimarlarda mühendislerin daha yaratıcı olmasını isterler. Oysa mimarların bilmediği bir şey vardır ki o da statik proje yapan mühendis oldukça yaratıcı ve mantıklı olmalıdır.
Takım halinde çalışmanın gereksiz olduğuna inanan insan ırkının dahiyane buluşu.
(bkz: işletmeci iktisatcı kavgası)
mimar olmadan mühendis neyin statiğini yapacak, neyin inşaatını yapacak diye son noktayı koymak istediğim savaştır.
bu savaşların kökeni, üniversitede mimarlık fakültelerinde mimar adayı bir erkeğe üç kız düşmesi, mühendislik fakültelerinde mühendis adayı bir erkeğe de üç erkek düşmesine dayanmaktadır. kız meselesi yani.
- bu mekanda kiriş görmek istemiyorum! gizleyelim lütfen!
- kesit kurtarmıyor kardeş! kurtarsa başım-gözüm üstüne...
- ben anlamam! mühendis değil misiniz? çözün!
- gizli kirişle çözeriz ama ekonomik olmaz.
- ekonomi! ekonomi! bu sözcükten nefret ediyorum!

şeklinde sürer gider. aslına bakarsanız, hiç bitmeyecekmiş gibi görünen bu savaşla birbirlerini tamamlarlar.

zira,

iş tümüyle mimarlara kalsa, sanatsal açıdan önem taşıyan yapı maliyetlerinin kat be kat artacağı kesindir. mühendisler ise gördükleri öğrenimin bir sonucu olarak 'minimum maliyetle maksimum fayda'yı esas alırlar. bu da kentlerin; kibrit kutusu gibi aynı tip yapılarla dolmasına neden olur.
görsellik tekniklik savaşı.
Kazanan her zaman mimardır.
Para konuşur, doktorlar susar...
gördüğü iki tane kıytırık statik dersiyle mühendise akıl vermeye kalkan son hayalperest mimar ölmeden bitmeyecek savaştır. this is inşaaaaatttt. ( bu arada mimarla mühendis denmiş ama diğer mühendislerin böyle bir tartışması yoktur mesele inşaat mühendislerinin meselesidir)
"ben böyle tasarladım böyle yapılacak, tasarladın ama yapılamaz bu" savaşıdır. pek sevimsizdirler birbirlerine karşı.
bir mühendis olarak derim ki mimar siker atar. Net.

Aynı projede eleman benden en az 5 kat fazla para alıyor.
mimar inşaat mühendisi savaşı olsa daha doğru olacak savaş konusudur. elektronikçinin bilgisayarcının makinecinin gıdacının ne işi olur mimarla?